Borçlu vekili, şikayet dilekçesinde müvekkilinin takipten 10/02/2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de, Örnek 10 ödeme emri tebliğinin bizzat borçlunun eşi imzasına 16/01/2020 yapıldığı ve böylelikle borçlu Perihan'ın takipten haberdar olduğu, ayrıca mahkememizin 2020/57 Esas sayılı dosyasında aynı icra dosyasına ilişkin yapılan usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği, buna göre ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olan 16/01/2020 olduğu ve bu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içerisinde dava açılması gerekirken yasal süre geçirildikten sonra 26/02/2020 tarihinde mahkememize başvurulduğu anlaşılmakla yetki itirazının, borca ve imzaya itirazın süresinde yapılmadığından reddine, usulsüz tebligata ilişkin memur işlemine yönelik şikayetin ise mahkememizin 2020/57 esas sayılı dosyasında karar daha önce karar verildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle "Davanın (yetki itirazının, borca ve imzaya...
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; her ne kadar ilk derece mahkemesince şikayet esastan incelenerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmiş ise de, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde açıkça müvekkilinin takipten 29/06/2022 tarihinde haberdar olduğunun belirtildiği, buna göre usulsüz tebligat şikayetinin öğrenme tarihi olan bu tarihten itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği, ancak davacı vekili tarafından 7 günlük süre geçtikten sonra 26/09/2022 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğu anlaşıldığından, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin esastan incelenerek kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2315 KARAR NO : 2023/462 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HATAY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/05/2021 NUMARASI : 2021/232 ESAS 2021/327 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligata İlişkin) KARAR : Hatay İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04/05/2021 tarih 2021/232 esas 2021/327 karar sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay İcra Dairesinin 2020/30692 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinden müvekkilinin 29/03/2021 tarihinde banka hesaplarının haczedilmesi ile haberdar olduğunu, icra müdürlüğüne borcun tamamı yönünden yapmış oldukları itiraz ile takibin durdurulması talebinin itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, borca itirazın reddine dair işlemin usulsüz ve yasaya aykırı olduğunu, İçişleri Bakanlığı NVİ Genel müdürlüğünden alınma belgeden...
İcra Müdürlüğü'nün 2006/9443 Esas sayılı takip dosyasında taşınmaza konulan haciz açısından; İcra ve İflas Kanununda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza konulan ilk haczin 13.06.2008 tarihli olup şikayete konu haczin ise 25.12.2013 tarihli bulunduğu görülmektedir. Mahkemece öğrenme tarihi olarak kabul edilen tarih son hacze ilişkin olmayıp daha önce yapılan hacze ilişkin bulunduğundan ve şikayete konu hacizle ilgili bir tebligata da dosya içinde rastlanmadığından borçlunun 04.07.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süre içerisindedir....
T.. yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Borçluların kendilerine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmeleri, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince bu şikayetin işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda, borçlularda L.. T.. her nekadar şikayete konu tebliğ işleminden 26.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmüş isede; İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2014/31818 sayılı dosyasında 15.01.2015 günü yapılan fiili haciz sırasında bizzat bulunup ödeme taahhüdü vermekle en geç bu tarih itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, borçlu L.. T.. yönünden öğrenme tarihine göre İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonra 02.03.2015 tarihinde yapılan şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
DAVA 1.Asıl ve birleşen 2020/287-288-289-290 Esas sayılı dosyalarda, şikayetçiler vekili; şikayet dışı borçluya ait taşınırların satılarak paraya çevrildiğini ve sıra cetveli düzenlendiğini, düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunan ... ve ...'ye ait alacağa öncelik tanındığını ancak bu alacaklıların icra dosyasından gönderilen ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle takiplerinin ve hacizlerinin kesinleşmediğini öne sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. 2. Birleşen 2020/301 Esas sayılı dosyada şikayetçiler vekili; sıra cetvelinde kendi alacaklarıyla garameten pay alan ... Şirketinin ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğundan bahisle takibinin ve haczinin kesinleşmediğini öne sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunanlar ayrı ayrı cevap dilekçelerinde; şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin adreste bulunmama sebebinin bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak tespit edilmesi gerektiği ancak şikayete konu tebliğ kapsamında bu durumun tespitinin hiç yapılmamış olduğu bu haliyle tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla, şikayetçi borçlu usulsüz tebligat işleminden 21.03.2018 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiğinden ve bu tarihten önce ıttılaya ilişkin belge bulunmadığından usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulüne, davacı borçlu'ya yapılan ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 21.03.2018 tarihi olarak düzeltilmesine ,icra dosyasının feragat nedeniyle kapatılmış ve davacı borçlu aleyhine konulmuş olan tüm hacizlerin kaldırılmış olduğu anlaşılmakla icra dosyası kapsamındaki...
Davacının ödeme emrinden 18/05/2022 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de dosyanın UYAP üzerinden incelemesinde ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatanın evrak işlem kütüğünde şikayetçinin 28/04/2022 tarihi itibari ile; Ödeme emri evrakına ilişkin evrak işlem kütüğünde 05/04/2022 tarihi itibari ile vatandaş portaldan dokümanları okuduğu ve dosyadan haberdar olduğu tespit edilmiştir. Okuma yazma bilmeyen kişinin uyap sisteminden evrakı açabilmesi de hayatın olağan akışına aykırı olup evrakın uyaptan görüntülenmesi sebebiyle de İİK'nun 16/1. maddesinde uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre geçtikten sonra 20/05/2022 tarihinde ödeme emri tebligatına yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulduğundan, hak düşürücü niteliğinde olan bu sürenin re'sen nazara alınması gerektiğinden usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süre yönünden reddine dair karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayet ve müdürlüğün borca itirazın süresinde yapılmadığından reddine ilişkin kararın kaldırılması talepli şikayettir. Hatay İcra Dairesi'nin 2022/23594 esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı T3 tarafından borçlular Hasan Saban, T1, Edibe Saban ve Süreyya Saban aleyhine 16/05/2022 tarihinde 100.000,00TL'nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İcra Müdürlüğü olduğunu, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini beyanla şikayet ve itirazlarının kabulü ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....