nin tek ortağı ...'nın depremde hayatını kaybettiğini, tek mirasçısı olarak müvekkilinin kaldığını ancak, merhuma ait şirket hisselerinin merhum tarafından daha önce verilen vekaletname ile davalıya devir edildiğini, devir işleminin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne tescil ettirildiğini, hisse devir işleminin geçersiz ve mutlan butlan olduğunu ileri sürerek dava dışı ... İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.'nin hisselerinin tamımının ...'ya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; devir işleminin yapıldığı sırada yapılan hatadan haberinin olmadığını, davayı kabul ettiğini bildirmiştir. Dava; dava dışı ... İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.'ne ait hisse devir işleminin geçersiz olduğunun tespiti ile hisselerin dava dışı ...'ya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir. HMK'nın 308.maddesi;"Kabul, davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir....
Deliller : Genel kurul kararı, Ticaret sicil kayıtları, Taraf açıklamaları ve tüm dosya içeriği GEREKÇE : Dava, davalı anonim şirket yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğuna karar verilmesi isteminden ibarettir. TTk md. 446 uyarınca şirkette pay sahibi olanlar genel kurul kararlarının iptalini talepte bulunabilirler. Davacının davalı şirkette her hangi bir payı bulunmamaktadır. Davacı tarafça ... 21. Asliye Ticaret mahkemesinde açılan ...esas sayılı dosyada şirketin % 40' na tekabül eden hisse senetlerinin zayi olduğunun tespiti talep etmiştir. Mahkemece 2021/27 karar sayısı ile senetlerin kaybolmadığı ve yeddi emine teslim edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ... 2. Asliye Ticaret mahkemesi ... esas üzerinden açmış olduğu dava da, davalı şirkette anonim şirket pay sahibi olduğunun ve pay oranının tespiti, şirket pay defterine kayıt ve ticaret sicilde tescilini talep etmiştir....
Her ne kadar davalı tarafından asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen 2012 yılına ait tebliğ alındıları, tutanak ve 2013 yılına ait yoklama fişinde davacının ortak sıfatıyla imzası bulunduğu ileri sürülmekteyse de davacının ilgili dönemlerde şirket ortağı olmadığının mahkeme kararıyla tespiti karşısında söz konusu belgelerdeki imzalara itibar edilerek davacının şirket ortağı olduğundan bahsedilemez. Öte yandan, davalının savunma dilekçesi ekinde sunduğu GİB Intranet çıktılarının incelenmesinden asıl borçlu şirketin malvarlığı araştırmasının davanın açıldığı tarihten sonraki bir tarih olan 08/09/2015 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından şirket hakkında hukuka uygun olarak bir malvarlığı araştırmasının yapıldığından da söz edilemez. Bu durumda uyuşmazlık konusu dönemde şirket ortağı olmadığı anlaşılan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk görülmemiştir. Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ödeme emirlerini iptal etmiştir....
Dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı olduğu ... Bilg. Elk. Ulus. Tic. San. Ltd. Şti.'nin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş ise de bu durum yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
Şu halde açıklanan yasal hükümler gereğince, mirasbırakanın; “ortağı” ve “temsilcisi” olduğu limitet şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya; “temsilcisi” olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Mirasbırakanın yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
Şti.nin tek ortağı ve yetkili olduğuna dair bir kaydın bulunmadığı, bu iddianın ticari kayıtlarla desteklenmesi gerektiği, tanıkla ispatın mümkün olmadığı, kaldı ki şirket ortağı ve yetkilisi olduğunun tespiti davalarında hukuki yarar bulunmasa da söz konusu davada ispat yükü davacıda olup davanın ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin .../... esas sayılı dava dosyasında davaya konu taşınmaz üzerindeki tesis ve mukdesatların davacı şirkete ait olduğunun tespiti talep edilmiş olup, davacı şirketin tek yetkilisi ve tek ortağı aynı zamanda bu davada taşınmazın paydaşı olarak davalı sıfatı ile yer alan ...'tır. Şirket yetkilisinin davadan feragat ettiği mahkemece 14/09/2021 tarihli yazı ile bildirilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2624 KARAR NO : 2022/1945 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Ortaklığın Tespiti İstemli) KARAR TARİHİ : 15/12/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2022 Bursa 2....
nun aynı zamanda borçlu şirketinde ortağı olduğu, diğer davalı ... ile ... arasında husumet bulunduğu, davacı şirketin ... 5.İcra Müdürlüğü'nün 2010/9622 sayılı dosyasından takibe başladıktan sonra, ...'ın ortağı olduğu şirket hakkında takibe başladığı, kredi kartı ile yapılan ödemeleri belgelemediği gibi ödemeleri şirket gelirinden yapmaması, yaptı ise şirket gelirinden alması gerekirken, takip başlatması yaşam deneyimlerine eykırı olup, ödeme emrinin şirket çalışanına tebliğ ile kesinleştirilerek diğer ortağın haberdar edilmemesi olguları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu takiplerin muvazaalı olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...'...
Asıl dava, davacılar murisinin, davalı şirketin kurucu ortağı olduğu, şirket ortaklığından ayrılmadığı ve halen ortak olduğunun tespiti ile murisin aynı zamanda kurucu intifa senetleri üzerinde de hak sahibi olduğunun tespiti, birleşen dava ise pay devrinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı tarafça, asıl davada ileri sürülen iddialar karşısında hukuki durumları etkilenebilecek kişilerin davada taraf olmalarını sağlamaya yönelik olup akıbeti asıl davaya bağlı bulunmakla, bozma ilamı gereği ikame edilen birleşen davanın esastan reddi gerekirken zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde değilse de bu yanlışlığın, gerek temyiz edenin sıfatı ve gerekse de ileri sürülen temyiz nedenleri göz önünde bulundurulduğunda, sonuca etkili bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilerek sonuç itibariyle doğru olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir....