"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak ve çeşitli şikayet nedenleri ileri sürerek takibin ve icra emrinin iptalini istediği, mahkemece, istemin kısmen kabul edilerek icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.HMK'nun 20. maddesinde; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa...
icra emrinde belirtilmemesi nedeniyle şikayet başvurusunda bulunulduğu, Mahkemece sadece tedbire yönelik şikayet tartışılarak şikayetin reddedildiği borçlular vekilinin temyizi üzerine Dairemizce hükmün onandığı, borçlular vekilinin tashihi karar talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
Music Limited ile "alt yayımcılık sözleşmesi" imzaladığı ancak suça konu yabancı eserlerin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin, şikayet ve temsil haklarını adı geçen şirkete devrettiğine dair hukuken geçerli ve yeterli belgeleri kanuni süresi içinde dosyaya sunamadığı, Şikayetçi ... Meslek Birliği ile Emi Kent Elektronik San. ve Tic. A.Ş. arasında "üyelik ve yetki belgesi" imzaladığı, ancak suça konu yabancı eserin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin, şikayet ve temsil haklarını adı geçen şirkete devrettiğine dair hukuken geçerli ve yeterli belgeleri kanuni süresi içinde dosyaya sunamadığı anlaşıldığından, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan şikayetçiler vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 24.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı vekili 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca zararların karşılaması için davalı idareye başvurduğunu, başvuru neticesinde 103.192,53 TL'nin ödenmesine karar verildiğini ve taraflar arasında imzalanan sulhnameye 26.07.2007 tarihinde valilik tarafından olur verildiğini, anılan yasanın 13. maddesinde “tazminat tutarlarının olur tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenmesi” kararlaştırıldığında ödemenin 27.10 2007 tarihinde yapılması gerektiğini; ancak davalı idarenin ilgili sulhnameyi tek taraflı iptal ederek yeni bir sulhname hazırladığını, bu sulhnameyi itirazi kayıtla imzaladıklarını ve yeni hazırlanan sulhnameye göre ödemenin 13.10.2008 tarihinde yapıldığını, 27.10.2007 tarihinde ödemenin yapılmış olması gerektiğinden ödeme tarihine kadar geçen süre için faiz alacağı olduğunu, faiz alacağının tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğinin belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına...
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 2006 yılı Ocak ayı aidat ödemesinin yapılmadığını öğrenmesi üzerine ödeme yaptığını ve makbuz aldığını, kendisinin 214,96 TL borcu olduğunun bildirilmesi ile itirazi kayıt ile ödemeyi yaptığını, bu ödemenin 2006 yılı Ocak ayı 60,00 TL aidatına işletilen faiz olduğunu öğrendiklerini, kooperatifin bildirim yapmaması nedeniyle kusurlu olduğunu, faiz miktarının fahiş olduğunu, daha sonra kendisine 4.184,51 TL borç bildirildiğini ve bunu da itirazi kayıt ile ödediğini, 24.09.2008 tarihli mektup ile de borcun 4.369,10 TL olduğunun bildirildiğini, davacının borçlu olmadığı aksine alacaklı bulunduğunu ileri sürerek, davacının borçlu olmadığının tespiti ile 4.184,51 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında eksik alım nedeni ile her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi için takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce davacı bayi tarafından karşı tarafa itirazi kayıt bildirilmesi veya ihtar çekilmesinin gerektiği, buna göre taraflar arasında 26/06/2011 tarihli bayilik sözleşmesi ile 26/06/2011 tarihli taahhütnamenin imzalandığı, davacı şirket tarafından davalıya keşide edilen ... ....
Müdürlüğü tarafından 1.712,60 TL tutarında trafik cezasının müvekkili kuruma kesildiğini, söz konusu trafik cezasının müvekkili tarafından itirazi kayıtla ödendiğini, kaza yapan kişi tarafından açılan tazminat davası sonucu Yargıtayca söz konusu kazadan dolayı müvekkilinin kusurlu bulunmadığı, ...'nın kusurlu olduğuna karar verildiğini belirterek, itirazi kayıtla ödemek durumunda kalınan trafik para cezasının davalıdan alınarak, müvekkili kuruma ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Belediyesi vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın 3533 Sayılı Yasa kapsamında olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir....
payı-ziynet eşyası istenmemesi ve yetki itirazında bulunulmaması, kararın temyiz edilmemesi ve temyizden feragat edilmesi için davacıya yetki ve talimat verdiğinin görüldüğü, dilekçesinde tehdit, baskı ve şantajın mahkemeye gitmesi yönünde yapıldığı, haklarından feragat etmesi konusunda karşı taraf vekili ile işbirliği içinde dolandırıldığını ifade ettiği, şikayet dilekçesinde davacının kişiliğine yönelen aşağılayıcı bir ifade şekli kullanılmadığı, şikayet hakkını yasal sınırlar içinde kalarak kullandığı, şikayet hakkının davalı tarafından kötüye kullanıldığından söz edilemeyeceği, şikayet hakkını kötü niyetle ve davacıyı zarara sokmak için kullanıldığının kabulünün mümkün olmadığı, iftiranın sabit olduğuna yönelik mahkeme kararı bulunmadığı, şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığının yeterli bulunması halinde anayasal şikayet hakkının kabulünün zorunlu bulunduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir....
Bu yüzden; bir mahkemenin, bir davaya yetki kuralına dayanarak bakabilmesi için, öncelikle, davanın konusu bakımından görevli bulunması zorunludur. Davaya, esasen, bakamıyacak olan mahkemenin, yetkisinden desözedilemez. Bu nedenle; Danıştay Kanununda paralel değişikliğin daha önce yapılmış olduğu kabulüne dayalı bulunan sözkonusu (b) bendi hükmünün, vergi mahkemelerini düzeltme ve şikayet başvurularının reddine dair işlemlerin iptali talebiyle açılan idari davalarda görevli de kılması mümkün değildir. Aynı şekilde; düzenleme alan ve konuları farklı olan; yani, yetki konusunu düzenleyen 2577 sayılı Kanun hükmünün, görev konusunu düzenleyen 2575 sayılı Kanun hükmünü zımnen ilga etmiş sayılması da, hukuk ilkelerine uygun biçimde kabul edilemez. Bu açık hukuki durum karşısında; 2577 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin anılan bent hükmünün, Danıştay Kanununda beklenen değişiklik yapıldığında yürürlük kazanabileceğinin kabulü zorunludur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2022 NUMARASI : 2021/782 ESAS - 2022/176 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 31.08.2021 tarihli davalı/alacaklı tarafa verilen yetki belgesinin iptali taleplerinin reddine ilişkin vermiş olduğu hukuka aykırı kararın kaldırılmasını ve 30.07.2021 tarihli yetki belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iptalini talep ettiği yetki belgesine istinaden taraflarınca yapılan başvuru üzerine İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/1386 E., 2021/1456 K....