Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü' nün 2012/9183 sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, davalının, gecikmeden ötürü cezai şart alacağı olduğundan bahisle itiraz ettiğini, ancak teslimin ihtirazı kayıt ileri sürülmeden kabul edilmesi nedeniyle cezai şart talep edilemeyeceğini belirterek, itirazın iptaline ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/09/2019 tarih ve 2018/959 Esas - 2019/772 Karar sayılı kararında; "Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle Ltd Şti hisse devri sözleşmesinden kaynaklanan cezai şarta ilişkin olup, davacı vekili davalı aleyhine yapılan sözleşme gereği şirket ortakları ... ve ... ın şirketteki %30 hisselerini devredeceklerini ve ... ve ... ın ... şirketindeki hisselerine düşen 4 aracı 1 ay içerisinde davacı şirkete devretmeyi taahhüt ettiklerini, eğer bu süre içerisinde devir yapılmaz ise bu araçları alıp yerine 75.000 TL senet vermeyi taahhüt ettikleri anlaşılmış ise de, taraflar arasında yapılan hisse devri sözleşmesi TTK 595/1 maddesi gereği noterde yapılmadığından, hisse devir sözleşmesi resmi şekle tabi olduğundan taraflar arasında yapılan hisse devir sözleşmesi geçersiz olup bu sözleşmeye bağlı cezai şart da geçersiz sayılacağından davacı vekilinin davalılar aleyhine açmış...

      hesaplanması aşamasında miktara dahil edilen KDV'nin talep edilemeyecek ise de, sözleşme serbestisi kapsamında taraflar kendi iradeleri ile kamu düzenine de aykırılık oluşturmayacak şekilde cezai şart alacağını belirlerken KDV'yi de dahil edip, bu şekilde alacağı belirli hale getirmeyi kabul ettiklerinden, davacının KDV talep edebileceği kanaatine varılmış, buna göre 4 aylık gecikme için (75000+ %18KDV) x4 = 354.000-TL cezai şart alacağı hesaplandığı, davacının kendisine ödenmesi gereken miktardan 93.100-TL fazla ödeme yapıldığını ve bunun cezai şart alacağına ilişkin olup mahsup edildiğinde bakiye kalan alacağının tahsilini talep ettiğini, asıl iş ve ilave işlerin dava konusu olmaması, davalının sözleşmeyi kabul etmediği gibi cezai şart alacağını da kabul etmemesi ve cezai şart ödemesi yaptığı yönünde bir savunma getirmemiş olması, davacının doğrudan ve -işçi ücreti ve yemek gideri gibi- dolaylı olarak ödendiğini kabul ettiği kalemlerin dışında yapılmış ve ispatlanmış bir ödeme bulunmaması...

        Bir taşınmaz malın veya payının mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmelerin geçerli sayılması BK 213, Tapu Kanunu 26. madde ve TMK 706. madde uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir ve doğrudan gözönünde tutulur. Taraflar arasındaki 11.02.2008 tarihli sözleşme resmi şekilde düzenlenmemiş bulunduğundan hukuken geçerli değildir. Geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesine dayanılarak cezai şart da istenemez. Zira cezai şart asıl borca ilişkin feri haklardandır. Asıl borç hükümsüz olunca, cezai şart da hükümsüzdür. Taraflar ancak verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Mahkemece geçersiz sözleşmeye dayanılarak istenen cezai şartın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının haklı nedene dayalı olarak sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle sözleşmede öngörülen cezai şarttan dolayı davalının sorumlu olduğu, cezai şart miktarı bakımından her ne kadar dava kısmi olarak açılmışsa da, ödemesi durumunda davalının mahfına neden olacağı kanaatine varıldığından davalının %50 oranında cezai şart tazminatı ödemesinin hakkaniyete uygun olduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, 5.000-TL cezai şart tazminatının 18/09/2009 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin bayi tarafından süresinden önce haksız olarak davalı tarafından feshedildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.12.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde, tazminat ve cezai şart istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tapu iptali ve tescile yönelik kısmı yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, alacak talebinin kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair verilen 08.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde rayiç değere ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 15.000,00 TL tazminat ve 3.000,00 TL cezai şartın tahsili isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İddianın niteliğine ve mahkemenin kabulüne göre ihtilaf taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı hak sahipliği şerhinin iptali ile davacı şirket adına hak sahipliği şerhi yazılması ve davalılardan İhsan Uzgören’den cezai şart ve tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, satış vaadi sözleşmesinin tartışılıp değerlendirilmesi davanın temelini oluşturduğundan hükmün temyizen incelenmesi görevi .... Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ....01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Noterliği'nin 10204 yevmiye numaralı ve 17/07/2013 tarihli cevabi ihtarnamesi ile sözleşmeyi fesih beyanı geri alınmadığı sürece, bundan sonra muaccel olacak taksitlerin ödenmeyeceğinin bildirildiği ve cezai şart talep edildiği, ardından davacı tarafından İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takibi ile davalı ve dava dışı ... aleyhine hisse devir bedeli alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe süresinde itiraz edildiği hususlar dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Gerek takibin yapıldığı gerekse davanın açıldığı tarih itibariyle taraflar arasındaki 04/06/2013 tarihli ve bu vaade dayalı olarak yapılan Beyoğlu ... Noterliği' nin 04/06/2013 tarih, ... yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin, davacının tek taraflı ve bozucu yenilik doğuran hakkın kullanımı mahiyetindeki dönme beyanı ile davacı tarafından sona erdirildiği açıktır....

                  Noterliği'nin 10204 yevmiye numaralı ve 17/07/2013 tarihli cevabi ihtarnamesi ile sözleşmeyi fesih beyanı geri alınmadığı sürece, bundan sonra muaccel olacak taksitlerin ödenmeyeceğinin bildirildiği ve cezai şart talep edildiği, ardından davacı tarafından İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü'nün 2015/25019 esas sayılı takibi ile davalı ve dava dışı Orhan Gerem aleyhine hisse devir bedeli alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe süresinde itiraz edildiği hususlar dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Gerek takibin yapıldığı gerekse davanın açıldığı tarih itibariyle taraflar arasındaki 04/06/2013 tarihli ve bu vaade dayalı olarak yapılan Beyoğlu 1. Noterliği' nin 04/06/2013 tarih, 06565 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin, davacının tek taraflı ve bozucu yenilik doğuran hakkın kullanımı mahiyetindeki dönme beyanı ile davacı tarafından sona erdirildiği açıktır....

                  Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; her iki tarafın edimlerini yerine getirmede kusurlu davrandıkları, davalı arsa sahibinin tapudan arsa payı devrini yapmaması ve açtığı davanın reddedilmesinin davacılardan yükleniciye tek başına cezai şart talep hakkı sağlamayacağı, sözleşme feshedildiğinden cezai şart isteminden örtülü olarak vazgeçildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, fesihle birlikte cezai şart talep edilemeyeceğine göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu