Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde katılma yolu ile şikayetçi vekili ve şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, 25.03.2015 tarihli sıra cetvelinde ikinci sırada şikayet olunanın, 3. sırada ise şikayetçinin alacağına yer verildiğini, şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyada borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığını, TK 21. maddedeki usule uyulmadan tebliğ yapıldığını, bu nedenle şikayet olunanın geçerli bir haczinin de bulunmadığını ve şikayetçinin haczinin önceki tarihli olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....

    Sayılı dosyada usulsüz tebligatın sonucunun beklendiğini, usulsüz tebligata ilişkin şikayete yönelik dava açılırken mahkemece verilecek nihai kararın davacı tarafça belirlenebilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple itiraz iradesinin açıkça ortaya konmuş olması bir yana itiraz edilmeyecek bir dosyada yapılan usulsüz kesinleştirme işlemine dair iptal davası açılmasında hukuki yarar olmayacağını ve nihai amacın borca itiraz etme olduğunu, bu kapsamda talebin gecikmiş itiraz niteliğinde olduğunu, mahkemece talep içeriği anlaşılmadan derdestlik söz konusu olmadığı halde derdestlik değerlendirilmesi yapılarak hüküm tesisinin hatalı olduğunu, müvekkilinin usulsüz olduğu mahkeme hükmüyle sübut bulan tebligat nedeniyle haberdar olamadığında kusuru olmaksızın itiraz edemediği takibe ilişkin tebligatın usulsüzlüğüne yönelik mahkeme kararı beklenirken icra müdürlüğüne itiraz iradesi yöneltilemediğini, bu sebeple İİK 65.maddesi uyarınca davanın kabulü gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını...

    .- 2014/691 K. sayılı kararının, itiraz tarihinden sonra borcun ödenmiş olduğunun bildirilmesinin, borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikayetini ve borca itirazını konusuz bırakmayacağı gerekçesiyle bozulduğu, icra mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ödeme emrinin, borçlu şirkete, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 13. maddesi hükmüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 29.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirketin ise, yasal süresi içerisinde 02.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu haliyle, borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin incelenmesinin sonuca etkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      Yatağan İcra Müdürlüğünün 2021/1147 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından borçlular T1 ve Münir Ortan aleyhine toplam 24.235,21 TL kira alacağının tahsili ve tahliye amacıyla icra takibine geçildiği, takibin konusunu 22/03/2018 tarihli kira sözleşmesi uyarınca ödenmediği iddia olunan 2020 yılı Aralık, 2021 yılı Ocak-Kasım ayları kira bedellerinin oluşturduğu, 13 örnek ödeme emrinin 19/11/2021 tarihinde borçlu davacıya tebliğ edildiği, borçlu davacı vekilinin 07/02/2022 tarihinde usulsüz tebligata ilişkin itirazlarını içerir dilekçe sunduğu anlaşılmıştır. Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

      nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet ve haciz ihbarnamelerine yapılan itirazın İcra Müdürlüğünce reddine yönelik memur işleminin şikayetine ilişkindir. Adana 11....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tüm dosya kapsamına göre; borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatılarak takibin kesinleştiği, boçlunun murisinin vefat etmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi ile icra müdürlüğü tarafından 30/07/2021 tarihinden alacaklı vekiline veraset ilamı çıkartmaya yönelik yetki verildiği, açılan usulsüz tebligata yönelik şikayet davasında davanın kabulü ile tebliğ tarihinin 02/08/2021 olarak düzeltidiği anlaşılmaktadır. Şikâyetçi yerleşik içtihatlara göre tebligatın usulsüz olması nedeniyle takibin kesinleşmeyeceğinden ödeme emri düzeltme tarihinden önceki haciz ve işlemler hükümsüz kaldığı gerekçesi ile alacaklı tarafa verilen veraset ilamı çıkamaya yönelik 30/07/2021 tarihli kararın iptalini talep etmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davacının itirazı, gecikmiş itiraz niteliğinde olup, gecikmiş itirazın İcra İflas Kanununda sayılan yasal şartları olmadığı için dikkate alınmaması gerektiğini, takip dosyasında borçlu T1 gönderilen tebligat olmadığını, vasisi T2 yapılan tebligata yönelik herhangi bir dava açılmadığını, davacının vasiye yapılan tebligata ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, sadece vasi T2 Almanya'da ikamet ettiğinin belirtildiğini, vasinin ikametgah adresinin Türkiye'de İzmir ve İstanbul illerinde olduğunu, herhangi bir şekilde şikayet edilmeyen borçlunun vasisine yapılan tebligatın usulsüz olduğuna dair talep aşılarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme aksi kanaatte ise de; vasiye yapılan tebligatın geçerli olduğunu, takip açıldığı anda Uyap sistemi uyarı verince, vasinin Uyap sisteminde belirtilen Fatih/İstanbul adresine tebligat gönderildiğini, ancak tebligatın 07/09/2018 tarihinde bila tebliğ iade edildiğini...

      Davalı alacaklı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olarak yapıldığını, borçlunun icra dairesine 30/12/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğunu, itiraz dilekçesinden yaklaşık 3,5 ay geçtikten sonra iş bu şikayeti yaparak tebligat işlemine itiraz ettiğini, dolayısıyla usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığını, ayrıca şikayet edenin borca ve kefalet ilişkisine yönelik beyanlarını da kabul etmediklerini, usulsüz tebligata ilişkin şikayette bu hususların dilekçeye yazılmasına anlam veremediklerini, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16/07/2019 tarih, 2019/497 Esas- 2019/460 Karar sayılı kararı ile "Davacının usülsüz tebligata ilişkin şikayetinin reddine, Davacının takibin iptaline, ödeme emrinin iptaline ve icra dosyasında yapılan tüm işlemlerin iptaline ilişkin şikayetlerinin süresinde yapılmadığından reddine, " dair karar verildiği iş bu kararın da Dairemizin 04/03/2020 tarih, 2020/2992 Esas- 2020/560 Karar sayılı kararı ile " mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile TK.'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ve düzeltilen tebliğ tarihine göre süresinde yapılan sair şikayet ve itirazların incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle kaldırılmakla bu kez Bursa 6....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkile yapılan ve bila iade dönen ilk tebligatın usulsüz olduğunu, bu kapsamda iade dönen tebligat sonrası müvekkile TK 21/2 uyarınca yapılan tebligatın da usulsüz tebligata dayanılarak yapıldığı için doğal olarak usulsüz olacağını, adreste bulunmama durumunun tespit edilmesiyle beraber en yakın komşuya haber verilmediğini, tebligat parçası üzerine kayıt düşülmediğini, bu tebligat parçasında da yönetici ve kapıcıya bildirim yapıldığına dair bir açıklama görülmediğini, bu durum tebligat parçasını açıkça usulsüz hale getirdiğini, müvekkile TK 21/2 uyarınca tebligat yapılması için öncesinde bilinen adresine usulüne uygun bir şekilde yapılmış tebligatın bulunması gerektiğini, somut olayda müvekkiline yapılan ilk tebligatta müvekkilin tanınmadığını beyan eden komşunun kim olduğunun belirtilmemesi yapılan tebligatın usulsüz olduğunu gösterdiğini, bu sebepten ötürü TK 21/2'ye göre yapılan tebligatın da usulsüz olduğunu...

      UYAP Entegrasyonu