Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/327 Esas KARAR NO :2022/317 DAVA:Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ:22/10/2021 KARAR TARİHİ:16/05/2022 Mahkememizin... esas sayılı dosyasından tefrik edilerek mahkememizin 2022/327 esas sırasına kaydedilen Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ... Tekstil Oto Kiralama Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi, 24.06.2008 tarihinde kumaş toptan ticaret ve şehir içi banliyö ve kırsal alanda kara yolu ile personel, öğrenci ve benzeri grup taşımacılığı olarak kurulmuş iki ortaklı bir şirket olduğunu, şirketin kuruluş sermayesi 500.000-TL olup %50 hisse müvekkil ... ve %50 hisse davalı ...'...

    Dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı ve müdürü olduğu... Şti.'nin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.07.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş ise de bu durum yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

      Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için bankacı bilirkişiye tevdi edilerek, dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosya bankacı bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir....

        ın davalarının kısmen kabulü ile araçlar için Hamit'in %80 oranındaki şirket hissesine isabet eden 387.922,40 TL., 19 nolu bölüm için 57.500 TL olmak üzere toplam 445.422,40 TL katılma alacağının davalı-karşı davacı ...’den alınmasına, fazlaya ilişkin isteğin reddine, davalı-karşı davacı ...’in davasının kısmen kabulü ile emeklilik ikramiyesinin geliri olan 64,91 TL nin, 28 nolu bağımsız bölüm için 34.531,25 TL olmak üzere toplam 34.596,16 TL katılma alacağının Nurcan’dan alınmasına, fazlaya ilişkin isteğin reddine, sonuç olarak tarafların alacaklarının mahsubu ile gayrimenkul ve araçlardan dolayı 410.826,24 TL. katılma payı alacağının karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte Hamit’ten tahsiline karar verilmiş,hüküm şirket adına kayıtlı araçlar bakımından davalı-karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Yapılan açıklamalar ışığında mahkemece, davacının kâr payı alacağının tahsili için eda davası açma olanağı varken, tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından kar payının tespitine yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir..." şeklindedir. Yukarıda yer verilen emsal Yargıtay içtihadında değinildiği üzere, kar payı alacağının tahsili için eda davası açma olanağı varken tespit davası açmakta davacının hukuki yararı olmadığından ve hukuki yarar dava şartı olup her aşamada resen mahkememizce dikkate alınması gerektiğinden davanın usulden reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir....

            Yukarıda yer alan yasa hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, limited şirketten tahsil olanağı bulunmayan amme alacağının, öncelikle kanuni temsilciden (müdürden) aranılması gerektiği, kanuni temsilcilerden tahsil edilememesi halinde de konulan sermaye ile sınırlı olmak üzere ortakların mal varlığından tahsili cihetine gidilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Olayda, davacının ... Tarım Ürünleri İth. İhr. San. Ltd. Şirketi'nin ortağı …'tan 16.9.1991 tarihli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile hisse satın alarak şirket ortağı sıfatını kazandığı ve şirket müdürlüğüne getirildiği, buna ilişkin keyfiyetin ise 25.10.1991 tarih ve 2889 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği anlaşılmaktadır....

              Şti.’nin 1999 yılından beri ortağı olduğunu, şirketin diğer ortağı ...'in yönetim ve temsil yetkisini üzerine almasından sonra, müvekkilinin şirketin kuruluşundan itibaren gerçek kâr payının hesap edilip kendisine ödenmesi talebine çeşitli tehditler ile karşılık verdiğini, müvekkilinin şirkette bulunan çalışma masasının çekmecesi kırılarak bir kısım kayıt ve belgelerin alındığını, 06.09.2004 tarihi itibariyle ortağı olduğu şirketle ilişiğinin kesildiğini, tek başına karar almaya yetkisi olmadığı halde bu durumun 3. kişilere duyurulduğunu, müvekkilinin şirket merkez ve şubelerine sokulmadığını, şirket hesaplarını inceleme ve bilgi edinme hakkının elinden alındığını, 03.11.2004 tarihinde ...’in şirketteki hissesinin 10.000.- TL’lik kısmını usulsüz olarak ...'a devrettiğini, iş yerini kapattığını, alınan bu kararların geçersiz olduğunu, ortaklığın artık devam ettirilemeyeceğini ileri sürerek davalı Sitil-Set Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti.'nde 06.09.2004 tarihinden sonra şirket müdürü ...'...

                YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: … İnşaat Gıda Turizm Ticaret Sanayi Limited Şirketi'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve …. sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E;…, K:… sayılı kararıyla; asıl borçlu şirket adına ödeme emri düzenlenerek usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırması sonucu borcu karşılayacak mal varlığının bulunmadığının tespit edildiği ve davacının 25/12/1997 tarihinde tescil edilen şirket kuruluş ana sözleşmesine göre şirketin % 50 hisse ile ortağı olduğu ve 29/03/2005 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen 09.03.2005 tarihli hisse devri sözleşmesi ve aynı tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketteki hisselerinin tamamını …'a devrederek ortaklıktan ayrıldığı görüldüğünden, davacının …....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2020 NUMARASI : 2019/666 ESAS 2020/1 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye 2....

                  Somut olayda davacı, davalı şirket ortağı olduğunu, davalı şirketin kar payı dağıtmadığını, SPK uyarınca kar payı dağıtılmamasından davalı şirketin sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek kar payının tahsili isteminde bulunmuştur. Dosyadaki ana sözleşmeden davalı anonim şirketin halka açık bir anonim şirket olmadığı, nama yazılı hisseleri bulunduğu, dolayısıyla SPK hükümlerinin uygulanmayacağı anlaşılmaktadır. Davalı şirket genel kurulunca alınmış kar payı dağıtımı kararı bulunmadığı için mahkemeden genel kurulun yerine geçerek kar payı dağıtımı kararı vermesi istenemez....

                    UYAP Entegrasyonu