Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un davalı şirketten kâr payı adı altında talepte bulunmasının mümkün olmadığı, bu nedenlerle davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 608/1. maddesinde; kâr payının, sadece net dönem kârından ve bunun için ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabileceği, kâr payı dağıtımına ancak, kanun ve şirket sözleşmesi uyarınca ayrılması gereken kanuni yedek akçelerle, şirket sözleşmesinde öngörülmüş yedek akçeler ayrıldığı takdirde karar verilebileceği, düzenlenmiş olup, davacı yan, ortaklıktan kaynaklı olarak kendisine uzun yıllardır kar payı dağıtılmadığını iddia etmiştir....

    Şirketin iki ortaklı şirket olduğu, davacının %20 hisse sahibi dava dışı ortağın da %80 hisse sahibi olduğu hususları ihtilafsızdır. SMMM Bilirkişi ... tarafından düzenlenen ... tarihli raporda sonuç olarak; Dava dosyası ile davalı tarafın ..., ..., ..., ..., ... yıllarına ait ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler de, ... Şti. şirket ortağı ...' in ... tarihinden ... tarihine kadar şirket müdürü olduğu, şirketi münferiden temsil ettiği ve şirket ortaklığının da ... tarihinden itibaren devam ettiği, ... Şti. şirket ortağı ...' in hisse oranı %20, Sermaye payı ... TL olduğu, ... Şti. şirket ortağı ...' in ... tarihinden itibaren şirketin ortaklığını ve müdürlüğünü münferiden sürdürdüğü ve hala devam ettiği, ... Şti. şirket ortağı ...' in hisse oranı %80, Sermaye payı ... TL olduğu, Davalı şirketin Türk Ticaret Kanunu'nun 617. Maddesi gereği yapması gereken olağan genel kurul toplantılarını yapmadığı, Davalı şirketin Türk Ticaret Kanunu'nun 519....

      Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. 6183 sayılı Kanun'un olay tarihinde yürürlükte bulunan düzenlemesi gereği, limited şirket ortağının şirketin ödenmeyen vergi borcundan sorumluluğu ortaklık payına bağlı olduğundan, olay tarihinde limited şirket ortağının anılan Kanun'un 35. maddesine göre takibi için, şirketin vergi borcunun doğumu anında değil, vergi borcunun şirketten tahsil imkanı bulunmadığının tesbiti anında ortak sıfatını taşıması gerekmektedir. 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesine 06/06/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5766 sayılı Kanun'la eklenen fıkra ile limited şirket ortağının şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları öngörülmüştür. 5766 sayılı Kanun'un gerekçesinde, 06...

        nin muhtelif vergi borçlarının şirketten tahsil olanağının kalmadığı belirtilerek şirket ortağı sıfatıyla davacı adına … tarih ve …, … sayılı ödeme emirleri düzenlenerek davacıya 17/12/2019 tarihinde MERNİS adresinde tebliğ edildiği, tebliğ edilen ödeme emirlerine itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleştiğinden bahisle amme alacağının tahsili amacıyla Ostim Vergi Dairesi … tarih ve … sayılı haciz bildirisi ile adına kayıtlı araç ile banka hesapları üzerine 2.807.005,15 TL tutarında haciz konulduğu anlaşılmıştır....

          Dava, davacının davalı limited şirket ortağı olmadığının ve diğer davalıların şirket ortağı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. ...’nın 520. maddesinde, bir pay devrinin şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartı ile hüküm ifade edeceği, devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması gerektiği ve nihayet anılan maddenin son fıkrasında, pay devri veya devir vaadi hakkındaki mukavelenin yazılı şekilde yapılmış ve noterde imzası tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer hakkında dahi hüküm ifade etmeyeceği açıkça belirtilmiştir. Mahkemece, taraflar arasında ... 1. Noterliğinde yapılan hisse devir sözleşmesiyle davacının hisse devri bedelini almış olması karşısında davanın kabulüne karar verilmiş ise de, devir hususunun pay defterine kaydının kurucu özellik taşıdığı, ...'...

            Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin şirkete tebliği aşaması ancak amme alacağının tahsili amacıyla şirket adına düzenlenecek ödeme emrine karşı şirket tarafından dava açılması durumunda incelenebilecek bir husus olduğu, borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emrinin usulüne uygun olarak ilanen tebliğ edildiği, dava konusu edilmemesi ve şirket malvarlığına rastlanmaması üzerine alacağın tahsili amacıyla davacı adına şirket ortağı sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, ancak aynı alacakların tahsili amacıyla davacı adına ödeme emrinin düzenlendiği tarih olan 18/05/2017 tarihinde şirketin kanuni temsilcisi adına da ödeme emri düzenlenmiş olduğundan, davalı idarece amme alacağının tahsili için öncelikle vergisel ödevlerini yerine getirmeyen şirket kanuni temsilcisinin takibi, alacağın kısmen veya tamamen tahsil edilememesi halinde ortaklık payı dikkate alınarak davacı adına ödeme emri düzenlenmesi gerekirken...

              Davacı şirket ortağı olmadığının tespiti ve tahsil edilen paranın iadesi takdirde ortak olduğunun tespiti ile ortaklığın şirket kayıtlarına işlenmesi yönünde talepte bulunduğu, Mali müşavir bilirkişi ... tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporlarına göre; ......

                Borcun, murisin şahsi borcu değil, ortağı ve temsilcisi olduğu şirketin vergi borcundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.07.1998 tarihli 4369 sayılı Kanunla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun gereğince takibe tabi tutulurlar....

                  Şti'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir. İLGİLİ MEVZUAT: 6183 sayılı Kanun'un 4369 sayılı Kanun'un 21. maddesiyle değişik 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından, sermaye hisseleri oranında, doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı hükümleri yer almaktadır....

                    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçları için şirket adına düzenlenen ...takip numaralı ödeme emrinin, şirketin 03/0272015 tarihinde sicilden resen silinmesini müteakip, 11/02/2015 tarihinde şirket müdürünün ikametgah adresinde, aynı konutta ikamet eden annesine tebliğ edildiği, şirket hakkında mal varlığı araştırması yapıldığı, şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırmasında da şirkete ait mal mevcudunun bulunmadığı anlaşıldığından, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen amme alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarının şirket adına düzenlenen ...takip numaralı ödeme emri içeriği borçlara isabet eden kısmında yasal isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçları için şirket adına düzenlenen ...takip numaralı ödeme emrinin 14/01/2013 tarihinde şirket müdürünün ikametgah adresinde...

                      UYAP Entegrasyonu