Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ... aynı zamanda davalı şirket yetkilisi olsa da davalı şirketin her iki ortağı tarafından münferiden temsil edilebildiği göz önüne alınarak diğer ortak tarafından davalı şirket adına davaya cevap verilebilmesi mümkün olduğundan davalı şirkete temsil kayyımı atanmasına gerek görülmeyerek diğer ortak ve yetkili olan ...'a yetkilisi olduğu davalı şirket aleyhine açılan fesih davasına yönelik beyanlarını sunması hususunda yapılan ihtarlı davetiyeye rağmen şirket yetkilisi tarafından beyanda bulunulmamıştır....

    Davacı şirket tarafından bulunan miktar, davalı banka tarafından kabul edilmediği takdirde, tevdi mahalli tayin edilmek suretiyle paranın yatırılması ve bu aşamadan sonra davalı bankanın bu miktarın gerçek değeri yansıtmadığı itirazı halinde, davacı şirket tarafından menfi tespit davasının açılması veya davalı bankanın TTK'nın 522 ve 523. maddesinin kendisine tanıdığı hakları kullanabilmesi mümkündür. Zira alacaklının, 522. maddeye göre feshi ihbar yapması limited ortaklığın münfesih duruma gelmiş sayılmasını gerektirmez. Ancak, bu feshi ihbardan sonra alacaklının limited ortaklığın feshi için bir fesih davası açması gerekmektedir. Dolayısıyla somut olay, henüz TTK'nın 523. maddesi aşamasına gelmemiş olup, açılacak olan bir fesih davasında 523. maddesindeki şartların değerlendirilmesi gerekmektedir....

      Bu kuralın istisnası, taraf iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda uyuşmasıdır. Bu davanın açılmasına kadar tarafların iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda da uyuşmadığı görülmektedir. Davacı yüklenici şirket bu davadaki kâr kaybı ve iş bedeli istemleriyle sözleşmenin feshini kabul etmiş sayılır. Bu davanın açılmasıyla yüklenici şirket ile iş sahibi Belediye yönünden sözleşmenin feshi konusunda iradeler birleşmiştir. Ancak sözleşmenin feshedilmiş sayılması için, sözleşmede imzası bulunan ve davanın tarafı olmayan gerçek kişilerin de fesih iradesine katılmaları gerekir. Mahkemece bu konu üzerinde durulmadan ve bu davanın açılmasına kadar sözleşmenin taraflar yönünden de ayakta olduğu, zamanaşımının işlemeye başlamadığı dikkate alınarak, işin esası incelenerek toplanacak delillere göre bir karar verilmesi yerine, işin esasına girilmeksizin yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

        DELİLLER VE GEREKÇE : Dava Konkordatonun Feshi davasıdır. İncelenen dosyada, davalı şirket yönünden ....Asliye Ticaret Mahkemesi... E.sayılı dosyasında 22/02/2019 tarihinde konkordato davası açıldığını, davacı şirketin kabul/red cetvelinin 273.sırasında ve davalı şirketden 342.962,44 TL alacaklı olduğu, davalı şirket hakkında konkordatonun 21/06/2021 tarihinde tasdikine karar verildiği, davalı şirket tarafından ödemelerin süresinde yapılmaması ve yapılan ödemelerinde eksik yapılması nedeniyle davacı tarafından konkordato tasdik kararının kısmen feshi ve tüm tedbirlerin davacı lehine kaldırılması talepli dava olduğu görülmüştür. 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. Maddesi ile 2004 sayılı İcra İflas Kanuna eklenen geçici 14. Maddesi "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflâsın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur....

          Davacının şirket ortağı sıfatı ile, şirket aleyhine açtığı davada şirketin temsilcisinin sağlanabilmesi bakımından şirkete kayyım atanmasını talep etmekte, TMK.nın 626/3 Maddesi gereğince davacı ile şirketin menfaatleri çatıştığı için şirketin TMK.nın 427/4 Maddesi gereğince şirkete, davacının şirket ortak ve temsilcisi olması sebebiyle şirketin kayyımla temsil ettirilmesi konusunda menfaati bulunduğu tartışmasızdır. Mahkememizce dosya içerisine celp edilen ------ dosyasında alınan raporda; Şirketin kuruluşuna ilişkin ana sözleşme ve ---- belgede davacının imzasının bulunduğu tartışmasızdır. Şirket kurucularının ---- olduğu, şirket temsilciliğine ana sözleşmenin 5. Maddesi gereğince--------- olarak atandığı ve şirketi temsil ve ilzam yetkisinin ------yıl için işbu şahsa ait olduğu, bu nedenle davacı sıfatı ile dava açtığında şirket temsilcisi ile davacı arasında hukuki menfaat çatışması olduğu, bu nedenle şirkete TMK 426 ve 427/4....

            Davacının şirket ortağı sıfatı ile, şirket aleyhine açtığı davada şirketin temsilcisinin sağlanabilmesi bakımından şirkete kayyım atanmasını talep etmekte, TMK.nın 626/3 Maddesi gereğince davacı ile şirketin menfaatleri çatıştığı için şirketin TMK.nın 427/4 Maddesi gereğince şirkete, davacının şirket ortak ve temsilcisi olması sebebiyle şirketin kayyımla temsil ettirilmesi konusunda menfaati bulunduğu tartışmasızdır. Mahkememizce dosya içerisine celp edilen ------ dosyasında alınan raporda; Şirketin kuruluşuna ilişkin ana sözleşme ve ---- belgede davacının imzasının bulunduğu tartışmasızdır. Şirket kurucularının ---- olduğu, şirket temsilciliğine ana sözleşmenin 5. Maddesi gereğince--------- olarak atandığı ve şirketi temsil ve ilzam yetkisinin ------yıl için işbu şahsa ait olduğu, bu nedenle davacı sıfatı ile dava açtığında şirket temsilcisi ile davacı arasında hukuki menfaat çatışması olduğu, bu nedenle şirkete TMK 426 ve 427/4....

              nin feshi talep edilmiş olup, sayın mahkeme'nin 18.03.2022 günlü ara kararı ile, şirket temsilcisi olarak seçilen kişinin 10.08.2016 tarihinde yetki süresinin sona ermiş olması nedeni ile, halihazırda temsilcisi bulunmayan şirkete İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .../... Esasında kayden görülen şirket feshi davası ile sınırlı olmak üzere temsil kayyımı atanması istemli dava açılması için taraflarına kesin süre verildiğini, halihazırda temsilcisi bulunmayan ... İçgiyim Konfeksiyon İmalat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi'ne, ... T.C. Kimlik No.lu ...'ın İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .../... Esas sayılı dosyasında görülen şirket feshi davası ile sınırlı olmak üzere temsil kayyumu olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. CEVAP : Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermediği ve duruşmalara da iştirak etmediği görülmüştür....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: KARAR NO: BAŞKAN: ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Konkordatonun Kısmi Feshi DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : {}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin ...Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda; -{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}- Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirketin teklif etmiş olduğu konkordato Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin ...Esas sayılı dosyası ile tasdik edildiğini, konkordato projesine göre ödenmesi gereken taksitleri müvekkiline zamanında ödeyemediğini, şirket yetkililerinin şirket terk ederek kaçtıklarını, bu nedenlerle konkordatonun müvekkili şirket yönünden feshini talep ettiklerini, yasal sebepler doğrultusunda davalının konkordato şartlarını ihlal etmesi nedeniyle konkordatonun kısmen müvekkili şirket yönünden feshine karar verilmesini talep etmiştir....

                  . - [16641-46067-58949] UETS KAYYIM VE TASFİYE MEMURU:... ( TC.No: ... ) DAVA : Ticari Şirket Feshi DAVA TARİHİ : 17/07/2020 KARAR TARİHİ : 03/02/2021 YAZIM TARİHİ : 15/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan şirket feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacılar vekili vermiş olduğu dava dilekçesinden özetle; müvekkillerinin davalı ... ... Fırça Temizlik Mad. Gıda Matbaa İnş. Ve Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti.nin ortakları olduğunu, şirketin ... ile müvekkillerinin murisi tarafından kurulduğunu, murisin 2012 yılında vefat ettiğini ve vefatından bu yana ... tarafından şirketin yönetildiğini, tüm gelirleri bu kişi tarafından tasarruf edildiğini, ...'...

                    Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflarınca aynı şirketlere ilişkin -----sayılı dosyası ile şirketin feshi davası açıldığını, davaya konu iki şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik istemi kabul ettiklerini, zira dava evvel açtıkları şirket feshi davalarındaki taleplerin de bu yönde olduğunu beyan ederek; birleştirme kararı verilmesini talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: Asıl dava, TTK 531. Maddesi uyarınca haklı sebeplerle şirketin feshi ve tasfiyesi ile bu talebin uygun bulunmaması halinde davacının şirketten çıkarılması talebidir. Birleşen ---- davası da TTK 531. Maddesi uyarınca şirketin feshi ve tasfiyesi , aksi halde davacı ortağın şirketten çıkarılması talebidir....

                      UYAP Entegrasyonu