WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı T1 mernis adresine çıkartılan ilk tebligatın bila dönmesi üzerine çıkartılan 2.tebligatta yukarıda belirtildiği şekilde tebligatın 21/2.madde gereğince mernis adresine yapıldığına ilişkin şerh bulunmadığından tebligat usulsüz ise de, davacıya kıymet takdiri raporunun tebliğine ilişkin tebligatın barkod sorgulamasına göre, 10.02.2020 tarihinde T.K. 21.maddeye göre tebligat yapıldığı, dava dilekçesinde kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğine dair bir şikayetin bulunmadığı, davacının en geç kıymet takdiri raporunun tebliğ tarihi olan 10.02.2020 tarihinde takipten haberdar olmasına rağmen, 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 27.02.2020 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, şikayetin süresinde olmadığı, dolayısıyla yetki itirazının da süresinde olmadığı, HMK.355 mad....

Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır. (H.G.K. 29.12.1993 Tarih ve 1993/18-778 E. 1993/876 K.) (H.G.K. 25.01.2006 Tarih ve 2005/2-772 E. 2006/17 K.) Muhatabın öğrendiğini beyan ettiği tarihin aksi ise tanık beyanı ile kanıtlanamaz. Bu beyanın aksi, ancak borçlu tarafından imzası kabul edilen yazılı veya resmi nitelik taşıyan bir belge ile ispat edilebilir. H.G.K.nun 7.4.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönündeki iddia mahkemede her türlü delille kanıtlanabilir. Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1 maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....

    Davacı her ne kadar tebliğin usulsüz olduğunu ve icra dosyasından 24.11.2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmişse de; takibe itiraz edildiğine ilişkin 24.11.2020 tarihli itiraz dileçesi, davanın 16.03.2021 tarihinde açıldığına ilişkin tevzi formu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; usulsüz tebliğe ilişkin şikayetinin süresinde olmadığına kanaat getirilmiş ve şikayetin usulden reddine karar verilmiştir. Bu nedenle icra müdürlüğü kararında usul ve yasaya aykırılık da bulunmadığından buna dair şikayetin de reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; 2004 sayı İİK'nın 16. Maddesi gereğince davanın usulden REDDİNE," karar verildiği görülmüştür....

    gereğince usulsüz tebligatın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde bu durumu icra mahkemesine bildirmesi gerektiğini, müvekkili tebligatların usulsüz olduğunu öğrendikten itibaren 7 gün içinde şikayet hakkını kullandığını, davanın süresinde olduğunu, usulden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını davanın kabulünü talep etmiştir....

    a yapılan tebliğlerinin usulsüz olduğu anlaşıldığından, gerekçeli kararın inceleme tarihi itibarıyla on sekiz yaşını ikmal edip şikayet hakkı kendisinde bulunan katılan mağdure Alime' ye usulünce tebliğiyle verildiği takdirde temyiz ve cevap dilekçelerinin eklenip, hükümlerin temyizi halinde bununla ilgili ek Tebliğname düzenlenmesinden sonra Dairemize iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın Mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Oy birliğiyle, 29.05.2024 tarihinde karar verildi....

      nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırı olup tebligat usulsüz tebliğ edilmiştir. İİK. nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda şikayetçiye çıkartılan ilk tebligat bila tebliğ iade geldiğinden ve ikinci tebligatın TK'nın 21/2. maddesi uyarınca usulüne uygun yapıldığından ödeme emri tebliği işleminin usulüne uygun olup şikayetçinin icra dairesinin yetkisine ve borca itirazlarına dair sair iddiaları süresinde ileri sürülmediği gerekçesiyle usulsüz tebliğ işlemine ilişkin şikayetin esastan, sair itirazların ise süre yönünden reddine karar verilmiştir....

        Şikayetçi borçlunun tebliğ tarihinden önceki bir tarihte adres değişikliğini resmi kurumlara süresinde beyan ettiği de gözetilerek, yapılan tebligat usulsüz kabul edilmiştir. 7201 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. HGK'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E 1991/344 K sayılı ilamında da açıklandığı gibi "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebliğatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Bu halde, mahkememizce, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair şikayetin kabul edilerek, 7201 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07/02/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayet eden borçlu, diğer fesih nedenleri yanında satış ilanı dahil olmak üzere kendisine yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunu belirterek ihalenin feshini talep etmiş, Mahkeme, tebligatların usulüne uygun yapıldığından bahisle istemi süreden reddetmiştir. 7201 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....

          UYAP Entegrasyonu