İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 10. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu , adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından çekin hamiline düzenlendiğinin kabulü gerektiği , davacının takip konusu çeklerin çek vasfı ve ciro silsilesi bozukluğuna yönelik itirazlarının da kabul görmediği, adi ortaklığın borçlu olarak gösterilmediği ve ödeme emrinin adi ortaklığa tebliğ edilmediği ,C1 8665269 seri numaralı çek üzerine tatbik edilen parefe imzanın T1'ın el ürünü imzası olduğu, imzanın T1 tarafından tatbik edildiğinin tespit edildiği belirtilerek, usulsüz tebligata ilişkin şikayet açısından davanın kabulü ile Adana 2.İcra Müdürlüğünün 2016/16232 esas sayılı takip dosyasından davacıya gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 13/03/2017 olarak düzeltilmesine, davacının diğer borca itirazlarının ise ayrı ayrı reddine, karar verilmiştir....
Başvuru bu hali ile İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, borçlunun icra dairesine yaptığı itiraz üzerine takibin durmuş olması şikayetin esasının incelenmesine engel teşkil etmez. O halde mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZET: İlk derece mahkemesi tarafından, 10/12/2020 tarihinde borçlunun adresinde yapılan hacizde, borçlunun bizzat haciz mahallinde hazır bulunduğunun haciz tutanağı ile sabit olduğu, bu durumda icra takibinden 10/12/2020 tarihi itibariyle haberdar olduğu , öğrenmeden itibaren yasal 7 günlük sürede usulsüz tebliğ iddiasının ileri sürülmediği gerekçesi ile şikayetin süreden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki iddiaları tekrarla ,müvekkili T1`ın takip dosyasından hacze gelindiği tarih olan 24/12/2020 tarihinde haberdar olduğunu usulsüz tebligata ilişkin şikayet bu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde yapılmış olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Her ne kadar davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayet yoluna başvurduklarını belirterek buna ilişkin davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini iddia etmiş ise de, davacı vekili tarafından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin yapılan şikayet başvurusu ile ilgili Kulu İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/54 Esas, 2023/8 Karar sayılı ilamı ile şikayetin süreden reddine ilişkin karar verildiği, söz konusu karara yönelik istinaf yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemizin 2023/395 Esasına kaydı yapıldıktan sonra dairemizce yapılan inceleme neticesinde, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süreden reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görüldüğünden İİK'nun 365/1- son maddesi gereğince kesin olmak üzere istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verildiğinden istinaf edenin bu yöndeki itirazına itibar edilmemiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek; müvekkiline yapılan 103 davet kağıdının tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin 29/11/2018 tarihli icra tensip zaptının tebliğine ilişkin usulsüz tebligata şikayet tarihi olan 19/10/2020 tarihinde muttali olduğunu ve bu nedenle şikayetin 7 günlük yasal süresi içerisinde yapıldığını, Silifke İcra Müdürlüğünce şikayetçinin istihkak iddiası ile ilgili istihkak prosedürü işletilerek bir karar verilmesi gerekirken talebin reddine karar verildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin kabulünü talep etmiştir....
Ancak borçlu, takibe ilişkin olarak kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapabilir. Somut olayda, borçlu tebligatın usulsüzlüğü yanı sıra, borca itiraz etmiş olup, mahkemece tebligata yapılan şikayetin değerlendirilerek tebligatın usulsüzlüğüne karar verilmesi doğru ise de; borca itiraz ile ilgili olarak bu itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bu isteğin reddine karra vermek gerekirken, kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Usulsüz tebligata ilişkin şikayet İİK.'nun 16 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olup bu tarihten itibaren yedi günlük süre geçtikten sonra 02/09/2021 tarihinde yerel mahkemeye şikayet yoluyla başvurulduğu görülmüştür. Mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, davanın süre yönünden reddine dair verilmiş olan kararda mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
No: 45D İç Kapı No:7 Şehitkamil/Gaziantep" adresine ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve bila ikmal döndüğünü, bunun üzerinde doğrudan müvekkilinin mernis adresine tebligat çıkartıldığını ve tebligatın Tebligat Kanunu Madde 21/2 uyarınca usulsüz şekilde tebliğ işleminin gerçekleştirildiğini ileri sürerek tebligata yönelik şikayet ve icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/604 KARAR NO : 2021/582 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DERİNKUYU İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2020/7 ESAS 2020/7 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Derinkuyu İcra Dairesi'nin 2020/50 Esas sayılı dosyasında müvekkiline yapıldığı iddia edilen ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunu, söz konusu tebligata konu adresin müvekkilinin son oturduğu adres olmadığı gibi mernise kayıtlı adresi de olmadığını, tebliğ edilen adreste müvekkilinin annesinin ve kardeşlerinin yaşadığını, söz konusu adresin müvekkilinin adresi ile ilgisinin bulunmadığını iddia...
T4 ve Sivas Çamlıbel Elektirik Dağıtım şirketi tarafından şirkete ödenmeyen elektrik borcunun olduğu bahsi ile tarafına ait olmayan bir adrese alacaklı vekili ve ilgili şirket tarafından mernis adresi olarak gösterilmek suretiyle örnek 7 ödeme emri düzenlendiğini, bu ödeme emrinin de müvekkiline Sivas Posta işleme dağıtım merkezi posta memuru tarafından " Bizzat Tevziat esnasında gösterilen adreste muhatabın kendi imzasına tebliğ edildi imza edildi " diye tebligata not yazıldığını, 73 barkot nolu mazbata 01.08. 2022 tarihinde Uyap'a tarandığının belirtildiğini, daha sonra bahse konu tebligat hakkında Sivas Posta Dağıtım ve işleme merkezi 16.08. 2022 tarihin de 73 barkot nolu Tebliğ mazbatasının " E53639214- 100- 2297 sayı ile ,73 Barkot Nolu tebligata ait usulsüz işlem Hk."...