Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelere ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 10.12.2013 gün ve 2013/13401-32620 sayılı BOZMA kararında; dava dilekçesinde, davacının 04.01.2007 – 16.11.2009 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı bildirilmesine karşılık hükme dayanak bilirkişi raporunda davalının zaman aşımı defi dikkate alınarak 01.04.2008 tarihinden 31.10.2010 tarihine kadar hesaplama yapıldığı, bu nedenle fazla hesaplama içeren bilirkişi raporuna itibarla ilave tediye alacağının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilmesine ve hükme dayanak 17.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda yerinde olarak 1.824 TL miktarın el yazısı...

    Dosya kapsamından davacının iş kazası sonucu %7,30 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu ve davacı sigortalının %50, davalının %50 oranında kusurlu oldukları, davacının kaza geçirdiği tarihin 25/12/2003 tarihi olduğu, buna ilişkin olarak 15/12/2005 tarihinde incelemeye konu maddi ve manevi tazminat davasını açtığı, yine hesap raporu doğrultusunda davacı tarafın maddi tazminat istemlerini 25/07/2014 tarihinde ıslah ettiği, bu ıslah dilekçesinin davalı vekiline 21/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin ise 28/08/2014 tarihinde ıslaha karşı zamanaşımı defi ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Dava konusunun iş kazasından kaynaklanan zararların tazminine ilişkin olduğunun kabulü sonrasında işbu davada uyuşmazlık konusu olan öncelikli husus, ıslah istemine ilişkin olarak gerek 818 sayılı B.K.’nun 125. maddesinde, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde belirtilen 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır....

      Davalı vekili, zaman aşımı definde bulunup itirazın iptali davasının süresinde olmadığını belirterek kusura ve faize de itiraz etmiş, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile İstanbul 31. Müdürlüğü’nün (Şişli 6. İcra Müdürlüğü) 2010 /22183 sayılı dosyasındaki davalının 2.451,00 TL alacağa yaptığı itirazın iptaline, takibin asıl alacak 2.451,00 TL’ye takip tarihi ve yasal faiz işletilmek suretiyle devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava davacı zorunlu mali mesuliyet sigortası şirketi tarafından zarar gören 3. kişiye ait aracın kasko sigorta şirketine meydana gelen hasar miktarının ödenmesi sebebiyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak ödenen kısmın iadesi amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda davalı ......

        Fıkrasında düzenlenen 1 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Trafik kazasının, sürücünün aracı yol ve trafik şartlarına uygun şekilde sevk ve idare etmemesinden kaynaklanması ve sürücünün tam kusurlu olması TTK'nın 855/5.maddesinde düzenlenen kasıt veya pervasızca davranış olarak değerlendirilemeyeceğinden, somut olayda üç yıllık zaman aşımının da uygulanamayacağı değerlendirilmiştir. Bu kapsamda davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı, davalının zamanaşımı definin yerinde olduğu sonuç ve kanaatiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          nun 71/II maddesi gereğince zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ve bu kararının kesinleştiğini, takip konusu bononun zaman aşımına uğradığını belirterek, davanın esastan reddi ile lehlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, icranın zaman aşımı nedeniyle geri bırakılması kararına karşı bu kararın kesinleşmesinden itibaren 7 gün içinde tespit davası açılması gerektiği, bu dava açılmadığı takdirde kesin hüküm teşkil edeceği ve ilk itirazlar üzerine H.M.K.'nun 138. maddesi gereği dosya üzerinden karar verilebileceği belirtilerek İcra İflas Kanunu'nun 33/a maddesine göre zaman aşımı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 28.02.2007 vade tarihli 50.000-TL bedelli senedin tahsili için açılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Takip dayanağı belgenin keşidecisi muris ...lehtarı ise davacıdır....

            Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle İcra Mahkemesi'ne başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır. 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırkılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak yedi günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır. 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2)....

                İcra memuru işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurarak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak yedi günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır. 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir. Somut olayda talep konusu bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbidir. Anılan konuda icra mahkemesine her zaman şikayet olunabilir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır. 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2)....

                    Dava; İş sözleşmesinden kaynaklanan kıdem tazminatı ve fazla çalışma alacağının tahsili talebine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre davalı bakanlık vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan istinaf itirazlarının reddine karar verilmelidir. 2- Dava kısmi dava olarak açılmıştır. Davalı Bakanlık vekili davaya karşı cevap dilekçesinde zaman aşımı defi ileri sürmemiş ise de davacı tarafın ıslah talebinden sonra süresinde zaman aşımı definde bulunmuştur. Mahkemece davalı tarafın ıslaha karşı zaman aşımı define ilişkin kararda hiçbir değerlendirme yapılmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu