"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/276 Esas-2010/227 Karar sayılı ilamına dayanılarak toplam 6.816,18 TL alacağın tahsili için icra takibine geçilmiş ve borçluya 4-5 örnek nolu icra emri tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak asıl alacak ve faize itiraz etmiş, icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Davacı T2 istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece icra takibine konu senedin kambiyo senedi vasfına haiz olup olmadığının resen araştırılması gerektiğini, mahkemece icra takibine konu senedin kambiyo senedi vasfına haiz olup olmadığının araştırılmadığını ve yalnızca düzenleme yerinin İstanbul olarak gösterildiği gerekçe gösterilerek bu hususa ilişkin şikayetin reddine karar verildiğini, teminat senedi vasfıyla verilen ve tapuda yapılacak tescil işlemi şart koşularak düzenlenen icra takibine konu senedin kambiyo senedi vasfına sahip olmadığını, mahkemece bu hususların dikkate alınmadığını, davalı tarafça icra takibine konu senet ile ilgili kefil ve keşideciye ödememezlik protestosu çekilmeden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız fiilleri nedeniyle icra takibine konu senet düzenlenmesine rağmen tapuda tescil işlemlerinin yapılmadığını, tescil işlemlerinin yapılmaması nedeniyle taraflarınca icra takibine konu senedin geri verilmesi için birçok defa irtibat kurulmaya çalışıldığını...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1563 KARAR NO : 2020/1814 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2019 NUMARASI : 2019/34 XX 227/161 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Niğde İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16/04/2019 tarih ve 2019/71 Esas 2019/161 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı Akyüz T3 Turz. Nak. San ve Tic. Ltd Şti Vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2018/21846 E....
Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2004 sayılı İİK'nun 269 vd. maddeleri gereğince, kira parasının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz halinde alacaklı icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını isteme hakkına sahiptir. İcra Mahkemesi adli yargı kolunda yer alan özel bir mahkemedir. Takip hukukuna yönelik şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılmasına yönelik başvurular hakkında ancak kabul veya ret kararı verebilir. Görevsizlik kararı veremez. Somut olayda; alacaklı (kiralayan) tarafından borçlular (kiracılar) hakkında yazılı kira sözleşmesine dayanılarak ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla icra takibi başlatılması üzerine borçlular tarafından süresi içinde yapılan itiraz ile takip durmuştur. Yukarıda açıklanan Yasa hükümleri uyarınca alacaklının icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Borçlular aleyhine limit ipoteğine dayalı olarak başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlular vekilinin icra mahkemesinden, sair şikayetinin yanında yapılan takipte, ipotek limiti aşar şekilde talepte bulunulduğunu ve gönderilen hesap kat ihtarına süresi içinde itiraz edildiğini belirterek borca ilişkin itirazları nedeniyle takibin iptalini talep etmiş, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK.'...
Şikayet olunan ... vekili, müvekkilinin takibine dayanak olan ikrazat sözleşmesinde kararlaştırılan sözleşmesel faiz oranının fahiş olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan.... (.... ) vekili, müvekkilinin alacaklarının İİK'nın 100/2. maddesi uyarınca hacze iştirakte öncelikli olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarının hiçbiri benimsenmeyerek, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayet olunan ... 'ün takip dosyasında uygulanan faiz oranına ve alacağına itiraz edildiği, şikayet dilekçesinde faiz hesap hatasına şikayet edilmediği, takip talebindeki faiz oranının yüksek olduğuna şikayet edildiği, alacağın esasına itiraz olarak kabul edilmesi ve Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği, dava dışı borçlu ......
İcra takibine konu senedin, takibe geçildiği tarihte TTK'nın 776. maddesinde öngörülen tüm zorunlu unsurları taşıdığı dosya içeriği ile sabit olup, davacılar takibe konu senetteki imzalarına itiraz etmediği gibi, senedin vade tarihinin sonradan doldurulduğunu ispata yarar yazılı bir delil ibraz etmediğinden, takibe konu senet, kanunun öngördüğü şekil şartlarını taşımaktadır ve kambiyo senedi niteliğindedir. Dolayısıyla, söz konusunu senedin kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibine konu edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Senet, sebepten soyut olduğundan, davacıların takibe konu borca ilişkin iddialarının dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesi mümkün değildir. Ayrıca, dava dilekçesinde ileri sürülen iddia borca itiraz niteliğinde olduğundan, ilk derece mahkemesince kararda bu konuda değerlendirme yapılmasında isabetsizlik yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davasında ... İcra Hukuk ve ... İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kıymet takdirine itiraza ilişkindir. ... İcra Hukuk Mahkemesince; davacının ... İcra Müdürlüğünün 11/03/2014 tarihli bilirkişi raporu içeriğine itiraz etmiş olması itibariyle raporun talimat ile ... İcra Dairesince yerine getirildiğinden İİK'nın 4. maddesi gereğince yetkisizlik kararı verilmiştir. ... İcra Hukuk Mahkemesi tarafından ise; “Davanın İİK'nın 128/a maddesi hükmünde düzenlenen kıymet takdirine itiraz davası olmayıp, ilâma aykırılıktan kaynaklanan şikayet olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiş, dosya yeniden ... İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir....
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalıdan fatura sebebiyle 60.003,10-TL alacaklı olduklarını, takip başlatttıklarını fakat Büyükçekmece icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu, davalının borcuna karşılık 25.000-TL bedelli ve 16.08.2020 keşide tarihli çeki verdiğini ve çekin tahsil edildiğini fakat davalının bakiye borcunu ödemediğini, yetki itirazı sonrasında icra dosyasının yetkili Küçükçekmece İcra dairesine gönderildiğini ve takibe devam edildiğini, davalının borcun 35.002,20-TL’lik kısmına itiraz ettiğini iddia ederek, icra takibine yapılan itirazın 44.492,85-TL üzerinden iptalini talep etmiştir....
Alacaklının, borçlu hakkında başlattığı icra takibine, borçlunun itiraz etmek suretiyle takibi durdurması da borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını kabule yeterli olmayıp, bu halde dahi borçlu borç tehdidi altındadır. Kaldı ki, davacı/borçlunun borçlu olmadığını ileri sürerek ilamsız icra takibine itiraz etmesi, ancak takibin durmasını sağlamakta olup, icra takibini ortadan kaldırmamaktadır. Ayrıca, davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde ödeme emrinin davacıya tebliğ edilmediği elektronik dosyada taranan evraktan anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, davalı/alacaklının alacağını isteme ve dava açma tehdidi altında bulunması nedeniyle de davacının menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı vardır....