09.04.2019 tarihli genel kurulun, şirket merkezinde daha önce yapılan çağrı üzerine yapıldığını, genel kurul kararı alındığını, genel kurul kararına göre, davacının hissesinden; ... ...'...
ye çıkarıldığını, diğer taraftan, artırılan sermaye bir kısmı eski yıllardan beri dağıtılmayan kar paylarından karşılandığını, bir kısmı ise ortaklar tarafından taahhüt edilmiş olarak belirtildiğini, müvekkiline çağrılı genel kurulun şartları olarak bulunması gereken davete dair hiç bir bildirim yapılmadığını, genel kurulun ilanı prosedürlerine uyulmadığını, diğer taraftan çağrısız genel kurul şartlarına da uyulmadığını, müvekkilinin böyle bir genel kuruldan haberi dahi olmadığını, izah olunduğu ve davalı şirket defterlerinden de görüleceği üzere genel kurula hazırlık için gerekli prosedürler hukuka uygun olarak uygulanmadığını, şirket ana sözleşmesinde sermaye artırımı için oy birliği şartı olmasına rağmen oy birliği ile alınmayan genel kurul kararının ve sermaye artırımının yok hükmünde olduğunun tespitine, şirket genel kurulun ve sermaye artırımı kararının yok hükmünde olduğunun tespitine dair talebinin kabul görmemesi halinde ve müvekkilinin katılımı olmaksızın genel kurul yapılmış...
uyulmaksızın yapılan genel kurul ve alınan tüm kararların butlanla batıl olup yok hükmünde olduğunu, müvekkilinin hissedarı olduğu T3 Tic....
SAVUNMA: Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 05/04/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Davacı tarafın "toplantı tutanağının imzalanması için Toplantı Başkanlığı'na yetki verilmediği" iddiasıyla genel kurul toplantısında alınan kararların tamamının yok hükmünde olduğunun tespitini talep ettiğini, TTK 419 maddesi ve “Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik”in 26/1 maddesinde; "..Genel kurul tutanağı, toplantı mahallinde ve toplantı sırasında en az iki nüsha olarak düzenlenir....
oluşmaması nedeni ile yok hükmünde olduğu, birleşen davaların konusu 14.02.2012 tarihli genel kurul toplantısında da anasözleşmenin eski şekli geçerli bulunduğundan ve bu anasözleşmeye göre toplantı nisabının oluşması için payların % 51'inin genel kurulda temsil edilmesi gerektiğinden % 50 payın katılımı ile yapılan toplantıda alınan kararların toplantı nisabının oluşmaması nedeni ile yok hükmünde olduğu...” gerekçesiyle davacılar ......
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, takip talepnamesine dayanak genel kurul ve genel kurul toplantı çağrılarının usulüne uygun yapılmadığı, bu nedenle yok hükmünde olduğu, yok hükmünde olan kararlara dayanılarak davacıdan talepte bulunulamayacağı, bu kapsamda davacı tarafça icra takibine dayanak olarak yapılan 06.05.2013, 11.12.2013 ve 23.06.2014 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti amacıyla İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığından iş bu davanın neticesinin beklenilmesine, ilgili kararların yok hükmünde olduğunun tespiti halinde iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle davacı kooperatifin, davalıdan takibe konu edilen miktar kadar kooperatif üyeliğinden kaynaklı aidat alacağı ve buna bağlı faiz ve fer'ilerinden takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/03/2013 NUMARASI : 2012/241-2013/145 Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davasının sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 01.10.2013 gün 2013/4231 Esas, 2013/5963 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı, davalı kooperatiften peşin ödemeli üye olarak konut satın aldığını, ancak kendisinin katılmadığı 15.05.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 7 no'lu kararla 8.000,00 TL borçlandırıldığını, ferdileştirme işleminin 2007 yılında yapıldığını, genel kurul toplantısı için çağrı yapılmadığını ve itirazların deftere işlenmediğini ileri sürerek, 15.05.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 7 no'lu kararın kendisi yönünden yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İsmet Sayhan tarafından düzenlenen 16/11/2017 tarihli bilirkişi heyeti kök ve 05.11.2018 tarihli ek raporda özetle; bir üyenin ölmesi halinde, diğer üyenin bir karar alması mümkün olmayıp, alacağı kararların, toplantı ve karar yetersayısı olmaması sebebiyle kurucu unsurları bulunmadığından yok hükmünde olacağı düşüncesiyle; dava konusu boşalan üyeliğe yeni üye atanması ve genel kurul toplantısı yapılmasına dair kararların da yok hükmünde olduğu; yok hükmündeki yönetim kurulu kararı ile toplanan genel kurulun da, kurucu unsurlarından birisi eksik olması sebebiyle yok hükmünde olduğunun kabulü gerekeceği; toplantı yapılmasına ilişkin karar dışında, yönetim kurulu tarafından yapılan çağrı da yok hükmünde olacağından, bu bakımdan da genel kurul toplantısı kurucu unsurlarından birisi eksik olarak toplanmış ve bu sebeple yok hükmünde olacağı; hazirun cetvelinde, terekeye dahil olmuş payların ayrıca gösterilip, maliklerinin elbirliği şeklinde belirlenmesi gerekirken, sanki taksim yapılmış gibi...
belirttiğini, karar üzerinde istinaf yoluna başvurulduğunu, ------ Hukuk Dairesi'nin mahkeme kararını kaldırdığını ve müvekkilinin ortak olduğunun tespitine karar verdiğini, davalı şirketin 23-11-2018 ve 15-04-2020 tarihli genel kurullarının müvekkilinin davet edilmeden yapıldığını, söz konusu genel kurullarda alınan kararların yok hükmünde olması gerektiğini, davalı --------- 5.960 adetlik payını diğer davalı -------- devir ettiğini, bu işleminde yok hükmünde olduğunun tespitinin talep edildiğini, müvekkilinin şirketten dışlanmak istendiğini iddia ederek; davalı şirketin 23-11-2018 ve 15-04-2020 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine, davalı -------- ile davalı -------- arasındaki pay devir işleminin yok hükmünde olduğunun tespitine, müvekkilinin % 45 oranındaki payının devrinin tedbiren önlenmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, TTK'nın 617. maddesinde belirtilen usule göre çağrının yapıldığı, Sicil Gazetesinde ilanların yapıldığı ve davacıya genel kurul tarihinin tebliğ edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesini tekrarla dava konusu genel kurul toplantılarının kurucu unsur eksikliği sebebiyle yok hükmünde olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur. Dava hukuksal niteliği itibariyle, limited şirket genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptali ile şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir. TTK'nın 617/3 maddesi gereğince TTK'nın 414. maddesine uygun olarak Gaziantep 2....