Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Bu durumda, kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine, buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır....

Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Ankara 28. İcra Müdürlüğü'nün 2018/14890 Esas sayılı takip dosyasında, alacaklı banka tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilmasız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 21.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Aynı takip dosyasında kıymet takdir raporunun 25.03.2019 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği ve kıymet takdirine itiraza ilişkin Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/342 esas sayılı dava dosyasının 29.03.2019 tarihinde açıldığı, usulsüz tebligata ilişkin şikayet ise 26.09.2019 tarihinde yapılmıştır....

Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi öğrenme tarihi olarak da bildirilen 25/08/2020 tarihinde başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 16/09/2020 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile davacının usulsüz tebligat şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Bu hal karşısında mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin süresinde olup olmadığı değerlendirilmeksizin şikayetin esası hakkında değerlendirme yapılarak kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekmiştir....

Bu nedenle somut olayda yapılan tebliğ işleminde herhangi bir usulsüzlük tespit edilemediğinden şikayetin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacının usulsüz tebligat şikayeti ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili T5 aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında müvekkiline gönderilen ödeme emirlerinin usulsüz bir şekilde başlatıldığını, usule aykırı olarak gönderilen tebligatların usulsüz sayılmasının tespiti ile hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taraflarınca açılan memur muamelesini şikayet davasının, Gaziosmanpaşa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin mezkur kararıyla usul ve yasaya aykırı olarak reddine karar verildiğini, her türlü dava ve tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Birbirini takip eden icra işlemlerinin sonucunda davacı usulüne uygun olarak dosyaya borçlu olarak eklendiğini, davacının vekilinin vermiş olduğu şikayet dilekçesinde 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve süresinde yaptıkları şikayetlerin dikkate alınmadığını belirttiğini, davacının tebligata ve diğer hususlara yönelik itirazların gerçeğe aykırı olup huzurdaki şikayetin reddedilmesi gerektiğini, davacının yapmış olduğu şikayetin süresi yönünden usule uygun olmadığını, davacıya yapılan tebligatların usulüne uygun olup şikayet nedenlerinin gerçeğe dayanmadığını, beyanla davacının haksız şikayetinin reddine mazbataların dosyada mevcut olan tebliğlerin usulüne uygun olduğunun tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üstüne bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 8....

Davalı tarafından, davacı borçlu aleyhine Küçükçekmece 2.İcra Dairesi'nin 2019/6628 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde, davacı vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunmuş ise de, Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerektiği, şikayete konu takip dosyasında davacı borçluya İİK. 103 davet kağıdının 05/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde sadece ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette bulunulduğu, 103 davetiyesi veya diğer tebligatlar yönünden usulsüzlük iddiasının bulunmadığı, ödeme emri tebligatı usulsüz olsa da, davacının en geç 05.07.2019 tarihi itibariyle takipten haberdar olduğu, şikayetin yasal 7 günlük süre geçtikten sonra 05.02.2021 tarihinde yapıldığı, mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin...

Usulsüz tebligata ilişkin şikayet İİK.'nun 16 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olup bu tarihten itibaren yedi günlük süre geçtikten sonra 02/09/2021 tarihinde yerel mahkemeye şikayet yoluyla başvurulduğu görülmüştür. Mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, davanın süre yönünden reddine dair verilmiş olan kararda mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

YANIT : Davalı T3 T4 Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açıkça usulsüzlüğünü iddia ettiği tebligatlardan 16/02/2021 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiği, bu tarihe göre davanın 7 günlük yasal süresi içinde açılmadığını, usulsüz tebligat iddialarını değerlendirme yetkisi icra mahkemesinde olduğundan davacının usulsüz tebligata ilişkin icra müdürlüğünden talepte bulunmuş olmasının süreyi kesmeyeceğini, kaldı ki tebligatın da usulüne uygun yapıldığını bildirerek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, anılan davalılar davaya cevap vermedikleri gibi duruşmaya da katılmamışlardır....

Şikayetçi, şikayet dilekçesinde geniş aile üyeleri ile birlikte tebligatta belirtilen adreste beraber yaşadığını belirtmiş ise de yaptırılan zabıta araştırmasında adreste kimsenin bulunmadığı açıkça anlaşıldığından davacının usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkilinin ilk tebligat tarihinde "İnönü Mah. Harbiye Çayırı Sk....

İlk derece Mahkemesi; tebliğ usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerin öğrenmeden itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde yetkili ve görevli mercii olan İcra Mahkemesinde öne sürülmesi gerektiği, şikayete konu takip dosyası incelendiğinde, davacı borçlu vekilinin icra dosyasına 05/11/2020 tarihinde sunmuş olduğu ve aynı tarihte de harçlandırdığı vekaletnameye istinaden müdürlük tarafından 13/11/2020 itibari ile vekilliğine dair UYAP kaydı yapıldığı, ayrıca yine davacı borçlu vekilinin 24/11/2020 tarihinde (icra dosyası içerisine kayıt tarihi) ''Ödeme emrine, takibe, borca, takibe, faiz oranına, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiği''ne ilişkin icra dosyasına dilekçe sunduğu, buna karşılık usulsüz tebligata ilişkin bu davanın yedi günlük süreden sonra 29/06/2021 tarihinde açıldığı gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....

UYAP Entegrasyonu