Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Apartmanı kat malikleri adına yönetim kurulu ya da yöneticisinin olup olmadığı tespit edilerek ... Apartmanı kat malikleri adına yönetim kurulu ya da yöneticisine gıyabi hükmün yöntemince tebliğ edilerek, yönetim kurulu ya da yöneticisinin bulunmaması halinde ... Apartmanın kat maliklerinin tespit edilerek, kat maliklerine gıyabi hükmün yöntemince tebliğ edilerek; temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3.maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İSTİNAF SEBEP ve GEREKÇELERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacının iş akdi Şirket tarafından haklı nedenle feshedilmiş olup davacı kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacaktır. Davacı, Şirket nezdinde 03.03.2015 ile iş akdinin Şirket tarafından haklı nedenle feshedildiği 28.12.2018 tarihine kadar Medipol Üniversitesi Esenler projesinde makineci olarak çalışmıştır. Davacının iş sözleşmesi feshine konu hareketlerinden önce 24.12.2018 tarihinde saat 21.30 civarında çalıştığı hastanenin göz polikliniğinde Şirket ve çalışanlarına ait olmayan bir bölgede bulunan şahsi malzemeleri kullanarak ve yöneticisine haber vermeksizin çay yapıp içtiği ve bu durumun hastane çalışanları tarafından şikayete sebep olduğu öğrenilmiştir. Şirket yetkililerine iletilen şikayet neticesinde Davacı, şikayete sebep olan hareketi hakkında yazılı savunma vermekten imtina etmiştir....

    Ödeme yapmak için yeterli mali gücü bulunan ticari şirket yöneticisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla borcu ödemekten kaçınması failin cezalandırılabilmesi için yeterli değildir. Borcun ödenmemesi sebebiyle alacaklının zarar görmesi de gereklidir. İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen ve ticari işletme yöneticisinin gerçekleştirdiği bu suçun oluşabilmesi için sanığın eyleminin başka bir suçu oluşturmaması gerekmektedir. Yani eylem İİK’da veya diğer kanunlarda düzenlenen başka bir suçu oluşturuyorsa İİK’nın 333/a maddesi uygulanmayacaktır. Suçun manevi unsuru, ticaret şirketinin borcu ödeme gücü olmasına rağmen, hukuken ya da fiilen yöneticisi konumunda olan kişinin “alacaklıları zarara uğratmak kastıyla” ticari işletmenin borcunu ödememesidir. Ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi suçu takibi şikâyete bağlı suçlar arasında sayılmıştır....

      Dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğu, kamulaştırmayı yapan idarece Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 8.maddesi hükmü gereğince taşınmaz mal sahibine uzlaşma konusunda çağrı yapıldığı ve bu davanın açıldığı, davanın yargılaması sırasında davalı vekilinin cevap dilekçesinde uzlaşmaya çağrı için çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin çalışanları arasında tebligatın teslim edildiği ... isimli bir şahsın bulunmadığını, Tebligat Yasasına göre şirket adına çıkarılan tebligatın şirketin yetkili temsilcisine tebliğ edilmesi gerektiğini, satınalma komisyonunun davetiyesinden davalı şirket yöneticisinin haberdar olmadığını, bu hususu dava dilekçesi tebliğ edildiğinde öğrendillerini savunarak usul açısından davanın reddini istediği anlaşılmaktadır....

        Dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğu, kamulaştırmayı yapan idarece Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 8.maddesi hükmü gereğince taşınmaz mal sahibine uzlaşma konusunda çağrı yapıldığı ve bu davanın açıldığı, davanın yargılaması sırasında davalı vekilinin cevap dilekçesinde uzlaşmaya çağrı için çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin çalışanları arasında tebligatın teslim edildiği ... isimli bir şahsın bulunmadığını, Tebligat Yasasına göre şirket adına çıkarılan tebligatın şirketin yetkili temsilcisine tebliğ edilmesi gerektiğini, satınalma komisyonunun davetiyesinden davalı şirket yöneticisinin haberdar olmadığını, bu hususu dava dilekçesi tebliğ edildiğinde öğrendiklerini savunarak usul açısından davanın reddini istediği anlaşılmaktadır....

          Dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğu, kamulaştırmayı yapan idarece Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 8.maddesi hükmü gereğince taşınmaz mal sahibine uzlaşma konusunda çağrı yapıldığı ve bu davanın açıldığı, davanın yargılaması sırasında davalı vekili cevap dilekçesinde uzlaşmaya çağrı için çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin çalışanları arasında tebligatın teslim edildiği Servet Kol isimli bir şahsın bulunmadığını, Tebligat Yasasına göre şirket adına çıkarılan tebligatın şirketin yetkili temsilcisine tebliğ edilmesi gerektiğini, satınalma komisyonunun davetiyesinden davalı şirket yöneticisinin haberdar olmadığını, bu hususu dava dilekçesi tebliğ edildiğinde öğrendiklerini savunarak usul açısından davanın reddini istediği anlaşılmaktadır....

            Dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğu, kamulaştırmayı yapan idarece Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı Yasa'yla değişik 8. maddesi hükmü gereğince taşınmaz mal sahibine uzlaşma konusunda çağrı yapıldığı ve bu davanın açıldığı, davanın yargılaması sırasında davalı vekili cevap dilekçesinde uzlaşmaya çağrı için çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin çalışanları arasında tebligatın teslim edildiği Servet isimli bir şahsın bulunmadığını, Tebligat Yasası'na göre şirket adına çıkarılan tebligatın şirketin yetkili tem-silcisine tebliğ edilmesi gerektiğini, satmalına komisyonunun davetiyesinden davalı şirket yöneticisinin haberdar olmadığını, bu hususu dava dilekçesinin tebliğ edildiğinde öğrendiklerini savunarak usul açısından davanın reddini istediği anlaşılmaktadır....

              kurtulmaya yönelik soyut savunmaları, katılan beyanları, tanık anlatımları, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın en baştan beri katılanın kendisi tarafından bedeli ödenene taşınmazı devretme niyetinin olmadığı ve katılanın zararını karşılamadığı, bu haliyle sanığın menfaatine katılanın zararına olacak şekilde şirket yöneticisinin dolandırıcılığı suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir....

                Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Mahkemece her ne kadar süresi içinde şikayette bulunulmadığından İİK nun 347 maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmiş ise de, sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirkete ödeme emrinin 06/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin 14/10/2015 tarihi itibariyle kesinleştiği ve şikayet tarihi olan 04/12/2015 tarihi itibariyle şikayetin 3 aylık yasal süresinde olduğu anlaşılmış olup, Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, icra takibinin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olmadığının ve bu surette suçun unsurlarının...

                  Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davalı şirketteki ortaklığını 30/12/2009 tarihinde devrettiği; davacının talebinin, doğrudan zarara dayandığı ve tazminatın kendisine ödenmesini talep edebileceği ancak davacının uğradığı zararın kaynağı olarak gösterdiği özü itibariyle davalının, şirket öz varlığından kendi şahsına ödemeler ve usulsüz harcamalar yapıp yapmadığı olgularına dayandığı; bu kapsamda, dosya kapsamı belgeler, banka hesap hareketleri ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; davalı şirket müdürünün, davalı şirketi zarara uğratmadığı aksine kaynak sağladığı, bu doğrultuda davacının da herhangi bir zararının da olmadığı/oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava, limited şirket müdürü olan davalının şirket özvarlığından usulsüz harcama ve ödemeler yaptığı iddiası ile açılan limited şirket yöneticisinin sorumluluğu hukuki nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu