Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/171 Esas sayılı dosyasına verdiği asli müdahale dilekçesiyle davacıların davalı şirkettin hissedarları olmadığından dava taraf ehliyeti sıfatına haiz olmadıklarını, davalı şirketin hali hazırda ortaklarının % 60 oranında ..., % 30 oranında müvekkili ... ve % 10 oranında ... şeklinde olduğunu, müvekkilinin şirket ortağı olması sebebiyle müdürün azli konusunda hukuki yararının söz konusu olduğunu, davalı şirket müdürü ...’ün sermaye koyma taahhüdünü yerine getirmediğini, kendisine bu konuda ihtar gönderildiğini, davalı yöneticinin şirket merkezinde bulunması gereken ticari defter ve kayıtları kaybettiğini, hissedarlara bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, şirketi yönetemediğini iddia ederek şirket müdürlüğünden azline karar verilmesini ve müvekkili ...'ün şirket müdürlüğüne atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve ...Petrol Ürünleri İnşaat Gıda ve San. Tic. Ltd....

    SUÇ : Ticari İşletme Yöneticisinin Kasten Alacaklıyı Zarara Uğratması HÜKÜM : Beraat Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz incelemesine konu edilen suçun 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 333/a. maddesi kapsamında kalan ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar hapis cezası öngören, " Ticari İşletme Yöneticisinin Kasten Alacaklıyı Zarara Uğratması" suçunu oluşturduğu gözetildiğinde; 28.02.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen CMK'nın 286/2-d uyarınca; ilk defa Bölge Adliye Mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, İlk Derece Mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı cihetle, yapılan temyiz isteminin...

      olması nedeni ile talepte bulunmasının imkansız olduğunu, kaldı ki yine şirket adına kayıtlı olan bir başka araç olan ----plakalı aracın da -------araç ile çarpıştığını, hasarlar yönünden tahkime gidilmesi gerektiğini, tahkimde de şirketi kısıtlı yöneticinin temsil edemeyeceği belirtilerek şirkete hali hazırda yöneticinin vasisi olan------- yönetici kayyumu atanması talep edilmiştir.Dava, şirkete yönetici kayyımı atanmasına ilişkindir.Mahkememizce firma kaydı çıkarılmış olup, şirket tek kişilik bir ticari şirket olup, -----şirketin tek ortağı ve yöneticisidir.Şirkete yönetici kayyımı atanması, TTK 630/2 madde gereğince mümkün olup, bu tür davalarında yönetici aleyhine açılması, yürütülmesi zorunludur....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/909 Esas KARAR NO : 2023/801 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/09/2023 KARAR TARİHİ : 25/09/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça şirket hesapları ve kredi kartları kullanılarak yapılan şahsi harcamaların, şirketten karşılanan ödemelerin, şahsına ait harcamaların şirketinmiş gibi gösterilerek şirket hesabından yapılan ödemelerin, şirket adına kayıtlı aracın satışı ile elde edilen tutarın şirket hesaplarından usulüne aykırı kullanılarak yedine geçirilmesi gerçek olmayan faturalar için yapılan ödemeler nedeniyle şimdilik 1.000 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacının davalı şirketten 2000 yılında toplamda 40.000 DM bedelle bir kısım hisse satın aldığı, ancak şirket muhasebe kayıtlarında davacının söz konusu şirkete para ödediğine ilişkin açık bir kayda rastlanılmadığının anlaşılması karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, bu nedenle davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu, 40.000 DM’nin dava tarihi itibariyle karşılığının 36.768,02 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 36.768,02 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl Dava, davalı eski şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı diğer davalı şirketin haksız rekabet hükümlerine ilişkin sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin, birleşen dava davalı eski şirket yöneticisinin yönetici sorumluluğuna dayalı dolaylı zararın tazminine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın asıl davada haksız rekabet şartlarının oluşup oluşmadığı, yöneticinin sorumluluğuna ilişkin şirketçe açılan davada genel kurul kararı aranıp aranmayacağı sorumluluk şartlarının oluşup oluşmadığı şirketin zarara uğrayıp uğramadığı uğradıysa miktarının ne olduğu hususlarında, birleşen davada dava dışı şirketin yöneticisinin eylemlerinden kaynaklı zarara uğrayıp uğramadığı, uğradıysa miktarı ve yöneticinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarındandır, Birleşen dava, yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

              Davalılar vekili, davacının ortağı olduğu dava dışı şirket adına dava açma hakkı bulunmadığını ve davanın aktif husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı ortağın şirketin kurulduğu andan itibaren şirket müdürlüğü yaptığını, son iki yılda diğer ortaklara hiçbir şekilde kâr payı dağıtmadığını, oysa şirkete ait fırından elde edilen aylık ortalama net kârın 15.000 TL–20.000 TL arasında değiştiğini, davacının yaptığı alışverişleri diğer ortaklardan gizlediğini ve hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bunun üzerine şirket müdürünün değiştirilmesi cihetine gidildiğini, iddia edildiği gibi bir manipülasyon yapılmadığını, feragat ile sonuçlanan davaların o dönemde şirket müdürü olan davacı tarafından diğer ortaklar üzerinde baskı kurmak amacıyla açılmış haksız davalar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                Bu kapsamda her üç dava öncelikle görev yönünden değerlendirilmiş, menfi tespit davasının nisbi ticari dava, şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan maddi tazminata ilişkin dava ile davalı...'nin, davalı ... Şirketindeki temsil yetkilerinin kaldırılması ve ......

                  DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/02/2023 KARAR TARİHİ : 15/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan şirket yöneticilerinin sorumluğundan kaynaklanan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Şirket yöneticisinin sorumluluğu uyarınca usulsüz işlemler sebebiyle oluşan zararların yöneticiden tahsiliyle şirkete ödenmesini, dava süresince tedbiren şirkete yönetim kayyumu atanmasını, şirkete ve şirket yetkilisi ...'ye ait menkul ve gayrimenkullerin 3.şahıslara satışına/devrine engel mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesini, şirketin ve şirket yetkilisi ...'nin banka hesaplarına tedbir konulmasını, Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1033 E. sayılı dosya ile de tensiben birleştirilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bursa 3....

                    Ancak; Davacılar vekilleri dava dilekçelerinde; sitede aidat toplama yetkisinin yönetim planına göre parsel yöneticisine ait olduğunun ve ayrıca davalı site yönetiminin parsel yöneticisinin yetkilerini kullanmasını engellediğinin tespitini istemiştir. Mahkemece bu taleplerin de reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu