Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirket adına, ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir....

    YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirket adına, ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve …,…,… sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 2001 yılında 50.001 DM bedelle davalı şirketteki bir kısım hisseleri satın aldığı, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığı, para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, davalı şirket ile yöneticisinin davacının zararından haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, 7194 sayılı Kanunla eklenen geçici 4. maddede belirtilen “pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar” ibaresi dikkate alındığında davalı şirketlerin pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan halka açık ortaklık statüsünde olmakla birlikte söz konusu şirketlerin paylarının borsada işlem görmediği, davalı şirketlerin kanunun kapsamına girmediği, yasa hükmünün dava konusu uyuşmazlıkta uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı ile davalı şirket...

        Ticari şirket ortaklığından veya ticari şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan bir talebin bulunmaması nedeniyle, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülerek, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin genel ilkelere göre davalıların sorumluluğunun tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.--- Tüm bu yapılan açıklamalar neticesinde, görev hususu dava şartı olduğundan, ----Karar sayılı ilamı doğrultusunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK'nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre mahkememizin görevsizliğine ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair tensiben aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; zamanaşımı def’inin ileri sürülmesinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, Kombassan Grubu bazı şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla “Ortaklık Durum Belgesi”, “Hisse Senedi” gibi sair belgeler karşılığında istenildiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para topladıkları, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kullanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının anlaşıldığı, davalı şirket yöneticisinin de davacının ödediği miktardan sorumlu bulunduğu, davalı ... İnşaat Tarım ve San. İşl. Tic. A.Ş.'...

            Kararı, davacı ... vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, dava dışı şirketten olan alacağın bu şirketin kötü yönetilmesi sonucu iflasına yol açılması nedeniyle tahsil edilememesi sonucu uğranılan zararın şirket yöneticisi ve ortağı olan davalılardan tahsili amacıyla girişilen icra takibinde istenen alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davalı ...'in şirketi tek başına temsile yetkili yönetici olması nedeniyle sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle bu davacının davasının reddine karar verilmiştir. Oysa, icra takibindeki istem, niteliği itibariyle 6762 sayılı ...'nun 309. maddesi uyarınca şirket alacaklısının kötü yönetim nedeniyle iflasa yol açılması sonucu uğranılan dolaylı zarardan şirket yöneticisinin sorumluluğu temeline dayalı alacaktır. Ancak aynı Yasa'nın 309. maddesi birinci bendinin ikinci cümlesinde hükmoluncak tazminatın şirkete verileceği öngörülmüştür....

              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; 1) İİK'nın 333/a maddesinden kurulan hükme yönelik incelemede; Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, öncelikle borçlu şirketin bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğü'nden öğrenilerek muhasebecisi veya şirket ortaklarından gerektiğinde zabıta marifetiyle ticari defterlerin temin edilerek, takibin kesinleştiği tarih olan 02.10.2013 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp...

                A.Ş. adlı şirketten 35.000 DM bedelle bir kısım hisselerini satın aldığı, ancak şirket muhasebe kayıtlarında davacının söz konusu şirkete para ödediğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 32.309,82 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir....

                  Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı şirketten 01.06.2000 tarihinde 1.300 DM bedelle hisse senedi satın aldığı, muhasebe kayıtlarında davacının şirkete para ödediğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut kurulmadığı, davalı yanca para toplama amacı güdüldüğü, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitine, 1.275,78 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir....

                    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri , davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bu nedenle 38.170,49 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu