Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/992 Esas KARAR NO : 2020/12 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 20/12/2019 KARAR TARİHİ : 09/01/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2020 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Şirketin tasfiye edilmesini ve kapatılması ile borcunun şirketin hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve şirkete hiçbir faaliyette katılmayan ve toplantıya gelmemesi nedeni ile şirket toplantısının tek ortak tarafından yapıldığını ve şirketin kapatılmasına karar verildiğini belirterek şirketin kapatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinden; davada; davaya konu feshi ve tasfiyesi istenen kayyım atanması istenen .... Nakliyat Gıda İnş. Turz. San. Ve Tic. Ltd.Şti.'...

    İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden/davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekili tarafından açılan TTK'nın 549/4 ve 551/2. madde hükümleri uyarınca davalı şirketin feshi, tasfiye sürecinde tasfiye memuru atanması ve tasfiye paylarının reeskont faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesi davasında, feshi talep edilen davalı şirket tarafından dava dışı bir şirket aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın icra veznesine yatırılması halinde yatırılacak bedelin davalı şirkete ait olacağı ileri sürülerek, somut dava sonuçlanıncaya kadar icra takibi alacaklısı davalı şirket ve yetkililerine ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TTK madde 531 gereği anonim şirketin feshi, bu mümkün olmadığı takdirde ise pay değerinin ödenmesi suretiyle payların iktisabı ve davacının şirketten çıkarılmasına ilişkindir. Davacı, pay sahibi olduğu şirkete karşı, TTK madde 531 hükmü çerçevesinde şirketin aile şirketi olarak miras yoluyla devraldığı payların sahibi müteveffa babasının ölümünde şirket işlerinin etkisi olduğu, bilgi alma ve inceleme haklarının ihlal edildiği, genel kurul toplantılarının usulüne uygun gerçekleştirilmemesi, 2016 yılından bu tarafa şirketin zarar beyan etmesi, şirketin kâr dağıtımı yapmaması, çoğunluk gücünün sistematik olarak kötüye kullanılması, davalt şirket yönetim kurulunun özen yükümlülüğünü yerine getirmediği iddialarıyla fesih davası açmış ayrıca fesih yerine çıkma kararı da verilmesini istemiştir. Davalı ve feshi istenen şirket bir A.Ş'dir....

        Davacı şirket tarafından Darıca Belediyesi'ne gönderilen Gebze 3....

          İflasına karar verilen şirket, medeni haklardan istifade ve medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmiş olmaz. Sadece, İİK'nun 191. maddesi gereğince; iflas masasına giren hak ve mallar hakkında tasarruf hakkını kaybeder. Bu nedenle üzerindeki tasarruf yetkisi iflas masasına geçer. İhalenin feshi şikayeti ile, müflis şirketin, o mal üzerinde tasarrufta bulunduğu sonucuna varılamaz. Türk Borçlar Kanunu'nun 513. maddesinin 1. fıkrası gereğince; işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça, vekalet verenin iflası ile vekalet sözleşmesi kendiliğinden sona erer. 6102 Sayılı TTK'nun 534. maddesine göre; "İflas halinde tasfiye, iflas idaresi tarafından İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır. Şirket organları, temsil yetkilerini, ancak şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmediği hususlar için korurlar." Müflis şirketin, icra takibinde borçlu olması nedeniyle, İİK'nun 134. maddesine göre ihalenin feshi isteminde bulunma hakkı vardır....

          ın akrabalarına para aktarıldığı iddiasının yanlış ve yanıltıcı olduğunu, dava konusu şirketin kurucusu olmadığı sonradan satın aldığı İstanbul merkezli bir şirket olduğu, devraldıktan sonra ....Şubesi'nde şirkete hesap açıldığını, bir süre sonra yapmayı düşündükleri işler için icap eden teminat mektubu, referans mektubu vb. şeyler için bankadan limit tanımlanmasının istenildiği, bu aşamada yaptıkları incelemede şirketi devreden şahısların diğer şirketleri ile birlikte grup şirket olarak tanımlandığını ve bankalar nezdinde bir grup olarak topluca sorumlu ve tanımlı olduğunu, limit tanımlayamayacaklarını bildirdiklerini, bu durumun düzeltilmesinin istendiğini ancak henüz düzelmediğini, tedbir olarak şirket hesabına gelen paraları bu hesapta bekletmeyerek aynı gün başka bir hesaba aktararak diğer firmalar üzerinden olası risklere karşı paraları emniyete almaya çalıştıklarını, şirket harcamaları için gerektiği kadarını tekrar şirket hesabına aktarıp eft vs. yaparak kendilerince tedbir aldıklarını...

            a kusur atfedilmeye çalışıldığını, şirketin feshi nedenleri dava konusu olayda vuku bulmadığından davacı tarafından haksız açılan işbu davanın reddine, kanunen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 636/3. Maddesi gereğince mahkememize "davacının istemi yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına" yönelik karar verilmesinde takdir yetkisi tanındığından aksi kanaatte olunması halinde mahkememizce takdir yetkisi kullanılmak suretiyle davacı ortağın şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. GEREKÇE: Dava TTK 636 maddesi gereğince açılan Limited şirketinin feshi veya davalının şirket ortaklığından çıkarılması talebine ilişkindir. Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 360354 sicil numarasına kayıtlı ... Tavukçuluk Hayvancılık Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin ortaklarından Davacı Şirket tarafından ve Davacı Şirket'in yetkilisi tarafından davalı şirket ve şirketin diğer ortağı ...'...

              Şirketin feshi davasının ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu durumda, davalı ortaklara karşı açılan şirketin feshi davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı ortaklar aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir." Şeklinde kabul edildiği anlaşılmıştır. Davacının şirketin feshini ( şirketin tasfiyesini ) talep ettiği dava dışı ... Ticaret Limited Şirketi'ni davada taraf olarak göstermediği, dava dışı şirketin diğer ortaklarına/mirasçılarına karşı dava açtığı, şirket feshi davalarında husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, husumet itirazının taraflarca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi ileri sürülmese bile mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği, Yargıtay .Hukuk Dairesi'nin 01/03/2017 tarih ve ... Es. ... Kar....

                Anonim şirket, mahiyeti itibariyle, şahıs şirketi olmayıp tüm özellikleriyle bir sermaye şirketidir. Şirketin feshi istemli davanın feshi istenen şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup ortaklara husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Şirketin bir anonim şirket olması nedeniyle, şirketin ortak sayısının ve iki ortaklı olmasının sonuca etkisi yoktur. Anonim şirketin fesih ve tasfiyesi davasında davalı sıfatı ---- feshi istenen şirkete aittir. Bu davanın şirket ortaklarına yöneltilmesi mümkün değildir.---- Somut olayda dava, şirket tüzel kişiliğine değil, şirket ortak ve mirasçılarına karşı açılmıştır. Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti; davada taraf olabilme, usulü hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip olan kişi, davada davacı veya davalı olabilecektir....

                  Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporunda, birleşen dosya davacısı tarafından gönderilen e-mail ve diğer anlatımları gözetilerek davacı ortak ile birleşen dosya davacısı ortağın iradelerinin davalı şirketin feshi konusunda uyuştuğu tespit edilmiş, mahkeme karar gerekçesinde de her iki ortağın iradesinin de ortaklığın devam etmemesi yönünde olduğu belirtilmiştir. Burada tartışılması gereken ilk husus taraf iradelerinin limited şirketin feshi konusunda uyuşup uyuşmadığıdır. Şirket ortağı T2 tarafından gönderilen e-mail içeriği ve T2 vekilince sunulan yazılı itiraz dilekçesi içeriğinden şirket ortağının iradesinin şirket ortaklığından ayrılmaya yönelik olduğu, şirketin feshine yönelik herhangi bir irade beyanının bulunmadığı, anılan içeriklerin şirketin feshinin diğer ortağın kabulünde olduğu sonucunu doğurmayacağı anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu