T4 Türkiye İş Bankası 6000- 2785225 numaralı hesabına şikayet konu borç için 22/01/2020 tarihinde ödeme yaptığı dolayısı ile usulsüz tebligata 22/01/2020 tarihinde ıttıla kesbettiği (öğrendiği), usulsüz tebligata ve ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin İ.İ.K.'nun 16. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde icra hukuk mahkemesine yapılması gerekmekte iken yasal süresi geçtikten sonra 04/08/2020 tarihinde tebligatın ve ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet yoluna müracaat ettiği gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İ.İ.K.'nun 58/4.maddesine aykırı şekilde düzenlenen ödeme emrine göre yapılan tebligatta usulsüz olduğundan, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekmekte iken eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırı İ.İ.K.'...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde, dava dilekçesini tekrarla ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayettir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacıya ödeme emrinden sonra 103 nolu davet kağıdı 06/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğin usulsüzlüğünün şikayet konusu edilmediği, dolayısıyla şikayet süresinin bu tarihten itibaren başladığı anlaşılmıştır. Usulsüz tebligat şikayeti 01/09/2021 tarihinde yapılmış olup, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVACI-Birleşen Dosya DAVALISI: ... DAVALI-Birleşen Dosya DAVACISI: DAVA TÜRÜ : Şikayet-Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı-birleşen dosya davacısı ve davacı-birleşen dosya davalısı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istekli icra takibine davalı borçlunun süresinde itiraz etmemesi ve kira borcunu ödememesi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.Birleşen dava ise ödeme emrinin usulsüz tebliği işlemini şikayete ilişkindir. Mahkemece birleşen davada ödeme emrinin usulsüz tebliğini şikayet isteminin kabulüne, asıl davada ise tahliye isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
İcra dairesinin 2019/21877 Esas sayılı takip dosyasındaki icra emrinin asile tebliği usulsüz olmayıp icra emrinin vekile de tebliğine," dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı/borçlu vekili şikayet dilekçesinde borçlu aleyhine başlatılan icra takibinde vekil olduğu alacaklı müvekkil şirketçe bilinmesine rağmen tebligatın asile yapılmış olmasının usulsüz olduğunu iddia ettiğini fakat ilamsız icra takiplerinde borçlu tarafın vekilinin bilinmesi söz konusu olmadığından tebligatın usulsüz olması mümkün olmadığını, işbu davada şikayete konu edilen tebligat ilamsız takiplerde borçluya gönderilen örnek 7 ödeme emri olduğunu, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamından davalının ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediği, Adana 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/41 esas 2021/49 karar sayılı şikayet dosyası bu davanın sonucunu etkileyeceğinden şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenilmeden karar verilmesi de doğru değil ise de istinaf incelemesi aşamasında anılan kararın şikayet eden tarafından istinafı üzerine Dairemizin 16.09.2021 tarih ve 2021/922 E, 2021/1962 K sayılı ilamı ile istinaf talebinin HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine kesin olarak karar verilerek kesinleştiği anlaşılmıştır....
Sayılı dosyası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet davasının 11.02.2020 tarihinde karara bağlandığı, şikayetin reddine karar verildiği, kararın istinaf aşamasında olduğu, henüz kesinleşmediği, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin sonuçlanması ve kesinleşmesi beklenmeden yetki itirazının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine geri gönderildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın süre yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Yetki itirazına konu İstanbul 1.İcra Müdürlüğü'nün 2019/34357 E. Sayılı dosyasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet İstanbul 16.İcra Mahkemesi'nin 2019/1470 E....
Mahkemece; Davacının taşınmaz satış ilanının usulsüz tebliğine ilişkin şikayetinin reddine, davacının kıymet takdirinin tebliğine ilişkin şikayetinin süre yönünden reddine, davacının 103 davetiyesinin tebliğine ilişkin şikayetinin süre yönünden reddine, davacının ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayetinin süre yönünden reddine, davacının kıymet takdirine ilişkin şikayetinin süre yönünden reddine, davacının meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine, davacının hacizlerin, kesinleştirme işleminin, satış kararı ve satış ilanının iptaline ilişkin şikayetinin süre yönünden reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
İcra takip dosyasının yapılan incelemesinde; ödeme emri tebligatları bila ikmal iade edilen borçlulara, alacaklı vekilinin talebi üzerine yeniden çıkarılan ödeme emrinin 20.05.2015 tarihinde borçlular vekiline tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 26.05.2015 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak, şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlere dayalı olarak borca, takibe ve ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin itirazda bulunması üzerine, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Borçluların icra mahkemesine başvuruları, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda, ödeme emrinin 20.05.2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen borçlular vekilinin 03.06.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayetin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğu görülmektedir....
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; ödeme emrinin usulsüz tebliği ve takibin iptali talebinden ibarettir. Genel haciz yoluyla başlatılan takiplerde asıl olan ödeme emrinin tebliğinden itibaren kanuni süresi içinde itirazın icra müdürlüğüne yapılmasıdır. Kanuni süreden kasıt ise, ödeme emrinin usulsüz tebliğine dair iddianın öğrenilmesi tarihinden itibaren 7 gün içinde usulsüz tebligat şikayetinin icra mahkemesinde İİK. 16/1 maddesi gereğince dava ikamesi ile olacağı aşikardır. O halde, davacı asıl tarafından icra takip dosyasına ibraz edilen borca itiraz dilekçesinde takipten 12/01/2021 tarihinde haberdar olduğunun bildirilmiş olması anılan tarihten itibaren 7 günlük süre içinde dava açması halinde usulsüz tebligat iddialarının yargılaması yapılacağı aşikardır. Ancak, davacı tarafça davanın açılma tarihi nazara alındığında kanuni süresi içinde öğrenme tarihinden itibaren açılmış davanın bulunmadığı sabittir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat halinde muhatabın tebliğ tarihine ilişkin beyanının esas olduğunu, kendilerinin de beyan ettikleri tarihe göre süresinde dava açtıklarını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, takip dosyasında ödeme emrinin davacıya 01/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında davacı vekili tarafından 06/08/2018 tarihinde takip dosyasına vekaletname sunulduğu ve 09/10/2019 tarihli dilekçe ile de haciz kaldırma talebinde bulunulduğu görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi 06/08/2018 tarihinde başlamış durumdadır....