Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile dava dışı ... Eğitim Kurumları Ltd.Şti. arasında imzalanan “... Telekom Telefon Hizm. Kurumsal Abonelik Sözleşmesi” kapsamında dava dışı şirkete telefon hizmeti verildiğini, faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için dava dışı şirket aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin kesinleştiğini, haciz aşamasında dava dışı şirketin davalıya devir aşamasında olduğunun öğrenildiğini, devir alan şirket olarak davalının dava dışı şirket borçlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek 1.713,81 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Türk Ticaret Kanunu ve Ticaret Sicili Yönetmeliği hükümlerine göre, 03/07/2012 tarihli pay devrinin şirkete ve yetkilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde reddine ya da kabulüne ilişkin alınan genel kurul kararının otuz gün içinde tescili için Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurulması ya da tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeleri gerektiği, şirket yetkililerinin gerek genel kurul kararı, gerekse tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmedikleri, dosyaya herhangi bir cevap vermedikleri, Noterden hisse devri yapılmış olmasına rağmen, şirket yetkililerinin ortakların genel kurul kararı alıp ticaret sicili müdürlüğünden tescil ve ilan talebinde bulunmadıkları ve tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmedikleri anlaşıldığından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 33'ncü maddesi 3'üncü fıkrasın gereğince talebin kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/584 Esas KARAR NO: 2022/726 DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 26/08/2021 KARAR TARİHİ: 29/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin ------ --- olduğunu, şirketteki diğer ---- olduğunu, Söz konusu-------kayıtlı olduğunu, -----satılarak devir edildiğini, ----- de imzalandığını ve yürürlüğe konduğunu, yapılan bu satış ile ilgili olarak alıcı ve davalı----- ödemeyi kabul ettiğini ve bu bedele ----- imzalayarak teslim ettiğini, davalının bu bonoların bedelini ödemediği için------ takibe girişildiğini ve aracı ile taşınmazına haciz şerhi işlendiğini, buna rağmen ödememiş olması sebebi ile aracının satışının yapılacağı gün borcunun çok küçük bir kısmı hariç haricen ödendiğini, şirket devir sözleşmesinde şirkete ait ---- da alıcı tarafından ödenmesi kararlaştırıldığı halde...

        Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada verilen kararda da mal varlığının tasfiyesi ve davaların sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verildiğini, hali hazırda şirketin iki ortaklı olup, ortaklardan T1'nin şirket ortakları arasında yer alan Muammer Münir Köse ve Şahinde Köse'nin vefatı nedeni ile miras yolu ile şirket ortağı olduğunu, T1'nin hissedar olmak istemediğini, şirket hisselerini kendisine devrettiğini, devir üzerine T2 başvurularak hisse devir sözleşmesinin tescili ve ilanının talep edildiğini, T2 talebin reddine karar verildiğini, şirketin sınırlı ihya edilmesi nedeniyle şirket ortaklığının devrinin dahi gerçekleştirilemediğini, şirketin tamamıyla ihya edilerek, şirketin işler hale getirilmesinin istenildiğini, mahkemece delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, şirketin sınırlı ihyasının söz konusu şirketin işlemlerini sürdürmeye engel olduğunu, devir işlemi için dahi dava açmaya zorlandığını, şirketin ihya edilmesi halinde doğrudan doğruya işlemlerin...

        e yapılan devri kendisinin talep ve talimatı ile yapıldığını beyan ve kabul etmesi hususları göz önüne alındığında dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devir ve tescili ya da taşınmazlar üzerinde ayni hakkı kısıtlayan her türlü tasarruf işleminin engellenmesi taşınmaz kaydına ihtiyati tedbir konulmasını ve dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... mahallesi ... ada 6 parsel ve 14 parselde kain taşınmazların ... adına olan kaydının iptali ile müvekkili şirket adına devir ve tesciline karar verilmesini şayet bu mümkün olmaz ise taşınmazın değerinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, .......

          No:55/7 KIRIKKALE DAVA TARİHİ : 13/03/2018 DAVA : Şirket Hissesinin Devredildiğinin Tespiti ve Tescili KARAR TARİHİ : 30/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2021 Taraflar arasındaki şirket hissesinin devredildiğinin tespiti ve tescili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.06.2016 tarih ve 2015/477-2016/297 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin, davalı şirketin kuruluşunda davalı ... ile birlikte yer aldığını, şirketin 1000 adet payından 250 adet payının müvekkiline ait olduğunu, şirket müdürü olarak davalı ...'nin atandığını, şirket kurulduktan sonra davalı ...'nin şirket faaliyetleri ve gelir giderleri hakkında müvekkiline sağlıklı bilgi vermediğini, müvekkilinin 250 pay hissesini, 18/03/2014 tarihinde noterden devir sözleşmesi ile davalı ...'ye devrettiğini, şirketin tüm belge defter ve kayıtlarının davalı ...'de olduğunu, ...'...

            Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davanın konusunun limited şirket hisse devirlerine ilişkin olmadığını, davacıların tacir olmadığını, ortada limited şirket hisse devrinden kaynaklı bir uyuşmazlığın bulunmadığını, şirket hisselerinin noter huzurunda yapılan sözleşmeler ile usulüne uygun şekilde devredildiğini, uyuşmazlık konusu olan devir bedellerinin şirket hissesi devir bedellerine değil proje devir bedellerine ilişkin olduğunu, proje devir bedellerinin belirlenen vadelere göre fazlası ile ödendiğini, davacıların taahhütlerini ve vekaleten üstlenmiş oldukları yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek müvekkili şirketin davacılardan olan tüm alacak ve tazminat talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davacıların davasının reddine, vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Şti'ndeki hisselerini 12.05.2006 tarihinde davalılara devrettiğini, 22.08.2006 tarihinde devrin tescili için davalılara ihtar gönderilmesine rağmen davalıların devir işlemini ticaret siciline tescil ettirmediklerini, bu sebeple şirket borçlarından dolayı müvekkilinin SGK'ya ve vergi dairesine 84.415,00 TL ödemek zorunda kaldığını, vergi dairesine yapılan bu ödemelerin tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız ve kötüniyetle itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsili talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının 23.11.2011 tarihine kadar şirket müdürlüğünün devam ettiğini, kamu borçlarından diğer şirket müdürü olan müvekkili ... ile birlikte bu tarihe kadar müteselsilen sorumlu olduğunu, yaptığı ödemelerden ancak %50'si için rücu edebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, ... Sanayi ve Tic. Ltd....

                Alacak ile birlikte alacağa bağlı fer'i haklar, alacak için gösterilmiş ayni ve şahsi güvenceler, faiz ve ceza-i şart da devir edilmiş olur. Devir ile birlikte devredenin alacaklı sıfatı son bulur, yerine devir alan alacaklı sıfatını kazanır. Bu nedenle borçlu yeni alacaklıya karşı edimini ifa etmekle yükümlü olur. Ancak devirden haberdar edilmeyen borçlu iyiniyetle eski alacaklıya borcunu ifa ederek borcundan kurtulur. Devirden haberdar edilmişse artık devir alana borcu ifa ederek borcundan kurtulabilir. Devralan, borcun ifasını borçludan isteme hakkına sahip olur. Bunun için devir senedini ibraz etmesi yeterlidir. Borçlu, devri öğrendiği anda devredene karşı sahip olduğu alacağa bağlı bulunan def'i ve itirazları ileri sürebilir....

                  UYAP Entegrasyonu