Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlular vekili, şikayet dilekçesinde müvekkilinin takipten 10/02/2020 tarihinde haberdar olduklarını beyan etmiştir. Buna göre ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi içerisinde dava açması gerekirken, yasal süre geçirildikten sonra 18/02/2020 tarihinde mahkememize başvurulduğu anlaşılmakla, şikayetin süreden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle "Şikayetin süresinde açılmamış olması nedeniyle REDDİNE" şeklinde karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilleri adına 103 davetiyesi gönderildiğini ve Türkçe bilmeyen eş Ricardo ve beyin sıvısı ile ilgili bir ameliyat geçirmiş olan müvekkil Perihan'ın ancak durumdan ve icra dosyasından kendisinin açıklama yapmasıyla haberdar olduklarını, gecikmiş itiraz ve usulsüz tebligata ilişkin olarak Erzincan 1....

Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır". 7201 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır” şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, şikâyetçinin bilinen en son adresine Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine göre çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade gelmesinden sonra Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken, dava dosyası kapsamında şikâyetçinin mernis adresine doğrudan gönderilen duruşma davetiyesi tebligatının usulsüz olduğu dikkate alınmadan yokluğunda yargılama yapılması, Kanuna aykırı ve şikâyetçinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması...

    No:37/6 Gölcük- KOCAELİ" olduğunu, müvekkilinin 15/01/2022 tarihinden bu yana ödeme emrinde yazılı adreste ikamet etmediğini, dolayısıyla bu durumun adresten sürekli ayrılma olduğunu, yapılan bu usulsüz tebligattan 11/02/2022 tarihinde haberdar olduklarını, söz konusu icra takibinin usulsüz tebliğe dayalı olarak kesinleştirildiğini, alacaklıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, bu nedenle Gölcük İcra Müdürlüğünün 2021/2428 esas sayılı dosyası kapsamında yapılan usulsüz tebligata ilişkin tebliğ tarihinin, müvekkilinin tebliğden haberdar olduğu tarih olan 11/02/2022 olarak düzeltilmesini, bu doğrultuda borca ve tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasını talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Gölcük İcra Müdürlüğünün 2021/2428 esas sayılı dosyası....

    Eş söyleyişle, henüz ortada usulüne uygun olmayan bir tebligat dahi bulunmazken böyle bir tebligatın gönderileceği öğrenilmiş olsa bile bu şekilde sonraki bir tarihte yapılacak tebligata ittıla edildiğinin kabulüne olanak yoktur. Usulsüz tebligatın yapıldığı tarihten sonraki bir tarihte gerçekleşen ittıla ile ancak bu tebligat geçerli sayılabilecektir. Diğer taraftan, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1 maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri tebligatının yapıldığı komşuyu tanımadığını ve cafe'de beyanı yazılmış ise de herhangi bir işte çalışmadığını beyan etmiştir....

      Alacaklı vekili, şikayet dilekçesinin HMK'nun 322/1. maddesine atfen 119/1-ç-f-g-ğ bentlerine aykırı hazırlandığını bu nedenle şikayetin esasa girilmeden usulden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, şikayet dilekçesinde davalının tebligata yarar açık adresinin yazılı olmaması ve takip dosyasında davalının vekil ile temsil edilmiş olmasına rağmen davanın doğrudan davalıya yöneltilerek vekilinin adının yazılmaması nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Nihai karar, hüküm ve gerekçenin çelişkili olduğu gerekçesi ile alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme hükmünün neleri kapsayacağı; yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388. maddesi ile bunun karşılığı olarak düzenlenen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde belirtilmiştir....

        Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

        HD, 25.04.2018, 2018/2149 2018/3619 E K) somut olayda; Yargıtay kararındaki ilke ve belirlemeler de gözetilerek, takip dosyasında borçlu asile yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptal edilmeyerek, ödeme emrinin şikayet eden borçlu vekiline tebliğ edilmesi, tebligatın vekile yapılması ile takip kesinleştirildikten sonra takip işlemlerine devam edilmesi gerektiği gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile icra emrinin şikayet eden borçlu vekiline tebliğ edilmesine, hacizlerin fekkine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. HMK'nın 73, 81, 82, 83, Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligatın zorunludur....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının bakıma ihtiyacı olduğundan adresinde ikamet etmediği, 89/1 haciz ihbarnamesinden haberdar olmadığı 89/3'ün tebliğ edildiği 02/02/2022 tarihinde icra dosyasını vekil aracılığıyla inceleme fırsatı bulduğu ve yapılan tebliğlerin usulsüz olduğunu gördüklerini, kararın süre yönünden red şeklinde olmasının yerinde olmadığını, asıl borçluya yapılan tebligat usulsüz olduğunu bu sebeple de 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilmemesi gerektiğini talep ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Dava; usulsüz tebligata ilişkin icra memur muamelesine ilişkin şikayet davasıdır. Sakarya İcra Müdürlüğü'nün 2021/7382 esas sayılı dosyasının tetkikinden; davalı alacaklı vekili tarafından dava dışı borçlu Ufuk Çetin aleyhine örnek 10 ödeme emri ile takip başlatıldığı, bu takip doğrultusunda 3....

        in şikayetçi ile aynı konutta oturduğu anlaşıldığından kıymet takdirinin tebliğine ilişkin tebligatın usulsüz olduğu iddiasının yerinde görülmediği, ancak satış ilanı tebliği usulsüz olduğundan bu durumun zaten sonucu da değiştirmeyeceği, her ne kadar şikayet 7 günlük sürede yapılmamış ise de 1 yıllık sürede yapıldığından ve satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ihalenin feshine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          Dairemizce yapılan değerlendirmede; İstinaf sebepleri yerinde değil ise de, davacı tarafından mahkemeye verilen 19/10/2020 tarihli dilekçede icra dosyasında müvekkiline gönderilen 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, tebligatlardan 09/10/2020 tarihinde haberdar olduklarını, bu tarihte icra müdürlüğüne başvurduklarını bildirmiş olduklarından dava dilekçesi içeriği ile usulsüz tebligattan 09/10/2020 tarihinde haberdar olmaları sebebiyle İİK'nun 16. Maddesi ve TK'na göre usulsüz tebligat şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde açılması gerektiği, davacı vekilinin harç yatırmak suretiyle 19/10/2020 tarihinde açtığı, davanın 7 günlük şikayet süresi içerisinde açılmadığından mahkemece bu husus resen nazara alınarak davanın süreden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından Kayseri 4....

          UYAP Entegrasyonu