Hal böyle olunca, mahkemece; kira sözleşmesine konu araçta meydan gelen hasarın, sadece davalı şirket şoförünün kusurlu eyleminden kaynaklanmadığı, dava dışı şirketin ve davacı kiraya verenin müterafik kusurunun da bulunduğu, dolayısıyla sözleşmenin feshine davalı kiracının tek başına sebebiyet vermediği gözetilerek sözleşmede kararlaştırılan cezai şart miktarının da fahiş olduğu dikkate alınarak, cezai şart bedelinden hakkaniyete uygun, makul oranda indirim yapılması gerekirken; 13.200,00 TL cezai şart bedelinin davalıdan tahsiline yönelik hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA :Alacak DAVA TARİHİ :30/12/2022 KARAR TARİHİ :18/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili ile .... Ltd. şirketi hissedarları olan davalı ve dava dışı... arasında akdedilen 16.04.2018 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davacının adı geçen şirkette % 56 pay oranına sahip olduğunu, belirtilen sözleşmenin 8.8. maddesinde, hissedarların şirkette pay sahibi olmaya devam ettikleri süre boyunca kendilerine ait taşınmazlara ilişkin kira sözleşmesini sürdürmek zorunda olduklarının hüküm altına alındığını, buna rağmen davalının kira sözleşmesini feshetmek sureti ile pay alım satım sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini, bu itibarla sözleşmenin 10. maddesi uyarınca taahhütlere aykırı davranan davalının cezai şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mah. ... ada ... parselde bulanan 51 adet taşınmaza teminatsız veya uygun görülecek bir teminatla tedbir konulması ve ...un şirket hisselerinin ve yeniden borçlanma dışında ki yetkilerinin müvekkile devredilmesi, bu yetkinin devri konusunun kabul edilmemesi halinde ödenmiş olan 250.000,00 TL nin ve 1.000.000,00 USD cezai şart bedelinin şimdilik 700.000,00 TL lik kısmının 13.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Sözleşmeye aykırılık nedeni ile doğmuş bir cezai şart alacağının şirket tarafından talep ve tahsil edilmemiş olması, malik/ bayi ' ye sözleşmeye aykırılığın şirket tarafından kabul edildiği ve sözleşmenin ilgili maddesinin aykırılık doğrultusunda zımnen değiştirildiğini iddia etme hakkı vermeyeceği gibi şirket bu alacağı her zaman talep edebilir." şeklinde hükme bağlanmıştır. Bu durumda, sözleşmedeki cezai şart hem ifaya bağlı cezai şart hem de sözleşmenin feshi halinde doğan cezai şart olarak kullanılabilecek şekilde düzenlenmiş olduğundan, TBK'nın 179/2. maddesine göre, bu cezai şart alacağının istenmesi bakımından artık ihtirazi kayda gerek bulunmamaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında akdedilen 15.02.2006 tarih ve 2773 yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki, inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren 10 ay sonra inşaatın oturma izni alma aşamasına getirilmesinde, mücbir sebepler dışında ve yüklenicinin elinde olan sebeplerden dolayı gecikme olduğu takdirde, yüklenicinin arsa sahiplerine ait bağımsız bölümlerin her biri için ilk yıl her ay için 600,00 TL arsa sahiplerine ödemeyi taahhüt ettiği, kira parası cezai şart niteliğinde olduğu gibi, inşaat oturma izni alma aşamasına geldiği zaman, bu aşamada 3 ay içinde oturma izni (iskân) alma talebi yapılmadığı zaman, 6 ay içinde iskân alınmadığı takdirde, müteahhidin arsa sahiplerine her ay için, her bağımsız bölüm için 400,00 TL ödemeyi taahhüt ettiği kira parasının da cezai şart niteliğinde olduğu, iskân başvurusunun yapılmış olduğu ve belediye teknik elemanları tarafından düzenlenmiş bulunan Yapı Kontrol Formunda...
Yukarıda da izah edildiği üzere, davacı şirket ... şirketi'nin müşteri portföyünün ve bir kısım araçlarla birlikte tüm hisselerinin devri vaadi sözleşmesinin tarafı değildir. Öte yandan 1.500.000,00-Euro tutarındaki ödemenin ... Şirketi'nin hisse devri için yapıldığı sabittir. ... Şirketi hisselerinin davacı ... A.Ş.'ye noter huzurunda devredildiği uyuşmazlık konusu değildir. Devrin 25/12/2015 tarihli sözleşmeye değil 04/12/2015 tarihli sözleşmeye göre yapılmasının irade sakatlığına dayandığı iddiası ispat olunamamıştır. Ayrıca ... Şirketi hisselerinin devri vaadi ve devrine yönelik 04/12/2015 ve 11/02/2016 tarihli sözleşmelere davalı ... taraf değildir. Davalı ... tarafından hisse devir vaadi sözleşmesinden doğan devir borcu 11/02/2016 tarihli hisse devri ile yerine getirilmiş olduğuna göre, davacı ödediği devir bedelinin iadesini ve bunun için çekilen kredi faizinin tahsilini davalı ...'dan talep edemez....
Harici olarak Hisse Devri Sözleşmesi ve Pay Defteri olmadığından taraflar arasında payın bedeli aşikar değildir. Davacının payının bedelinin tespiti için Hisse Devri Sözleşmesi ve pay defteri veya devir eden ile devir alan ortakların kaydedildiği pay defteri sayfalarının ibraz edilmesi ve incelenmesi gerektiği, 08.01.2013 tarihli 1/2013-1 numaralı Yönetim Kurulu kararına göre davacı ... hisselerini nominal değer üzerinden tüm aktif ve pasifiyle birlikte davalılar ..., ... ve ...ye devretmiş olduğu görülmektedir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Hisse Devir Sözleşmesi ve pay defteri ibraz edilmediğinden nominal mi gerçek değer mi olduğu tespit edilemediği, devrin gerçek değer üzerinden olması durumunda pay bedelinin gerçek değerinin tespiti için dava dışı şirketin özvarlığının bilinmesi gerekmektedir. Bununla ilgili dosyada belge ve bilgi bulunmadığından bununla ilgili inceleme yapılamamıştır. Davacının ortak olduktan sonra 600.000....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/311 E. sayılı davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin asıl davada davalı şirketin ortağı ve müdürü olarak göründüğünü; müvekkilini şirketin ortağı ve müdürü olarak gösteren tüm işlemler sahte bilgi ve imzaya dayalı olduğundan geçersiz olduğunu, davalının ise hisse devri sözleşmesini düzenleyen noter olduğunu, davalı noterin düzenlediği hisse devri sözleşmesinin altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek Bayer Sağlık Hizmetleri hissesinin davacıya devri ile ilgili Kadıköy 15. Noterliğince düzenlenen 11.11.2009 tarihli ve 37334 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1.Asıl davada davalı şirket, davaya cevap vermemiştir. 2. Birleşen İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/250 E. sayılı davada davalı, davaya cevap vermemiştir. 3.Birleşen İstanbul Anadolu 13....
gerektiği, alım taahhüdü kapsmaında son 2.5 yıl için Davalı tarafından hiç alım yapılmadığı bu nedenle 2.500 m3 alım taahhüdü miktarının m3 başına 80 USD: cezai şart tutarı ile 2.500 m3 x 80 USD = 200.000-USD cezai şart hesaplanabilceği, yukarıda hesap ayrıntısı gösterilen alım taahhüdü kapsamındaki cezai şart alacağı toplam tutarının 28.240,00-USD + 200,000,00-USD = 228.240,00-USD olduğu tespiti ve hesabı yapılmıştır....
Davalı, sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla, takibe konu bonoyu da avalist sıfatıyla imzalamıştır. 29.12.2009 tarihli hisse devri satış sözleşmesinin 11. maddesinde önceki vergi borçları, SGK borçları, belediye borçları ve faizleri ile şirketin bütün borçlarının hisseleri devir alanlar tarafından ödeneceği, 13. maddesinde bahse konu senetteki 120.000.- TL'nin hisse devrinin yapıldığı tarihe kadar yeni ortaklar Sinan Öztürk ve ...'ın vergi borcu, SSK borcu, belediye borcu, kira borcu ve işletmeye ait bütün borçları kapsadığı, bu nedenle teminat amaçlı alındığı düzenlenmiştir....