Şti.’nin 1999 yılından beri ortağı olduğunu, şirketin diğer ortağı ...'in yönetim ve temsil yetkisini üzerine almasından sonra, müvekkilinin şirketin kuruluşundan itibaren gerçek kâr payının hesap edilip kendisine ödenmesi talebine çeşitli tehditler ile karşılık verdiğini, müvekkilinin şirkette bulunan çalışma masasının çekmecesi kırılarak bir kısım kayıt ve belgelerin alındığını, 06.09.2004 tarihi itibariyle ortağı olduğu şirketle ilişiğinin kesildiğini, tek başına karar almaya yetkisi olmadığı halde bu durumun 3. kişilere duyurulduğunu, müvekkilinin şirket merkez ve şubelerine sokulmadığını, şirket hesaplarını inceleme ve bilgi edinme hakkının elinden alındığını, 03.11.2004 tarihinde ...’in şirketteki hissesinin 10.000.- TL’lik kısmını usulsüz olarak ...'a devrettiğini, iş yerini kapattığını, alınan bu kararların geçersiz olduğunu, ortaklığın artık devam ettirilemeyeceğini ileri sürerek davalı Sitil-Set Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti.'nde 06.09.2004 tarihinden sonra şirket müdürü ...'...
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için bankacı bilirkişiye tevdi edilerek, dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosya bankacı bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir....
BAM davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı tarafın şirket ortağı olmadığının tespitine, alacak davasının kısmen kabulü ile 125.265,82 TL'nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiştir. Davacı vekili ve davalı şirket vekili temyiz talebinde bulunmuştur. 1-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilerek karar verilmiştir....
Somut olayda davacı, davalı şirket ortağı olduğunu, davalı şirketin kar payı dağıtmadığını, SPK uyarınca kar payı dağıtılmamasından davalı şirketin sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek kar payının tahsili isteminde bulunmuştur. Dosyadaki ana sözleşmeden davalı anonim şirketin halka açık bir anonim şirket olmadığı, nama yazılı hisseleri bulunduğu, dolayısıyla SPK hükümlerinin uygulanmayacağı anlaşılmaktadır. Davalı şirket genel kurulunca alınmış kar payı dağıtımı kararı bulunmadığı için mahkemeden genel kurulun yerine geçerek kar payı dağıtımı kararı vermesi istenemez....
YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: … İnşaat Gıda Turizm Ticaret Sanayi Limited Şirketi'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve …. sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E;…, K:… sayılı kararıyla; asıl borçlu şirket adına ödeme emri düzenlenerek usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırması sonucu borcu karşılayacak mal varlığının bulunmadığının tespit edildiği ve davacının 25/12/1997 tarihinde tescil edilen şirket kuruluş ana sözleşmesine göre şirketin % 50 hisse ile ortağı olduğu ve 29/03/2005 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen 09.03.2005 tarihli hisse devri sözleşmesi ve aynı tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketteki hisselerinin tamamını …'a devrederek ortaklıktan ayrıldığı görüldüğünden, davacının …....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/19 Esas KARAR NO : 2024/274 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 08/01/2018 KARAR TARİHİ : 29/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı taraf olan ... Tic.Ltd. Şti.'nin 2011 yılında ... ve ... isimli ortaklar tarafından, ...'...
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının ortağı olduğu şirket adına, 2006/12 dönemi katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin, şirket müdürünün ikametgah adresinde eşine tebliğ edildiği, herhangi bir ödemede bulunulmadığından bahisle de amme alacağının tahsili için bu defa şirketin ortağı olan davacı adına payı oranında davaya konu ödeme emrinin düzenlendiği; asıl amme borçlusu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirket müdürünün ikametgah adresinde bizzat ilgilisine yapılması gerektiğinden ve böyle bir tebliğ o adreste bulunanı değil şirketi ilgilendirir nitelikte olduğundan, şirket adına yapılacak tebliğ işlemlerinde, ilgilisinin o anda adreste bulunamaması halinde tebligat şirketle ilgisi olmayan eşe yapılamayacağı gibi tebliğatın neden ilgilisi olan şirket temsilcisi yerine temsilcinin eşine tebliğ yapıldığına ilişkin bir açıklama ya da şerh de yazılmadığı, söz konusu tebliğat...
Öte yandan, bozma kararı üzerine davacının 30/12/2004 tarihli hisse devir sözleşmesi ile şirketten ayrıldığı ve bu tarihten sonra doğan şirket borçlarından şirket ortağı sıfatıyla sorumluluğunun bulunmadığı, sorumlu olduğu dönemlerdeki sermaye payı, amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla yapılan takibin usulüne uygun olarak tamamlanıp tamamlanmadığı, amme alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve ödeme emri içeriği vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılıp artırılmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra şayet artırılmışsa 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesinin 7338 sayılı Kanun'la değiştirildiği dikkate alındığında lehe olan kanun hükümlerinin bu kısımlar için uygulanıp uygulanamayacağı hususları da değerlendirilerek yeniden karar verilmesi gerektiği tabiidir....
Yukarıda yer alan yasa hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, limited şirketten tahsil olanağı bulunmayan amme alacağının, öncelikle kanuni temsilciden (müdürden) aranılması gerektiği, kanuni temsilcilerden tahsil edilememesi halinde de konulan sermaye ile sınırlı olmak üzere ortakların mal varlığından tahsili cihetine gidilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Olayda, davacının ... Tarım Ürünleri İth. İhr. San. Ltd. Şirketi'nin ortağı …'tan 16.9.1991 tarihli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile hisse satın alarak şirket ortağı sıfatını kazandığı ve şirket müdürlüğüne getirildiği, buna ilişkin keyfiyetin ise 25.10.1991 tarih ve 2889 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği anlaşılmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2022 NUMARASI : 2021/362 Esas - 2022/121 Karar DAVA KONUSU : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) KARAR : Kayseri 1....