Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.07.2013 tarih 2011/10 Esas ve 2013/19 Karar sayılı ilamında ‘...1-Asıl davanın ıslah edilmiş hali ile kısmen kabulüne, 367.313,83 EURO nun davalıdan tahsil edilerek davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin reddine, 2-Birleşen ... 13. ATM'nin 2004/497 Esas sayılı davasının kısmen kabulü ile 256.965,07 EURO nun birleşen dava tarihi olan 15/12/2004 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre belirlenecek EURO faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine...’’ şeklinde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar ilama aykırılık niteliğindeki faize itiraz talepleri usul ekonomisi ilkesi gereği yargılamanın her aşamasında nazara alınabilir ise de; takip dayanağı ilam, 19....

    İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi on gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/1) konulamayacağından, henüz kesin haciz isteme yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi beş günlük itiraz ve şikayet .../... süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca on günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haciz hüküm ve sonuçlarını doğurur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle şikayetçi alacaklı ile şikayet olunan ...'nin ihtiyati hacizlerinin, yukarıdaki açıklamalar gereği aynı gün kesinleşmiş olmasına göre, şikayet olunan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; şikayetçi takibinin 09.07.2012 tarihinde kesinleştiği ve 02.07.2012 tarihli ihtiyati haczinin kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunanın haciz tarihinin ise ....07.2012 tarihli olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelindeki sıraya yöneliktir. İİK'nın 168. maddesi uyarınca Kambiyo Senetlerine Özgü takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresinin ... gün, ödeme süresinin ... gün olması, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/...) konulamayacağı, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin ... günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca ... günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haciz hüküm ve sonuçlarını doğuracağı nazara alınmalıdır. Somut olayda, şikayetçinin alacaklı olduğu ... .... ......

        Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunanların alacaklarının imtiyazlı olmadığından iflas sıra cetvelinde üçüncü sırada yer verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/1365 iflas sayılı dosyasında ( 6. klasör ) düzenlenen düzenleme tarihsiz 23.10.2004 tarihli Hürriyet gazetesinde ve 19.10.2004 tarihinde .... Merhaba gazetesinde ilan edilen sıra cetvelinde şikayet olunanların 4. sıradan 3. sıraya yazılması işleminin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... Varlık Yönetim A.Ş. vekili temyiz etmiştir. Şikayet, iflas sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. İİK'nun 235/1. maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazlar kural olarak genel mahkemelerde ( Asliye Ticaret Mahkemesinde veya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde ) görülür....

          Somut olayda, borçlular icra dairesine verdikleri itiraz dilekçelerinde, icra dairesinin yetkisine de itirazda bulundukları ve alacaklı bu yöndeki itirazın da kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu halde, anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. maddesi hükmüne aykırıdır. Ayrıca borçluların, icra dairesine verdikleri itiraz dilekçelerinde, mükerrer takip yapıldığı ve işlemiş faize yönelik itirazları da olup, bu konuda da herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır....

            Dava, tüketici ilişkisi kapsamında kredi kartından kaynaklanan banka alacağına ilişkin ilamsız takipte borçlunun takip sonrası asıl alacağa uygulanan faiz oranının 4077 ve 6502 sayılı Kanun hükümleri ile TBK'nın 88 ve 120. maddesine aykırı olduğu iddiasına dayalı faiz oranının ve kapak hesabının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Takibin şekline göre borçlunun takip öncesi işlemiş faize itirazı icra dairesine yapılır. Ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresi içerisinde takip öncesi işlemiş faize itiraz edilmemiş ise takipte talep edilen faiz miktarı kesinleşir. İlamsız takipte itiraz edilmeksizin kesinleşen faiz miktarı ise icra mahkemesinde şikayet yoluyla iptal edilemez. Diğer taraftan HMK'nın "Taleple Bağlılık" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti, borca, faize ve sair itirazlara ilişkindir. Bono ve çeke dayalı kambiyo takiplerinde, davacı tarafça söz konusu kambiyo senedinin bedel kısmında tahrifat yapıldığı iddiası ile kambiyo takibine yönelik şikayet ve itirazda bulunulabilir. Ancak, tahrifatın sonuca etkili nitelikte olması zorunludur. Bu durumda mahkemece, senette kazıntı, silinti, çıkıntı, ekleme yolu ile tahrifat yapılıp yapılmadığının tespiti için konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden rapor aldırılması gerekir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra HukukMahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Şikayet eden vekili, Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü'nün 2008/13512 Esas sayılı dosyasından yapılan sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü'nün 2008/15611 Esas sayılı dosyasında borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, şikayet edilenin haczi düştüğünden sıra cetvelinde yer almaması gerektiğini, şikayet edilenin alacağına ve takipte istenen faiz oranına itiraz ettiklerini, şikayet edilenin alacağının kabulü halinde dahi sıra cetvelinin garameten paylaştırma şeklinde düzenlenmesi gerektiğini belirterek sıra cetveline itiraz davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilen vekili, Bakırköy 2....

              Somut olayda; Mahkemece, şikayet dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmadığı gerekçesi ile borçlunun faize ilişkin itirazının incelenmemesi, anılan Yasa hükmüne aykırıdır. Zira, şikayetin niteliğine göre uyuşmazlığın nasıl çözümleneceği Mahkemece resen değerlendirilmesi gerekir. O halde, borçlunun faize ilişkin itirazlarının gerekirse bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi doğru olmamıştır. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı tarafından ileri sürülen iddianın borca itiraz ve şikayet niteliğinde olduğu, borca itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verileceği, şikayetin kabulü halinde takibin iptaline karar verileceği, bu durumda şikayetin öncelikle değerlendirilmesi gerektiği ve davacının da yararına olduğu, şikayet sonucunda takibin iptaline karar verildikten sonra yeniden takip başlatılması halinde davacının kendisine gönderilecek ödeme emrine karşı yasal süresi içerisinde borca itiraz edebileceği, takip talebine ve ödeme emrine davacı hakkında "Konkordato ilanı olduğundan işlem yapılmayacaktır" yazılmasının ve davacıya ödeme emri gönderilmemiş...

                UYAP Entegrasyonu