İNCELEME VE GEREKÇE: Taraflar arasında uyuşmazlık; davalı şirketin ana sözleşmesinde kar payı dağıtılacağına ilişkin hüküm bulunmasına rağmen ----- yılından bu yana kar payı dağıtımına ilişkin karar alınmaması nedeniyle ortaklarına kar payı dağıtılıp dağıtılmadığı ve davacının davalı şirketten kar payı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, tarafların davacının ortağı olduğu davalı şirketteki kar payının tespiti ve davacıya ödenmesine ilişkin alacak davasıdır. Davalı vekili her ne kadar dava konusu talepler ile ilgili ----- karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturduğunu iddia etmiş ise de; bu davanın tespit davası olduğu, huzurdaki davanın ise kar payının tespiti ile davacı payına düşen miktarın ödenmesine ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmakla davalının bu iddiasına itibar edilmemiştir....
A.Ş’nin, 12.02.2020 günü saat 14:09 itibariyle iflasına karar verilmiş olduğunun görüldüğü, dava konusu Taksitli kredilerin Yıllık Akdi Kar payı oranlarının sırasıyla %15,84 ve %15,96 olduğu, Genel Kredi Sözleşmesinin temerrüt kar payına ilişkin hükmü uyarınca, davacı bankanın Taksitli Krediden kaynaklı alacak için davalıdan; A- ... proje no’lu kredi için; - Azami Yıllık % 15,84 Akdi kar payı ve bu oranının %50 fazlası oranında ilavesi ile Yıllık Azami %23,76 oranında temerrüt kar payı, B- ... proje no'lu kredi için; - Azami Yıllık % 15,96 Akdi kar payı, bu oranının % 50 fazlası oranında ilavesi ile Yıllık Azami % 23,94 oranına kadar Temerrüt kar payı talep etme hakkının mevcut olduğu, davacı bankanın 27.12.2018 tarih 03194 nolu ihtarnamesi ile 406.286,70 TL Asıl alacak, 459,27 TL Gecikme Kar payı olmak üzere toplam 406.745,97 TL alacak bildiriminde bulunduğu, 12.02.2020 İflas tarihi itibariyle toplam 471.705,84 TL'lık alacak bildiriminde bulunduğu, öncesinde konkordato sürecindeki...
olarak görev yapmakla birlikte marka ve patent vekilliğinden kaynaklı ücret alacağının bulunmadığı, davalı/karşı davacının şirket ortağı olması sebebiyle kar payı alacağı bulunup bulunmadığının uzmanlık alanı dışında olduğu bildirilmiştir....
ın davalı şirketin 1440 numaralı kurucu ortağı olduğunu, aynı zamanda intifa senetleri ve çeşitli tertiplerde pay senedi sahibi olduğunu, mirasçı sıfatı ile hak sahibi olan davacının ne kadar kar payı alacağı olduğunu bilemediğini, şirkete yaptıkları başvurunun ise pay defteri olmadığı için kimin hak sahibi olduğu belirlenemediği belirtilip kar payı ödemesi isteklerine olumsuz yanıt verildiğini belirtip, pay defterinde kaç adet hisse kayıtlı olduğunun tespitine, her bir hissenin değerinin belirlenmesine, geriye dönük olarak kar payı miktarının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin ikrah sebebiyle geçersizliğinin tespiti ve buna bağlı olarak tanzim edilen bonoların iptali, icra takibinde temlikin geçersizliğinin tespiti ve takibin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ikinci sözleşmenin ikrah sebebiyle geçersiz olup olmadığı, davalı şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, sözleşme gereği düzenlenen bonoların geçersiz olup olmadığı, icra takibinde temlikin hükmü, davacının hak ediş ve kar payı alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 520 nci maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 29 uncu maddesi 3. Değerlendirme 1....
kabul ettiğini, tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet etmeden karar verildiğini, hükme esas alınan rapora karşı müvekkilinin itirazlarının değerlendirilmediğini, davalının 2017 yılı genel kurul kararının iptali ile kar payının dağıtılmamasına ilişkin karara karşı muhalefet şerhi olmadığının tespit edildiğini, talep olunan yıllar için davalının genel kurul toplantısına katılmadığını, karşı oy kullanarak muhalefet şerhi koymadığını, hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebi ile huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davalının dava ehliyetinin bulunmadığını, kar payı ve pay akçelerinin tahsili için açılan davanın şirketin feshi talebini de havi olacağından, davalının payı da şirketin feshini isteme nisabını karşılamadığından iş bu davayı açamayacağını ileri sürerek hakem heyeti kararının iptalini talep ve dava etmiştir....
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : *** KARAR TARİHİ : *** KARAR YAZIM TARİHİ : *** Mahkememize açılan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Kayseri Serbest Bölgesi Kurucu ve İşleticisi Anonim Şirketi'nin kurucu ortaklarından olduğunu, 2010 yılından bu yana tüm ortaklara kar payı dağıtımı yapıldığı halde müvekkili şirkete ödeme yapılmadığını ve ödenmesi gereken miktarların davalı şirket uhdesinde tutulduğunu, müvekkili şirketin devamlı olarak kar payını talep etmesi doğrultusunda "birikmiş kar payı ödemeleri" adı altında davalı şirket tarafından bir miktar ödeme yapıldığını, davalı şirket bünyesinde usulsüz olarak tutulan kar payı nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, kar paylarının usulsüz olarak davalı şirkette tutulması ve müvekkiline ödenmemesi nedeniyle genel kurul tarihlerinden itibaren ticari avans faizi işletilmesi ve bu faizlerle...
Davalının mahrum kalınan kar payı alacağı istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise; limited şirketlerde de kar payı hakkının alacak hakkına dönüşebilmesi için, kar dağıtımı konusunda genel kurulun karar vermesi gerektiği, ancak böyle bir karardan sonra kar payının ortak bakımından limited şirkete karşı ileri sürülebilecek bağımsız bir alacak hakkına dönüşeceği, davalının pay sahibi sıfatını yitirdiği için, paya bağlı bu hakkın artık ileri sürülemeyeceği, dosya kapsamı itibariyle davacı şirketin kar payı dağıtımına ilişkin bir kararına da rastlanmadığı, dolayısıyla bu durumda davalının kar payı alacağından bahsedilemeyeceği ve davalının davacı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü yönünde karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davalının takipte kötü niyetli olduğunu ispat yükü; davacının (borçlunun) üzerindedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2020/78 KARAR NO : 2022/644 DAVA : Ticari Şirket Fesih ve Tasfiyesi, Kar Payı Alacağı DAVA TARİHİ : 07/02/2020 KARAR TARİHİ : 22/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Fesih ve Tasfiyesi, Kar Payı Alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin hissedarlarının müvekkili ... ve ... olduğunu, davalı şirketin ana sözleşmesinin 10. ve 11. Maddelerinde; “Şirketin safi karı yapılmış her çeşit masrafların çıkartılmasından sonra kalan miktardır....
2015 ve 2018 yıllarına ait kar payı alacağı olmadığından bu talebin ve davacının, Davalı A.Ş.'...