Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir başka anlatımla, uzun süredir kar payı dağıtılmaması davacı tarafından haklı sebep olarak ileri sürülemeyecektir. Davalı şirket tarafından kar payı dağıtımına yönelik alınan herhangi bir karar bulunmamaktadır. Davacı yanda genel kurulda kar payı dağıtılmasını talep ettiği, bu talebinin genel kurul tarafından reddedildiğine ilişkin bir delil de ibraz etmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece limited şirketin feshine yönelik haklı sebeplerin oluşmadığı, bu nedenle alternatif çözüm yollarına da başvurulamayacağı, ortaklar kurulu tarafından kar payı dağıtımına yönelik bir karar alınmadığı, davacının kar payı dağıtılmasını genel kurullarda talep ettiği ve talebinin reddedildiğine ilişkin delil sunamadığı, alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek davalı şirket hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi isabetlidir. Öte yandan limited şirketin fesih ve tasfiyesi şirket ortaklarına karşı açılamayacaktır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, limited şirket ortaklığına dayalı kar payının tespiti ile tahsili istemine ilişkin olup, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, her nekadar davacı ortağı bulunduğu davalı şirketteki kar payı alacağı miktarının tesbiti ve tahsili hususunda talep de bulunmuş ise de; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 616/1-e maddesi gereğince limited şirketlerde kâr payı dağıtımı konusunda münhasır yetkili organın limited şirket ortaklar kurulu olduğu, bu yetkinin devredilemez olduğu, limited şirketlerde şirketin kâr elde etmiş olmasının ortaklara doğrudan kâr payı talep etme yetkisi vermeyeceği, kâr payı dağıtılabilmesi için öncelikle ortaklara kâr payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir kararın alınması gerektiği, kâr payının, genel kurulda verilen dağıtım kararından sonra ortaklarca talep edilebilir hale geleceği, genel kurulda kâr payı dağıtımına ilişkin karar alınmadığı müddetçe kâr payı dağıtımının yapılmasının...

      DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 27/06/2022 KARAR TARİHİ : 19/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ...'ın ortağı olduğu davalı şirketin sürekli kar ettiği halde, şirket müdürü olan diğer ortak kar payı dağıtmayarak, paydaş olan müvekkilinin zararına hareket ettiğini, yine rekabet yasağını ihlal etiğini, aynı alanda faaliyet gösteren iki ayrı şirket daha kurduğunu ve işlettiğini, müvekkili tarafından davalı şirkete gönderilen paraları davalı ...'...

        Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin Türk Ticaret Kanunu, Vergi Kanunları ve ana sözleşme hükümleri doğrultusunda şirket kârından dağıtılması gereken kar üzerinden ortaklara 1. temettünün dağıtılmasının zorunlu olduğu, 2. temettünün dağıtılmasına ilişkin ortaklar kurulu kararı bulunmadığı, davalı şirketin faaliyet gösterdiği sektörün genel gelişimi, davalı şirketin ekonomik faaliyet ve amaçları, kar payı dağıtılmasının davalı şirketin devamlılığı açısından ortaya çıkaracağı durumlar dikkate alınarak karar verileceği, 1. temettü tutarının hesabına ilişkin benimsenen bilirkişi raporu uyarınca davacının 2007-2008-2009 ve 2010 yıllarına ait şirket karları nedeniyle 643,75 TL kar payı alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 2007-2008-2009 ve 2010 yıllarına ait şirket karları nedeniyle 643,75 TL kar payı alacağının yıllık bilançoların kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, fazlaya...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme ile icralık / batmakta olan davalı şirkete müvekkili sermaye desteği / nakit akışı sağlanmış ve karşılığında devam edecek kar payı ödemesi hususunda anlaşıldığını, müvekkilinin sözleşmedeki edimini yerine getirdiğini, davalı tarafın 2001 yılından 2006 yılına kadar tam hesap çıkartılmadan da olsa kar payı ödemeleri yaptığını, ancak daha sonraki aşamada bu ödemelerin kesildiğini, dosyaya konu davanın açılmak zorunda kaldığını, hukuka uygunluğa ve kesin delil ile sabit olan duruma rağmen davalının müvekkilin yasal hakkı olan kar payı ödemelerini yapmaması ve böyle bir kar payı alacağından süregelen kesintisiz alacak sebebiyle zamanaşımı olmamasına rağmen yerel mahkemenin bu taleplerini davalarını reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu, kira alacağı nafaka alacağı gibi süregelen / devam eden alacaklardan yasal hüküm ve Yargıtay uygulamalarının kesin ve net olarak alacağın cinsine göre son on yıllık veya beş...

          ya yapılan 26/12/2014 ve 28/12/2015 tarihli ödemelerin davacının kar payına ilişkin ödemeler olduğu savunulmuş ise de, dekont içeriklerinde her hangi bir açıklama bulunmadığı, davacının kar payının dava dışı söz konusu kişiler marifeti ile davacıya ödenmesine ilişkin bir talimatının bulunmadığı, havalenin kural olarak bir borcun ifası için yapıldığı, bu nedenle banka kayıtlarının sonuca etkili bulunmadığı, kar payının ödenmesi noktasında davalı şirket tarafından alınmış bir ortaklar kurulu bulunmadığı, ortaklara kar payının davalı kollektif şirket tarafından alınan karar olmaksızın zaman zaman yapıldığı, şirketin niteliği gereğince kar payı ödemesi için limited ve anonim şirket aksine ayrıca bir karar alınmasına gerek bulunmadığı, kar payı alacağının ortaklığın tasfiyesi beklenmeksizin talep ve dava hakkının mümkün bulunduğu gerekçesiyle, davanın 218.059,04-TL kar payı alacağı üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            İNCELEME VE GEREKÇE: Taraflar arasında uyuşmazlık; davalı şirketin ana sözleşmesinde kar payı dağıtılacağına ilişkin hüküm bulunmasına rağmen ----- yılından bu yana kar payı dağıtımına ilişkin karar alınmaması nedeniyle ortaklarına kar payı dağıtılıp dağıtılmadığı ve davacının davalı şirketten kar payı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, tarafların davacının ortağı olduğu davalı şirketteki kar payının tespiti ve davacıya ödenmesine ilişkin alacak davasıdır. Davalı vekili her ne kadar dava konusu talepler ile ilgili ----- karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturduğunu iddia etmiş ise de; bu davanın tespit davası olduğu, huzurdaki davanın ise kar payının tespiti ile davacı payına düşen miktarın ödenmesine ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmakla davalının bu iddiasına itibar edilmemiştir....

              ...E.sayılı dosyasında açmış olduğu dava dosyasında yer alan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, şirket varlık ve değerlerinin usulsüz olarak sorumlu müdür ve ortaklarına aktarıldığı kanaatinin oluştuğunun tespit edildiğini, böylece önceki dönemlerde gerçekte alınmayan hizmetler sebebi ile faaliyet giderlerinin aktarılmış olması sebebi ile şirket varlıklarının sorumlu müdür ve ortaklarına aktarıldığını, böylece 2014,2015,2016 ve 2017 yıllarında hiç kar etmemiş şirketin 2018 yılında 1.361.614,10 TL kar ettiğini, 2018 yılı öncesi sahte faturaların tespiti halinde şirket zararının ve kendilerine yapılması gereken kar payının ortaya çıkacağını, bu maksatla 2012-2017 dönemini kapsayan döneme ilişkin hazırlatılmış özel amaçlı uzman mütalaasında müteveffa tarafından yapılan işlemler sebebi ile şirketin genel karlılığının 6.102.520,66 TL kar kaybının oluştuğunun tespit edildiğini, %45 hissedar olarak bu tutarın %45 ine isabet eden 2.746.134,34 TL kar kaybına uğradıklarını, Gelir...

                ın davalı şirketin 1440 numaralı kurucu ortağı olduğunu, aynı zamanda intifa senetleri ve çeşitli tertiplerde pay senedi sahibi olduğunu, mirasçı sıfatı ile hak sahibi olan davacının ne kadar kar payı alacağı olduğunu bilemediğini, şirkete yaptıkları başvurunun ise pay defteri olmadığı için kimin hak sahibi olduğu belirlenemediği belirtilip kar payı ödemesi isteklerine olumsuz yanıt verildiğini belirtip, pay defterinde kaç adet hisse kayıtlı olduğunun tespitine, her bir hissenin değerinin belirlenmesine, geriye dönük olarak kar payı miktarının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  A.Ş’nin, 12.02.2020 günü saat 14:09 itibariyle iflasına karar verilmiş olduğunun görüldüğü, dava konusu Taksitli kredilerin Yıllık Akdi Kar payı oranlarının sırasıyla %15,84 ve %15,96 olduğu, Genel Kredi Sözleşmesinin temerrüt kar payına ilişkin hükmü uyarınca, davacı bankanın Taksitli Krediden kaynaklı alacak için davalıdan; A- ... proje no’lu kredi için; - Azami Yıllık % 15,84 Akdi kar payı ve bu oranının %50 fazlası oranında ilavesi ile Yıllık Azami %23,76 oranında temerrüt kar payı, B- ... proje no'lu kredi için; - Azami Yıllık % 15,96 Akdi kar payı, bu oranının % 50 fazlası oranında ilavesi ile Yıllık Azami % 23,94 oranına kadar Temerrüt kar payı talep etme hakkının mevcut olduğu, davacı bankanın 27.12.2018 tarih 03194 nolu ihtarnamesi ile 406.286,70 TL Asıl alacak, 459,27 TL Gecikme Kar payı olmak üzere toplam 406.745,97 TL alacak bildiriminde bulunduğu, 12.02.2020 İflas tarihi itibariyle toplam 471.705,84 TL'lık alacak bildiriminde bulunduğu, öncesinde konkordato sürecindeki...

                    UYAP Entegrasyonu