Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...takip numaralı ödeme emirleri yönünden yapılan inceleme: ...tarih ve ...takip numaralı ödeme emirleri ile şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili talep edilen vergi borçlarına ait vergilendirme dönemleri sonunda davacının asıl borçlu şirketin ortağı olduğu anlaşıldığından asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen bu borçların tahsili amacıyla davacı adına şirket ortağı sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Karar sonucu: Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ...tarih ve ...takip numaralı, ...tarih ve ...ilâ ...takip numaralı ödeme emirleri yönünden davanın kabulüne, ...tarih ve ...takip numaralı ödeme emirleri yönünden davanın reddine karar vermiştir....

    Mahkemece, dosya kapsamına ve bozmaya uygun şekilde hesaplanan 6.017,02 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tespit kararı ile yetinilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, zikredilen bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün (2.) bentte açıklanan sebeple hüküm fıkrasının (1) nolu bendinde geçen "1-... İli, ... İlçesi, ... adresindeki taşınmazın aile konutu olduğunun ve davacının bu taşınmaza ilişkin katkı payı alacağının 6.017,02 TL olduğunun tespitine," ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine "1-... İli, ......

      GEREKÇE: Talep; tarafların birlikte ortak olduğu şirketin mal ve stoklarının kullanılması suretiyle davalı tarafından kurulan ... şirketinde davacının hissedar olduğunun tespiti ile kar payı alacağının tahsili istemiyle açılan davada, davalılar adına kayıtlı taşınmaz ve araç kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulması istemine ilişkindir. HMK'nın 389. maddesi, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. "şeklinde olup; aynı yasanın 390/3 maddesi, ''Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "...Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanları ile müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu kabul etmektedir. Taraflar arasında bu konuda çekişme yoktur. Zaten davadan önce 07/12/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7194 SK nin 41. maddesi ile davacının davalı şirketin ortağı haline geldiği sunulan ve yukarıda belirtilen delillerden de anlaşılmıştır. Nitekim bilirkişi de bu durumu belirlemiştir. Taraflar arasında davacının davalı şirketin ortağı olduğu hususunda çekişme yoktur. Anonim şirketlerde ortakların kâr payı isteyebilmesi için şirket genel kurulunun kâr payı dağıtımı konusunda bir kararı gerekir. Dava konusu olan davadan önceki son 10 yılda ortada kâr payı dağıtımına ilişkin bir şirket genel kurul kararı yoktur. Anonim şirketlerde kaba bir söyleyişle "sermaye payını ver ve verdiğini unut" ilkesi vardır. Kötü niyetli bir şekilde kâr payının dağıtılmadığı yönünde bir iddia ve delil de yoktur....

          DAVA :Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ :05/11/2018 KARAR TARİHİ :08/09/2023 KR. YAZIM TARİHİ :08/09/2023 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dava dosyasında, davacı vekili tarafından sunulan 04/08/2023 tarihli davadan feragat dilekçesi incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava; inançlı işlem, hile ya da muvazaa iddiasına dayalı şirket hisse devir işleminin iptali ile davacı adına kayıt ve tescil; olmadığı takdirde hissenin gerçek değerinin dava tarihi itibariyle tespiti ile hisse bedelinin talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 310. maddesine göre; (1) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (2) (Ek:22/7/2020-7251/29 md.)...

            Dava, devri iptal edilen davalı şirket paylarının veraset ilamı doğrultusunda davacıya ait olduğunun tespiti ile bu payların davacı adına tescili istemine ilişkindir. Dosya kapsamında Dairemizce verilen 2015/6032 esas 2016/72 karar numaralı bozma kararı ile ilk derece mahkemesi kararı, iptal edilen 15.09.2000 tarihli yönetim kurulu kararı ile devredilen hisselerden miras payı oranında davacının payına düşen miktarın belirlenerek bu hisselerin davacıya ait olduğunun tespiti gerektiğinden bahisle bozulmuş, anılan bu karara mahkemece uyulmuştur....

              e husumet yöneltilemeyeceğini, 2001 ve 2002 yıllarına ait kâr payının dağıtılmamasına dair ortaklar kurulu kararlarında davacı imzasının da bulunduğunu, 2003 ve 2004 yıllarına ait kâr payı ile ilgili karar alınmadığı halde resmi olmayan kâr payı dağıtımlarının yapıldığını ve davacıya da ödendiğini, şirket ortakları arasında çıkan derin ihtilafta kusurun davacı ...' de olduğunu, şirket hesabından kendi harcamalarını karşılamak, kendi hesabına para aktarmak ve müvekkiline ait müşteri portföyünü kendi şirketine aktarmak suretiyle şirketi zarara uğrattığını belirterek asıl davanın reddine, karşı dava ile de davacının (karşı davalının) müvekkili şirketi zarara uğrattığının tespiti ile şimdilik 6.000 TL'nın karşı davalı ...' den faiziyle birlikte tahsili ile karşı davalı ....' in şirket ortaklığından çıkarılmasına, davalıya ait payın diğer ortaklar tarafından şahsi malvarlıklarından karşılanmak suretiyle devralınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir Mahkemece, uyulan bozma ilamı,...

                …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davacı şirket ortağı …'na karşılıksız ödünç vermek suretiyle transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtıldığı ileri sürülen tutarın net kar payı olduğunun kabulüyle bulunan matrah farkına isabet eden kısmının ONANMASINA, 3.Anılan Vergi Dava Dairesi kararının grup şirketlerine finansman desteği sağlaması nedeniyle beyan dışı bırakılan faiz gelirine ilişkin kısmının BOZULMASINA, 4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 29/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  ne düşük bedelle satış gösterilerek fatura edilip satıldığını, yine davalı şirketin 80.000,00 TL değerindeki freze makinasının Zafer Yıldırım Makina'ya bedeli düşük gösterilmek suretiyle satıldığını, bu makinaların bedellerinin şirket mal varlığına dahil edilmelerinin gerektiğini, dava dışı Sinan ŞENER'in paydaş olması nedeniyle şirket hesabına yatırılan 150.000,00 TL:'nin değişik tarihlerde şirketten çıkışının yapıldığını, tüm bu zararlar nedeniyle dava dışı şirket temsilcisi Sinan ŞENER aleyhine sorumluluk davası açıldığını, şirkete ait 34 XX 338 plakalı aracın rehin nedeniyle haczedildiğini, aracın bedeli ödenerek 31/01/2014 tarihinde satıldığını, bu aracın satış bedelinin de şirket mal varlığına dahil edilmesinin gerektiğini, şirkete ait telefonların şirket kayıtlarında demirbaş olarak kaydedilmelerinin gerektiğini, müvekkilinin şirket ortağı olduktan sonra kendisine kar payı ödenmediğini, müvekkilinin kar payı ödenmesi ve şirket faaliyetiyle ilgili bilgi verilmesi, gerekirse şirketteki...

                  Şti'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; asıl borçlu şirketten ayrıldığı için şirket yönetiminde hiç bir söz ve denetim hakkı bulunmayan eski ortağın, yasal defter ve belgelerin yeni yönetim tarafından ibraz edilmemesi sonucunda, sırf defter ve belgelerin kendi ortaklık dönemine ilişkin olması nedeniyle sorumlu tutulamayacağı, bu durumun, ödeme emrine karşı açılan bu davada "borcum yoktur" itirazı kapsamında kabul edilebilecek bir iddia olarak değerlendirildiği ve asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen amme alacağının şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla tesis edilen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu