Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

işleminin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği, Mahkemece, temel hak ve özgürlükler açısından hukuki bir denetimin yapılmadığı, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının Ceza Hukuku anlamında bir ceza olduğu, davacı tarafından, OHAL döneminde OHAL süresiyle sınırlı olarak alınan tedbirler çerçevesinde kamu görevinden çıkarıldığı ve 19 Temmuz 2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verilmesi nedeniyle ihraç işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, OHAL döneminde durumun gerektirdiği ölçüde geçici tedbirler alınması gerekirken kalıcı sonuçlar doğuran kamu görevinden çıkarılma işleminin uygulandığı, Anayasaya göre OHAL döneminde dahi ihlal edilmeyecek türden bir hak olan masumiyet karinesinden yararlanma hakkının OHAL KHK'sı ile terör örgütü üyesi olarak suçlanmak suretiyle cezalandırılarak ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılma işleminin ceza hukuku...

    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dernek üyeliğinden çıkarıldığına dair 03.01.2019 tarihli genel kurul kararının mutlak butlanla sakat olduğunu ileri sürerek; Mahkemece derneğin üyeliğinin devam ettiğinin belirlenmesine, çıkarılma kararının butlanla batıl sayılmasına, 30.03.2019 tarihli genel kurulun toplanmasının tedbiren önlenmesine veya genel kurula katılma kararı verilmesini istemiştir. II. CEVAP 1. Davalı vekili, davacının üyelik aidatını zamanında ödememesi sebebiyle hakkında Tüzüğün 8.3 maddesi yönetim kurulunca tatbik edilerek üyelikten çıkarılma kararı verildiğini, çıkarılma kararının ayrıca 30.03.2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan karar ile onaylandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1....

      ilkelerinin ihlal edildiği, yürütme ve yasama organının kişileri ya da grupları suçlu ilan edip cezalandırma yetkisinin bulunmadığı, kamu görevinden çıkarılma işleminin Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmesine rağmen ne OHAL Komisyonu ne de ilk derece mahkemesi bu iddiaya ilişkin inceleme ve cevap verme ihtiyacı duymadan başvuruyu ve davayı reddettiği, tavsiye niteliğinde olan Milli Güvenlik kararlarının davanın reddine gerekçe olarak alınamayacağı, kamu görevinden çıkarılma tedbirinin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği gibi bir yargılamanın temel ilkelerini referans almayan Anayasa Mahkemesi kararlarının davanın reddine gerekçe yapılamayacağı, FETÖ/PDY'nin 26 Mayıs 2016 tarihinde terör örgütü olarak ilan edilmesi nedeniyle bu tarihten önce ilan edilmiş bir terör örgütü olmadığı için geçmişteki fiilleri nedeniyle terör örgütü üyeliğinden ceza verilemeyeceği, kamu görevinden çıkarılma işleminin ceza hukuku anlamında bir niteliğinin olması nedeniyle...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2019 NUMARASI : 2016/902 ESAS - 2019/163 KARAR DAVA KONUSU : Ticari Şirket ortaklığından çıkarılma- yönetici sorumluluğu kapsamında tazminat KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin aile şirketi olarak kurulduğunu, halen şirketin faal olduğunu, davalı T3'nın şirket müdürü olarak görev yaptığı dönemde şirketle ilgili işlemleriyle şirketi zarara uğrattığını belirterek, tespit edilecek zararın davalıdan tahsili ile ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif sermayesini aldığı gerekçesiyle kooperatif üyeliğinden ihracına karar verildiğini, muhasebenin yapmış olduğu hata nedeni ile avans için çekmiş olduğu paranın sehven muhasebe kayıtlarına sermaye hesabından çekilmiş gibi gösterildiğini, fark ettiğinde muhasebe kayıtlarından düzeltildiğini, kooperatiften sermaye alma gibi bir durumun söz konusu olmadığını ileri sürerek, 27/03/2018 tarihli ortaklıktan çıkarılma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Köyü P.LXI nolu( 150 Ada 1 Parsel) 2/B parselinin 03.03.2017 tarihli fen raporunda (B) harfi ile gösterilen 1.469,89 metrekarelik kısmının orman sınırı dışına çıkarılma işleminin iptaline, taşınmazın halen orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıtlı olduğundan yeniden sicil oluşturulmasına yer olmadığına; P.LXXXVII nolu ( 154 ada 7 parsel) 2/B parselinin 03.03.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 3.357,28 metrekarelik kısmının orman sınırı dışına çıkarılma işleminin iptaline, taşınmaz halen orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıtlı olduğundan yeniden sicil oluşturulmasına yer olmadığına; P.LXXXVIII nolu 2/B parsel bloku içinde kalan taşınmazlardan 154 ada 14 parsel sayılı taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılma işleminin iptaline, taşınmaz halen orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıtlı olduğundan yeniden sicil oluşturulmasına yer olmadığına, 154 ada 24 parsel sayılı taşınmazın 03.03.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (A1) ile gösterilen 3.967,38 metrekarelik...

            kooperatife usulsüz bir şekilde kaydettiğini beyanla davalı kooperatif genel kurulu tarafından alınan 27/07/2021 tarihli haksız ve hukuka aykırı nitelikteki müvekkilinin ortaklıktan çıkarılma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              kooperatife usulsüz bir şekilde kaydettiğini beyanla davalı kooperatif genel kurulu tarafından alınan 27/07/2021 tarihli haksız ve hukuka aykırı nitelikteki müvekkilinin ortaklıktan çıkarılma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                ortak olarak kooperatife usulsüz bir şekilde kaydettiğini beyanla davalı kooperatif genel kurulu tarafından alınan 27/07/2021 tarihli haksız ve hukuka aykırı nitelikteki müvekkilinin ortaklıktan çıkarılma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  tercümelerinde sabittir ki rekabet yasağına aykırılık teşkil edecek şekilde davalı müdür şirket dışındaki eski ortaklar lehine çalıştığını, bu hususu ispatlamaya yönelik şahit delillerinin de bulunduğunu, davalı müdür, müvekkil şirket dışındaki üçüncü kişilerle olan ilişkisini gerekçe göstererek şirket aleyhine hareket ettiğini, ayrıca şirket adına kayıtlı taşınmazlar olduğundan bu taşınmazların kısa süre içinde elden çıkarılma riski bulunduğundan ivedi bir şekilde mahkemeden müdürün yetkilerinin ve temsiliyetinin kaldırılarak şirkete kayyum atanmasını ve değerli şirket taşınmazlarının üçüncü iyi niyetli kişilere satılmasının önlenmesi için şirket taşınmazlarına ihtiyati tedbir konulmasını talep ettikleri, davalının mezkur şirketin müdürlüğünden azline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı....

                    UYAP Entegrasyonu