WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının talep ettiği ikramiye alacaklarının hangi yıl için istendiğinin belli olmadığını, iş akdinin özelleştirme kapsamında 7.7.2005 tarihinde sonlandırıldığını, ikramiye alacakları yönünden zaman aşımı süresinin dolduğunu ve ikramiyelerin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve dosyadaki belgelere dayanılarak, davacının iş akdinin 4.5.2005 tarihinde emeklilik nedeni ile sonlandırıldığından fark kıdem tazminatı alacağının olmadığı, zaman aşımı defi gereği ikramiye alacağının da bulunmadığı gerkeçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı Davacı temyiz etmiştir....

    Maddesindeki bir yıllık zaman aşımı süresinin taşıma işlerine ait özel bir düzenleme olduğu, 2918 sayılı yasadaki zamanaşımı süresinin uygulanma yerinin bulunmadığı, dava tarihinin ise 19/03/2021 olup bir yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, bu durumda davalının zamanaşımı definin yerinde olduğu ve davanın reddi gerektiği anlaşılmakla, oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      Gerçekten de Borçlar Kanununun 128. maddesinde; “Zaman aşımı, alacağın muaccel olduğu zamanda başlar” denilmektedir. Kurum açısından alacak hakkı, bağladığı gelirin yetkili organ tarafından onaylandığı tarihte ödenebilir hale geleceğinden, muacceliyetin de onay tarihi olacağı açıktır. O halde, 26. maddeye ilişkin davalarda zaman aşımı, masraflar için sarf; gelirler için ise ilk peşin sermaye değerinin başlangıçtaki gelir bağlama onay tarihinden başlatılmalıdır. Üçüncü kişiler aleyhine açılan davalar ise Borçlar Kanunu madde 60 gereğince 1 ve 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımının başlangıcı zarar görenin faile ve fiile ıttıla tarihinden itibaren bir, her hal ve koşulda olay tarihinden itibaren 10 yıldır. Zarara ıttıla ise gelirler yönünden gelirlerin onay tarihi, masraflar yönünden ise her bir masrafın sarf ve ödeme tarihidir....

        ile talep edilen 1.000 TL eklendiğinde davacının 1.854,32 TL zaman aşımına uğramayan alacağının bulunduğu, davacı vekili ıslah dilekçesi ile zaman aşımı defi nazara alınarak toplam 1.929,45 TL talepte bulunduğu anlaşılmakla zaman aşımı defi nazara alınarak hüküm oluşturulmuştur....

        BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Dairemizin 21.01.2021 tarihli ve 2020/4493 Esas 2021/1920 Karar sayılı ilâmıyla; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek "...Somut uyuşmazlıkta, davacı vekilince 09.01.2017 tarihli ıslah dilekçesinde olası zaman aşımı defi de göz önünde bulundurularak dava konusu alacaklar ıslah edilmiş, davalı vekilince de süresinde ıslaha karşı zaman aşımı def’inde bulunulmuştur. İlk Derece Mahkemesince fazla çalışma ve hafta tatili alacakları yönünden, ıslaha karşı zaman aşımı defi dikkate alınmadan bilirkişi raporunda hesaplanan tutarlar üzerinden %30 indirim uygulanarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....

          Dosyanın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda HMK 355 maddesi gereğince yapılan incelemesinde; Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklı ödemenin tahsili talebine ilişkindir. 1- İlk derece mahkemesince zaman aşımı süresi dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının davalı nezdinde aboneliğinin olduğu ve enerji hizmeti aldığı, abonenin kaçak kullanımı nedeniyle yapılan tahakkuktan kaynaklı ödemesinin davalıdan tahsilinde taraflar arasındaki ilişkinin temeli abonelik sözleşmesine dayandığından uygulanması gereken zaman aşımı süresi sözleşmesel zaman aşımı süresi olup, ayrıca davacının ödeme tarihi olan 03/08/2018 tarihi itibariyle de 10 yıllık zaman aşımı süresi dolmadığından ilk derece mahkemesinin kararı yerinde değildir. 2- Zamanaşımı defi mahkemece resen dikkate alınabilecek bir husus değildir....

            AŞ’ne yönelik davasının Borçlar Kanunun 60/1 maddesinde öngörülen bir yıl ya da 60/2 maddesinde öngörülen beş yıllık uzamış zaman aşımı süresinde açılması gerektiği açıktır. İş kazası 20.05.1998 tarihinde meydana gelmiş olup kısmi davanın 27.07.2007, ek davanın ise 13.05.2008 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı tarafından, olay tarihinden itibaren bir ve beş yıllık süreler geçtikten, diğer bir deyişle zaman aşımı süresinden sonra kısmi davanın ve ek davanın açıldığı, davalı...Asansör San. AŞ tarafından her iki davaya karşı da süresinde zaman aşımı savunmasının ileri sürülmüş bulunmasına göre anılan davalıya yönelik davanın zaman aşımına uğradığının kabulünün gerektiği açıktır. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde davalı...Asansör San. AŞ’ne yönelik davanın zaman aşımı nedeniyle reddi yerine...Asansör San....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekler yönünden zaman aşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiği, buna göre zaman aşımı süresi ibraz süresinin bitimi ile başlayacağından çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zaman aşımı süresinin nazara alınmasının zorunlu olduğu, zaman aşımı süresinin 6762 Sayılı TTK’nın 726. maddesini değiştiren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıl olduğu, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve TTK’nın 730/18. maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 662. maddesinde zaman aşımını kesen sebeplerin, dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi şeklinde...

                İSTİNAF BAŞVURU : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya cevaplarının mahiyetinin zaman aşımı def'ini ileri sürmekten ibaret olduğunu , mahkemece zaman aşımı def'ilerinin değerlendirilmediğini, aradan geçen zaman içerisinde ödeme belgelerini saklama mecburiyeti olmadığını , ödeme iddiasına dayanmadıklarına göre ispat zorunda olmadıklarını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava İİK 67. Madde gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. Marmaris 2. İcra Dairesi'nin 2017/727 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 15/07/2010 keşide tarihli çeke istinaden 2.900 asıl alacak 1.746 TL işlemiş faiz olmak üzere 4.626,20 TL alacak için ilamsız icra takibi yapılmış, ödeme emri davalıya 27/03/2017 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine davalı nın süresinde borcun ödendiği ,takibin yedi yıl sonra yapıldığı, itirazıyla borca ve ferilerine itiraz etmiştir....

                Davalı vekili 09/07/2018 tarihli davaya cevaplarımız ve delillerin arzıdır konulu dilekçesinde zaman aşımı definde bulunmuştur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yürürlükte iken süresinden sonra yapılan zamanaşımı def'ine davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı def'i geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süresinden sonra yapılan zamanaşımı def'inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz....

                UYAP Entegrasyonu