İİK'nun 168/1. maddesi uyarınca icra müdürü alacaklının dayandığı senedin, kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse borçluya bu madde uyarınca örnek10 numaralı ödeme emri gönderir. Borçlu, takibe dayanak kambiyo senedi aslının itiraz süresi içinde icra kasasında bulundurulmadığını, İİK'nun 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürebilir. Takibe dayanak kambiyo senedinin bu niteliği haiz olmadığı dolayısı ile icra takibinin iptali, İİK'nun 170/a maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesinde yapılabilir. İcra mahkemesi İİK'nun 170/a maddesinin ikinci fıkrası uyarınca süresi içinde yapılma koşulu ile şikayet ile itirazları incelerken dayanak kambiyo senedinin bu niteliği haiz olmadığını re'sen nazara alarak takibi iptal edebilir....
İstinaf Sebepleri Davacı alacaklılar istinaf başvurusunda; şikayet dilekçesini tekrarla, davalı borçlu tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde kira sözleşmesine, kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça itiraz edilmediği, İİK 269/c uyarınca kira ilişkisi ve kira tutarının kesinleştiği, mahkemece borçlunun itiraz dilekçesinde kira bedeline itiraz edildiği yönündeki tespitin yanlış olduğu, kararın hatalı olarak verildiği, davalının icra takibindeki itirazıyla bağlı olduğu, itiraz sebeplerini değiştirip genişletemeyeceği, işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği, usule uygun olarak taraf teşkili sağlanmadığı ve kira sözleşmesinin verdiği tüm hak ve yetkilerin şirketlerin birleşmesi nedeniyle ... Turizm San. Ve Tic. A.Ş.'ye geçtiği, yeni malik olarak ... A.Ş'nin halefi haline geldiği beyanıyla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Davalı vekili, davalının davacı ile akraba ve dünür olduğunu,davacının bu durumdan istifade ederek davalıdan sürekli borç aldığını ve ödemediğini, davalının kızının mutluluğu için bu duruma uzun süre göz yumduğunu, davacıdan olan alacakları çoğaldığı için senedin icra takibine konu edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
yoluna gidildiğini, iptal edilen önceki tarihli ilamlı takipten farklı olarak yapmış oldukları ilamsız takip süresinde itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; dava konusu takibe süresinde itiraz edilip aynı zamanda şikayet yoluna gidilseydi dahi icra mahkemesi şekli yönden bir inceleme yapmakla yetineceğini, kesinleşmiş ilamsız takibe karşı ise şekli yönden dahi inceleme yapılmasının mümkün olmadığını, şekli olarak bir eksikliği bulunmayan icra takibinin icra hukuk mahkemesince durdurulamayacağını belirterek takibin devamı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmekle birlikte icra takibinin öğrenilmesinin tebliği usule uygun hale getirmeyeceğini, dolayısıyla müvekkil şirketin icra takibine itiraz hakkının hukuka aykırı olarak kısıtlandığı ve salt bu nedenle takip borçlusu haline geldiği gerçeğini değiştirmeyeceğinin göz ardı edildiğini, bu durum taraflarınca 05/03/2020 tarihinde tespit edilmiş olmakla tebligatın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde, yani takibe itiraz süresi içerisinde icra takibine itiraz edildiğini, devamla derhal tebligatın usulsüz olduğundan bahisle şikayet kanun yoluna başvurulduğunu, mahkemece ödeme emrinin tebliğ edildiği Mehmet Karadağ isimli şahsın kim olduğu, müvekkilİ şirket yönünden tebliğ almaya yetkili olup olmadığı gibi hususların hiçbiri incelenmeden, hatta ön inceleme dahi yapılmadan karar verdiğini, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2021/63 2022/8 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
İcra Müdürlüğü'nün 2007/1402 E. sayılı dosyası ile icra takibine başladığı, aynı taşınmazlar üzerine 19.02.2007 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu anlaşılmıştır. Şikayetçinin takibinin dayanağı olan davanın 14.12.2006 tarihinde, şikayet olunanların takibinin dayanağı olan davanın 23.06.2003 tarihinde açılmış olduğu gözönüne alındığında, şikayetçinin alacağının, şikayet olunanların 22.07.2005 tarihli haczine iştirak için İİK'nın 100. maddesinin 1. ve 2. bentleri koşullarını taşımadığının da kabulü gerekir. Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir....
İİK'nın 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek sureti ile cetvel mündericatına itiraz edilebileceği, itirazın alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoluyla icra mahkemesine arz olunacağına yer verilmiştir. İİK'nın 142. maddesinin son fıkrası uyarınca sıra cetveline ilişkin itiraz yalnız sıraya ilişkin ise şikayet yolu ile tetkik merciine arz olunur. İtiraz sıraya dahil olmakla birlikte alacağın esas ve miktarına da ilişkinse bu durumda şikayet yolu ile tetkik merciinde ileri sürülemez. Alacaklının itirazı, itiraza konu ettiği alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp sadece sırasına ilişkinse, bunun şikayet yolu ile icra tetkik merciine arz olunması gerekir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine müvekkilinin itiraz etmesi üzerine açılan itirazın iptali davasının yapılan yargılama sonucu itirazın iptaline karar verildiğini, kararın temyiz edildiğini ve fakat icra müdürlüğünce 07.03.2006 tarihinde 1.721.00 YTL bakiye borç hesaplandığını, cebri icra işlemlerine maruz kalmamak için borcun ödendiğini, daha sonra alacaklı tarafın talebi ile 763.87 YTL bakiye borç hesaplandığını, bu işlemin iptali için icra mahkemesine şikayet yoluna gidildiğini ve mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı şirketin 1.635.06 YTL fazla ödeme yaptığının tespit edildiğini iddia ederek cebri icra tehdidi altında fazla ödenen 1.635.06 YTL’nın yasal faiziyle birlikte istirdadına ve davalı tarafın tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyasında icra takibine dayanak oluşturan senetten kaynaklı borcunun bulunmadığını, dava dışı yetkili hamil ...'nun takipten önce ... tarihli ibraname ile alacaklı olmadığını kabul eden ibraname verdiğini, müvekkilinden ...-TL'nin cebri icra yoluyla haksız olarak tahsil edildiğini iddia ettiği, davalı tarafın ise icra dosyasında tebligatların davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini ve itiraz süresi geçmesine rağmen davacı tarafından borca itiraz edilmediğini, alacağı dava dışı ...'dan usulünce temlik aldığını savunduğu, dava dışı alacaklı ... tarafından davacı ... aleyhine ... tarihli ...-TL bedelli bonoya dayalı olarak Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile toplam ......