WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu aleyhine Ereğli İcra Müdürlüğünün 2020/4083 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafa ödeme emri tebliğ edilmeksizin davalı/borçlu tarafından icra takibine itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce bu itiraz sonucunda takibi durdurduğunu, işbu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira ödeme emrinin tebliğinden sonra itirazın yapılabileceğini, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, açıklanan nedenlerle İcra Müdürlüğünün 09/12/2020 tarihli işleminin iptali ile takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve şikayet etmiştir....

Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi 08/01/2020 tarihli gerekçeli kararında özetle: ".... İstanbul 29.İcra Müdürlüğü 2017/19158 Esas sayılı dosyasında Tebligat Kanunu 32. maddesine göre tebligatlar usulsüz olsa bile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı, ancak şikayetçinin tebligatları öğrenme tarihini bildirmediği, ayrıca İ.İ.K. 89. Maddesindeki ihbarnamelere karşı icra müdürlüğüne itiraz edilmesi gerektiği halde icra müdürlüğüne şikayetçi tarafından herhangi bir itiraz dilekçesi verilmediği, bu durumda şikayet konusu İ.İ.K. 89/1....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı tarafından davalı ve dava dışı borçlu aleyhine ilamlı icra takibine girişildiği, davalı idarenin borca itiraz ettiği ve hakkındaki takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu, itiraz tarihinden sonra davalı borçlu idarenin icra dosya borcunu ödediği, davacı alacaklı tarafından paranın kendilerine reddiyatının yapılmasının talep edildiği, icra müdürlüğü tarafından bu talebin reddedildiği, davacı tarafından şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri yerine icra emri gönderilmesi üzerine şikayet yoluna başvurulması gerektiğini, davalının şikayet yerine itiraz yoluna başvurmuş olmasının hatalı olduğunu, öncelikle bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, müvekkilince kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapılmasına karşın icra müdürlüğünce sehven icra emri düzenlendiğini, bununla birlikte davalıya daha sonrasında ödeme emri tebliğ edilerek hatanın giderildiğini, icra emrinin tebliğ tarihi itibariyle davanın süresinde açılmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibinde imzaya itiraz ve takibin şekli uyarınca hatalı gönderilen icra emrinin iptaline yönelik şikayet istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkilinin müflis şirketten olan işçilik alacakları karşılığında verilen bonoların ödenmemesi üzerine icra takibine giriştiklerini, takiplerin kesinleşmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın iflas masasına kaydı için başvuruda bulunduklarını, ancak sıra cetvelinde alacağın ilk sıra yerine 4. sıraya alınmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaliyle alacaklarının ilk sıraya alınmasını talep ve şikayet etmiştir....

    Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: ".... İstanbul 29.İcra Müdürlüğü 2017/19158 Esas sayılı dosyasında Tebligat Kanunu 32. Maddesine göre tebligatlar usulsüz olsa bile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı, ancak şikayetçinin tebligatları öğrenme tarihini bildirmediği, ayrıca İ.İ.K. 89. Maddesindeki ihbarnamelere karşı icra müdürlüğüne itiraz edilmesi gerektiği halde icra müdürlüğüne şikayetçi tarafından herhangi bir itiraz dilekçesi verilmediği, bu durumda şikayet konusu İ.İ.K. 89/1....

    İcra Müdürlüğünün 2018/7871 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından icra takibine itiraz edildiğini, davalının itiraz dilekçesinde borca konu faturayı kabul etmediği şeklinde beyanda bulunduğunu, davalının borcu ve faturayı inkar ettiği için sadece faturanın teslimine dair tutanak altındaki imzanın davalı tarafından inkarı halinde imza incelemesi, aksi halde ödemeye ilişkin bir belgesi varsa bu hususun dinlenilmesinin gerektiğini ileri sürerek davanın kabulü ile davalının Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2018/7871 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    nun 62. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu kuşkusuz olup, borca itirazın ise; aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Ne var ki, borçlu, ödeme emri 24.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde mirasın reddi kararına dayalı olarak 06.04.2015 tarihinde icra takibine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itiraz, İİK.'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra yapılmış olduğundan, adı geçen borçlu hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır....

      tahliye emri tebliğ talebinin reddedildiğini, İcra Müdürlüğünün bu ret kararına karşı şikayet yoluna gidilmiş ise de icra mahkemesi tarafından icra müdürlüğü işleminin doğru olduğu gerekçesiyle şikayetinin reddedildiğini, süreç içinde tahliye takibine yapılan itirazın kaldırılması için İİK.275.maddesi gereğince açılan dava da icra mahkemesince ret edilmiş, gerekçe olarak da takip talebi ile davalıya gönderilip tebliğ edilen tahliye emrinin taraflarının tutmadığı, tahliye taahhüdüne dayalı usulüne uygun bir tahliye emri olmadığı vs. nedenler gösterildiğini, ıslak imzalı takip talebi ve müstenidatına uygun olarak tahliye emri düzenlemek görevi olan icra müdürlüğünün hatalı tahliye emri düzenlemesinden dolayı hatalı olan bu işlemin düzeltilerek yeniden takip talebi ve müstenidatına uygun tahliye emri gönderilmesini talep ettiklerini ancak bu taleplerinin reddedildiğini, şikayet üzerine icra mahkemesinin de icra müdürlüğünün ret kararının doğru olduğunun belirtildiğini, davaya konu tahliye...

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece her ne kadar icra dosyasına dayanak belgenin sunulması ve sunulan belgenin borçlu tarafa tebliği gerektiğini belirtmişse de kabul anlamına gelmemek kaydı ile bu hususun huzurdaki yargılamanın konusunu hiçbir şekilde ilgilendirmediğini, davalı borçlunun davaya konu icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın İcra ve İflas Kanunu’nun 68. maddesi gereğince kaldırılması talebinden ibaret olduğunu, söz konusu icra takibine konu borcun; taraflar arasında akdedilen borç tasfiye ve sulh protokolü uyarınca davalı borçlunun 13.11.2020 tarihinde ödemesi gereken 27.500,00- TL’lik son taksiti ödememesiden kaynaklandığını, her ne kadar davalının, işbu icra takibine girişilmesine müteakiben 27.500,00- TL’lik kalan borcunu ödemişse de bahse konu takibin açılmasına sebebiyet vermelerinden ötürü avukatlık ücreti ve icra takip masraflarını ödemediğini, bu sebeple, söz konusu protokolün İİK Madde 68/1 gereğince imzası ikrar edilen bir senet niteliğinde...

      UYAP Entegrasyonu