WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bu nedenle 81.084,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1)İİK'nın 333/a maddesine aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi, 2)İİK'nın 345...

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/901 Esas ve 2009/192 karar sayılı dosyası ile 20.04.2009 tarihinde karar verilen itirazın iptali davasının kesinleştiği tarih araştırılarak, şikayetçinin İİK'nın 347. maddesinde bildirilen bir yıllık süre içerisinde şikayetçi olup olmadığının tespitiyle, süresinde olduğunun anlaşılması halinde, Sanığa isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdiri gerekirken,...

        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1-)Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre İİK'nın 333/a maddesinde yazılı bulunan suçun oluşup oluşmadığının tartışılması gerekirken, takibin kesinleştiği tarih itibarıyle ödeme gücü olup olmadığını tespit etmeyen yetersiz bilirkişi raporuna istinaden eksik kovuşturmayla yetinilerek yazılı...

          ve 2014/11-301 E. 2014/551 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, dava açan belge olması nedeniyle müşteki tarafından icra ceza mahkemesine verilecek olan şikâyet dilekçesinin, şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikâyet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerekli olmakla birlikte, bu dava dilekçesinin 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesinde belirtilen iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmamasına göre, somut olayda mahkeme dosyası içerisinde bulunan Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısına göre borçlu şirket yetkililerinin sanıklar ..., ..., ... olduğunun anlaşılması karşısında yapılan incelemede; Sanıklara isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak...

            şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, öncelikle borçlu şirketin bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğü'nden öğrenilerek muhasebecisi veya şirket ortaklarından gerektiğinde zabıta marifetiyle ticari defterlerin temin edilerek, takibin kesinleştiği tarih olan 24.09.2013 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, kesinleşmiş icra takip dosyalarının borçları da pasife dahil edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik kovuşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi...

              tekrar aynı konuyu gündeme getirdiğini, bu pozisyonu kabul etmezse işten çıkartılacağı söylendiğinden yöneticisinin baskı ve tehdidi ile yeni görevi kabul ettiği, 09.09.2019 tarihinde yeni lokasyonda göreve başladığı, Ekim ayı ara performans değerlendirmesinde yöneticisinin olumlu görüş bildirdiğini, tüm görevlerini eksiksiz yaptığını, buna rağmen 19.12.2019 günü son yöneticisi tarafından çağırılarak işten çıkartıldığını ve ertesi gün İK ile görüşeceğinin bildirildiğini, görüştüğünde şirket küçülmeye gittiği için kendisini seçtiklerinin ifade edildiğini, ikale sözleşmesi imzalanması teklifini reddettiğini, haklı fesih sebebi yaratmak adına savunma istendiğini ve 27.12.2019 tarihinde iş akdinin sona erdirildiğini, fesih tarihindeki net maaşının 7.000- TL, brüt maaşının 10.700- TL olduğunu, feshin son çare olması ilkesine uygun davranılmadığını, fesih dışında hiçbir çözüm önerisi sunulmadığını, arabuluculuk aşamasında da anlaşma sağlanamadığını belirterek Feshin gecersizliğinin tesniti ile...

              Örneğin, ortakların kâr payı dağıtımı konusunda ya da şirket yöneticisinin sorumluluğu konusunda ortaya çıkacak uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümleneceğine dair tüm ortakların anlaşma yapmaları mümkündür. Nitekim, TTK'nın 561. maddesinin gerekçesinde, sorumluluk davalarının tahkime elverişli olduğu açıkça benimsenmiştir. Bu bağlamda, somut olayda olduğu gibi, şirket ortakları, şirket yöneticisinin yönetim görevini esas sözleşme ve yasaya uygun yerine getirmediği iddiasıyla açılacak davaların hakemde görüleceğine dair anlaşma yapabilirler. Buna engel bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle, eldeki dava şirket yöneticisinin azline ilişkin olup TTK'nın 630/2. maddesi gereğince, her ortak haklı sebeplerin varlığında yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Buradaki mahkeme kavramına, hakem de dahil kabul edilmelidir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 30.03.2021 NUMARASI : 2021/83 ESAS - 2021/271 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Yöneticisinin Sorumluluğuna Dayalı Tazminat KARAR : Davacı, dava dilekçesinde özetle; Borsa İstanbul pay piyasasında daha önce işlem görmekte olan halka açık T2 AŞ'nin son yöneticilerinin yasal olan sorumluluklarını yerine getirmemeleri, bu surette yatırımcıları zarara uğratmaları, şirketin öz varlıklarını usulsüz olarak şirket çeklerini kullanmak suresiyle boşaltmalarının sonucu, davalı şirketin borsa kotundan çıkarılmasına neden olduklarını, Sermaye Piyasası Kurul Kararlarında suçlarının sabit olduğu gerekçesi ile 2014 yılında 23.400 pay lot a karşılık gelen 52.034,43 TL zararının meydana geldiğini beyan ederek tüm ekonomik göstergeler dahilinde aradan geçen 7 yılın değerlendirilerek davalı şirketin borsa kotundan çıkarılmasına sebep olan şirket pay senedi ile ilgili yasa dışı işlemler yaparak şirketin mal varlığını boşaltan ve borsa İstanbul ve yatırımcıya zorunlu...

                ------kaldığında ki, bu şirket yöneticisinin ölmesi halinde ya da şirket yönetim kurulunun toplanmasının imkansız olması halinde mümkündür; şirkete TMK 427/4 maddesi gereğince kayyım atamak gerekir. TTK 427/4 maddesi gereğince atanacak kayyıma ancak organsız ----için--- buna ilişkin işlemleri gerçekleştirmek için kayyım atanması mümkündür. Bu nedenle davacı tarafın ----- tescilli iken ----- tarafından terkin ettirilen markanın ihyası için ve şirket adına kayıtlı iken ----- --- markaların iptali için dava açmak yönünden kayyıma yetki verilmesi taleplerinin kabulü mümkün değildir. Atanan ------- amacıyla işlemler yapacak,----- genel kurulunca söz konusu davaların açılması hususunda karar alınırsa o taktirde--- konusu davaları açtıracaktır. Elbette, --- davacıların karar çıkmasına engel olan davalı aleyhine yönetici olduğu dönemle ilgili -- tazminat davası açma ya da şirkete verdiği zararlardan dolayı tazminat davası açma imkanı mevcuttur....

                  UYAP Entegrasyonu