Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir başka söyleyişle, madde hükmünün bu suretle tadil edilmesi suretiyle alacaklı kamu idaresine, belirtilen konuda açık bir takdir yetkisi tanınarak kamu idaresince şirketten tahsil edilemeyeceği değerlendirilen kamu borçları bakımından, şirket hakkında cebren tahsil cihetine gidilmeksizin, ortakların takip edilebilmesi mümkün kılınmıştır. Bir başka deyişle, kamu idaresinin, şirket ortak yahut müdürlerinden kamu alacağının tahsili için, limited şirket hakkında cebri icra takibine girişmesi ve şirket hakkında aciz belgesi almak gibi bir zorunluluk söz konusu değildir. Kamu idaresinin şirketin kamu borcundan ötürü yönetici ve/veya ortaklara yönelmesi, takip işlemlerine girişmesi, kural olarak, takip konusu borcun şirketten tahsil edilemediği veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığını gösterir niteliktedir....

    kar payı alacağını talep ettiği ancak, kar payı dağıtımı konusunda ortaklar kurulunca alınmış bir karar bulunmadığı, davacının ortağı olduğu şirketin müdürü davalı ...'...

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu davada müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirket tarafından davacıya hiçbir şekilde kâr payı ödemesi yapılmadığını, davalı şirketin genel kurullarında kar payı dağıtmama kararının neye göre alındığının ve kar payının tespit edilerek davalı şirketin faaliyet gösterdiği sektörün genel gelişimi, ekonomik faaliyet ve amaçları, ayrıca şirket işlemlerinin devamlı gelişmesini veyahut mümkün olduğu kadar istikrarlı kar payı dağıtılmasına engel bir durum olup olmadığının araştırılmadan kar payı alacağını ispat edilemediğinden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kar payı alacağına ilişkindir....

        İkinci bilirkişi raporunda, "Davacıların murisi ... adına davalı şirket tarafından 10.000 TL (ETL) 'lık ortaklık payı belgesi düzenlendiği, dava dilekçesinde belgenin 1979 yılına ait olduğunun ifade edildiği, davalı şirketin 1980 yılındaki sermayesinin toplam 30.000.000 ETL olduğu, davacıların murisi ... 'nin 10.000 adet hissesinin toplam sermayede (10.000/30.000.000) 0,00033 paya karşılık geldiği, sermaye artışları ve 2005 yılında Türk Lirası'ndan sıfır atılması sonrası davalı şirket sermayesinin toplam 200.000 TL olduğu, davacıların murisi ......

          İkinci bilirkişi raporunda, "Davacıların murisi ... adına davalı şirket tarafından 10.000 TL (ETL) 'lık ortaklık payı belgesi düzenlendiği, dava dilekçesinde belgenin 1979 yılına ait olduğunun ifade edildiği, davalı şirketin 1980 yılındaki sermayesinin toplam 30.000.000 ETL olduğu, davacıların murisi ... 'nin 10.000 adet hissesinin toplam sermayede (10.000/30.000.000) 0,00033 paya karşılık geldiği, sermaye artışları ve 2005 yılında Türk Lirası'ndan sıfır atılması sonrası davalı şirket sermayesinin toplam 200.000 TL olduğu, davacıların murisi ......

            nin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla … Bankası …....

              Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; vergi dairesinin borçlularının şirket ve kişisel borçlarından dolayı da şirket ortakları olan gerçek kişi takip borçluları olduğu, vergi dairesinin önce şirket aleyhine yaptığı takibin semeresiz kaldığı, şirket ortaklarının kişisel borcundan dolayı alacağının bulunması, kişisel borç içinde haciz uygulanmış olması ve davalının haczinin davacının haczinden önce olması gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Şirket ortak ve yöneticilerinin, şirketin vergi borcundan sorumluluğu hususu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesinde düzenlenmiştir. Şikayetçi vekilince, taşınmaz üzerine müvekkili için konulan haczin dayanağının, taşınmaz sahipleri gerçek kişilerin şahsi ve ortağı olduğu şirkete ait vergi borçları olduğu savunulmuştur....

                Borcun, mirasbırakanın şahsi vergi borcu değil, ortağı ve temsilcisi olduğu limited şirketin vergi borcu olduğunun anlaşılması halinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Aynı Kanuna 25.5.1995 tarihli 4108 sayılı Kanunla ilave edilen Mükerrer 35. madde hükmüne göre de; tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir....

                  Limited şirket ortaklarının sorumluluğunu düzenleyen anılan maddede “Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar” hükmü öngörülmüş iken, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 04.06.2008 tarih 5766 sayılı Kanun ’un 3. maddesi ile, 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde yer alan “Şirketten tahsil imkanı bulunmayan” ibaresi şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı maddeye “Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu olurlar....

                    YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: … Teknik Tekstil Anonim Şirketince … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesinin iptal edilmesi üzerine, bu belge kapsamında işlem gören … tarih ve … sayılı beyanname için ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve gecikme faizinin adı geçen şirketten tahsil edilemediğinden bahisle şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin davacı yönünden iptali istemiyle dava açılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu