Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, muris Hüseyin Yaşat Manav'ın maliki olduğu yerlere ilişkin kira gelirlerinin davalı davalı tarafından toplandığı iddiasıyla alınan kira gelirlerinin terekeye iadesi talebine ilişkindir. Bilindiği gibi, miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Davacılar dışında başkaca mirasçı bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata, hile, gabin vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davada muvafakatlerinin sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi) tartışmasızdır....

İSTEMİN KONUSU : Davacı şirket adına, Ankara ili Çankaya ilçesi ...ada ...ve ...Nolu parsellerde kayıtlı olan taşınmazı nedeniyle, 2011 yılı için tahakkuk ettirilen yol harcamalarına katılma payının kaldırılması ile ödenen 520.437,79-TL'nin iadesi istemiyle açılan davayı; davacıya ait gayrimenkullerin cephesinin olmadığı diğer yolların maliyetlerinin dahil edilmesi suretiyle hesaplanan dava konusu yol harcamalarına katılıma payında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul eden .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Bilindiği üzere, terekeye ait haklar üzerinde tasarruf söz konusu ise ortakların oybirliği ile karar vermeleri TMK'nın 702/2. maddesinin açık hükmü gereği olduğundan, tasarruf işlemi niteliğindeki tapu iptali ve tescil davasının tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Bir mirasçı tereke adına dava açtığı takdirde diğer mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veyahut Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü gereğince terekeye temsilci atanması suretiyle davanın görülebilirlik koşulunun gerçekleştirilmesi ile ancak çözüme kavuşturulması mümkündür. Tüm dosya kapsamına göre somut olayda; davacı muris Hüseyin Çakmak'ın 01.04.2016 olan satışın gerçekleştirilmesi tarihlerinde fiil ehliyetinin bulunmadığını belirterek 379 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile muris adına tescilini istemiştir....

    Böylece, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. TMK'nin 701/2. maddesi hükmüne göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Bir başka ifadeyle, tereke üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirine ait olmayıp hak sahibi olan ortaklıktır. Bu yasal düzenlemelere göre, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, terekedeki paylar ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların terekeye giren mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde somut ve bağımsız payları mevcut değildir....

      İNCELEME VE GEREKÇE: Davacılar dava dışı ------ -------- yetkili ------------ tarihinde vefat ettiğini, davalının şirket müdürü olduğunu, ------- dağıtılan kar payını usulsüz olarak üzerine geçirdiğini, şirketin faaliyetine devam ettiği taşınmazı şirket imkanlarını kullanarak satın aldığı halde kendi adına tescil ettirdiğini ileri sürerek haksız kar payı dağıtımının iadesine, şirketin faaliyet gösterdiği tapusunun iptali ile dava dışı şirket adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Dava dosyası öncelikle--------açıldığı, mahkemece ------------ ilam ile görevsizlik kararı verildiği, dava dosyasının ---- gönderildiği, mahkemece ---- tarihli kararı ile; " ...ortakların diğer ortak aleyhine açtığı kar payının şirkete iadesi ve şirket adına kayıtlı olduğu tespit edilen taşınmazlar için tapu iptali ve tescil istemine dayanmakta olup, bu hali ile dava şirket ortakları arasındaki ilişkiden kaynaklandığından HMK.nun 12.maddesi uyarınca yetkili mahkemenin ......

        Davacı, babası olan davalının mirasbırakan annesi ...’yı kandırarak mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak mirasbırakana ait 1470 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 109/239 payının adına devrini sağladığını, satış bedelinin çok düşük gösterildiğini, annesinin maddi durumunun iyi olduğunu, mal satmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ... adına tescilini istemiştir. Davalı, mirasbırakan eşi ile yıllarca çalışarak biriktirdikleri para ile dava konusu taşınmazı birlikte satın aldıklarını, ancak taşınmazın mirasbırakan adına tescil edildiğini, taşınmaz üzerindeki binayı kendisinin yaptırdığını, muvazaanın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, "…Somut olaya gelince; eldeki dava terekeye iade istekli açıldığına göre elbirliği ( iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortak bulunmaktadır....

          Terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir mirasçı, diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirsede, 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur. Bu durumda davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir....

            Davacı tereke adına dava açmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca tereke adına açılıp takip edilen davaları ya tüm mirasçıların birlikte açmaları ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya terekeye mümessil tayin edilerek davanın sürdürülmesi zorunludur. Somut olayda, muris ... mirasçılarından ... davacı ile birlikte dava açmadığı gibi sonradan davaya muvafakat da vermemiş ve duruşmalara da gelmemiştir. Dosya içinde terekeye mümessil tayinine ilişkin başka herhangi bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Elbirliği mülkiyetinde bütün mirasçıların birlikte dava açmaları zorunlu olup, mirasçılardan bir veya bir kaçı davaya iştirak etmediği takdirde miras şirketine temsilci atanması suretiyle taraf teşkili sağlanarak davaya devam edilmesi gerekir....

              Tereke karşısında üçüncü kişi durumunda bulunan davalıya karşı miras payına hasredilen tapu iptali ve tescil davasının, artık tereke adına devam ettirilen bir dava bulunmadığından, diğer mirasçıların muvafakatinin alınması ya da terekeye temsilci atanması suretiyle devam ettirilmesi mümkün bulunmamaktadır....

                SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun ikinci bendindeki “iştirak halindeki mülkiyetin” ibaresinden sonra gelmek üzere “8 pay kabul edilerek 2 payının ...’a, 2 payının ...’a, 2 payının ...’e, 1 payının ...’na, 1 payının ...’a olacak şekilde” ibarelerinin eklenmesine, hüküm sonucunun üçüncü bendindeki “davalılardan” kelimesi çıkartılarak yerine “taraflardan mirasçılık belgesindeki payları oranında” ibarelerinin eklenmesine, hükmün dördüncü bendindeki “davalılardan” kelimesi çıkartılarak yerine “taraflardan mirasçılık belgesindeki payları oranında” ibarelerinin eklenmesine, yine hüküm sonucunun dördüncü bendindeki “davalılardan” kelimesi çıkartılarak yerine “taraflardan mirasçılık belgesindeki payları oranında” ibarelerinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu haliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek...

                  UYAP Entegrasyonu