Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, müflis şirket yönetim kurulu üyesi olan davacının yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği hususunun davalı şirkete 06/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, tek taraflı bozucu yenilik doğuran hak niteliğindeki istifanın şirket yönünden bu tarihten itibaren sonuç doğuracağı ve üçüncü kişiler açısından ise ticaret siciline tescil ve ilan ile sonuç doğuracağı gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün .... sicil numarasında kayıtlı .... İnşaat ve Sanayi Anonim Şirketinin yönetim kurulu üyeliğinden 06/12/2014 tarihinde istifa ettiğinin tespiti ile ticaret siciline tesciline, keyfiyetin ticaret sicil gazetesinde ilanına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davalı müflis şirket iflas idare vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Mahkemece, doğum ve ölüm olayını bilebilecek tanıkların araştırılması, tespiti halinde aynı oturumda dinlenmeleri, öldüğünün tespiti istenilen ...'...

      Temizlik Taşımacılık Petrol ve Gıda Sanayi isimli şirkete tebligat çıkarıldığını, ancak şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 2014 yılında resen kapandığını, bu nedenle söz konusu şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: .... Petrol ve Gıda Sanayi Tic. Ltd Şti.'nin vergi dairesi terk ve adreste bulunamaması nedeniyle 09/10/2014 tarihinde kaydının resen silindiğini, Gümrük Ticaret Bakanlığının 30/12/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan tebliğinde belirtilen usulere uyularak silindiğini, şirketin yapılan ilanla ihtar edildiğini, müdürlüklerine herhangi bir başvuru yapılmadığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir. İncelenen Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarından ihyası talep edilen şirketin 09/10/2014 tarihinde re'sen terkin edildiği anlaşılmıştır....

        Davalı ise, şirket müdürlüğünden istifa etmediğini, diğer şirket müdürü olan boşandığı eşinin talebi üzerine şirkete 100.000.00 Euro borç verdiğini, boşandığı eşi ...'unda çeki kendisine alacağına karşılık verdiğini, şirket yetkili müdürü olarak çeki şirket adına kendisine ciro etmek suretiyle bedelini tahsil ettiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, Davacı vekilinin temyiz istemi sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda red edilerek karar onanmıştır. Çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. Uyuşmazlıkta çözümlenmesi gereken ilk sorun, davalının çekin ciro tarihinde davacı şirket müdürü olup olmadığı, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığı noktasındadır. Ticaret Sicili Gazetesinin 29.11.2011 tarihli nüshasında davalının şirket müdürlüğünden istifa ettiği duyurulmuş ise de, davalı istifa keyfiyetinin gerçek dışı olduğunu savunmuştur....

          TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkilinin 15/01/1996 tarihinde ... ünvanı ile ticari faaliyete başladığını, firmayı 30/03/1996 tarihinde kapattığını, 07/06/2013 tarihine kadar İstanbul Ticaret Sicilindeki kaydının devam ettiğini sonradan öğrendiğini ve bu tarihte re'sen sicil kaydının kapatıldığını, sicil kaydındaki bu hata nedeniyle emeklilik işlemlerinin uzadığını ve fazladan 3.900,00 TL prim borcunun tahsil edildiğini belirterek, haksız ödemenin iadesi için sicil kaydının hatalı olduğunun tespitine ve düzeltilmesine karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

            Dosyadaki kayıt ve belgelere göre, 01/01/1978 doğumlu davacının dava konusu ettiği döneme ilişkin sigortalı işe giriş bildirgesi, dönem bordroları ve davalı işveren sicil dosyasının dosyada bulunmadığı, Ticaret Sicil Kayıtlarından, T5 şirketinin 01.01.2001 itibarı ile tasfiyesi sonuçlandığı ve sicil kaydının kapalı olduğu, Davacıya hizmet sürelerini tespit talebi nedeni ile davalı şirket kaydının ihyası için dava açmak üzere süre verildiği, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/589 E, 2018/502 E dosyada İstanbul Ticaret sicil memurluğu yerine davalı olarak tasfiye halindeki şirket kaydının ihyası talep edilen şirket gösterildiğinden mahkemece 21.05.2018 tarihli karar ile şirketin taraf ehliyeti olmadığından davanın usulden reddedildiği anlaşılmıştır....

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06.02.2012 tarih ve 2011/414-2012/18 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirket hisselerini 2005 yılında devrettiğini, devir işleminin ticaret sicilinde ilan edildiğini, ancak müdürlük görevinin sona ermesi ile ilgili bir karar alınmadığını, müvekkilinin müdürlük görevinden istifa ettiğini, buna ilişkin tebligatın da dava dışı şirkete tebliğe gönderildiğini, ancak tebligatın yapılmadığını, müvekkilinin istifa nedeniyle müdürlük görevinin sona erdiğinin ticaret siciline tescil ve ilanı için davalıya başvurduğunu, ancak talebinin reddedildiğini ileri sürerek, dava dışı şirket müdürlüğünden istifa...

              Maddesi uyarınca Müdürlükleri tarafından yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmadığından ticaret sicil kaydının ... tarihinde ticaret sicilinden re'sen terkin edildiğini belirterek, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün yasal hasım konumunda olduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir. Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak davaya konu şirketin sicil dosyası ve Antalya ... Asliye Ticaret mahkemesinin .../... esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir. Dava, TTK'nun Geçiçi 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden re'sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK.'...

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan Kurum, ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosya kapsamında Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen bilgilerinden davalı ... ve Tic. Ltd. Şti.'nin şirket kaydının terkin edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir....

                  Davacı tarafından davalı şirketin Kaman Şube Müdürlüğü'nden istifa edilmesine rağmen , bu husus ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilan edilmemiştir.D avacının davalı şirketten ayrıldığı ve müdürlük görevinin sona erdiği sicil dosyası ve davalı kabulü ile de sabittir. Anonim şirket yönetim kurulu üyesi(şube müdürü) istifa yoluyla üyelikten çekilebilir. İstifa, istifa edenin bu yoldaki irade açıklamasının ortaklığa ulaşması ile sonuç doğuran tek taraflı bozucu ve yenilik doğurucu bir hukuki işlemdir. Yönetim kurulu üyesi istifa etmekle yönetim kurulu üyeliği düşer ve ortaklığın, istifayı kabulü de söz konusu değildir. Ancak, istifanın üçüncü kişiler yönünden sonuç doğurabilmesi için ticaret sicilinde ilan edilmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu