Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a teslim edilmiş olduğu, şikayetçinin usulsüz tebligatı 15.01.2015 tarihinde öğrendiğini beyan ettiği, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince yedi günlük süre içinde 19.01.2015 tarihinde şikayet dilekçesini ibraz ettiği anlaşılmıştır....

    Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dosyasında 7 örnek ödeme emrinin davacıya 28/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında davacı şirket yetkilisi tarafından 15/11/2017 tarihli dilekçe ile hacizlerin kaldırılması isteminde bulunulduğu, icra müdürlüğünce bu talebin 20/11/2017 tarihli işlem ile reddedildiği görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi 15/11/2017 tarihinde başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 09/11/2020 tarihidir....

    Aile Mahkemesinin 2017/846 E. sayılı dosyaları ile devam eden Tapu İptali ve tescili davaları bulunduğunu, söz konusu tahliye işlemi bu yönüyle usulsüz olup takibin iptali gerektiğini, tahliye talepli icra takibinde yapılan tebligat usulsüz olup usulsüz tebligat esas alınarak açılan tahliye davası da usulsüz olduğunu, İstanbul Anadolu 24....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin takipte örnek 13 numaralı ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkindir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/515 esas 2020/558 karar sayılı ilamının tebliğ edilmesiyle de müvekkiline takip dosyasından 103 davet kağıdı gönderildiğini öğrendiklerini, 103 davet kağıdına ait tebliğ mazbatasında müvekkili ile birlikte ikamet eden Mehmet Evgin'e tebliğ edildiğinin yazılı olduğunu, müvekkilinin çobanlık yapması nedeniyle tebligat tarihinde ailesiyle birlikte Toros Dağları'nda bulunduğunu, müvekkilinin bulunduğu yerde telefonun dahi çekmediğini, müvekkilinin 30 eylül tarihinde adresine döndüğünü, tebligat mazbatasında ismi yazılı olan Mehmet Evgin'in 11 yaşında bir çocuk olduğunu ve tebligat tarihinde Mehmet Evginin de babasıyla birlikte Toros Dağları'nda bulunduğunu, bu nedenle 103 davet kağıdının müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini belirterek 103 davet kağıdının tebliğ tarihinin 26/10/2020 olarak düzeltilmesine, usulsüz tebligata dayanılarak yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 K. sayılı kararı). Somut olayda takip dosyasının yapılan incelemesinde, şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden sonra 08.03.2016 tarihinde taşınmaz haczine ilişkin 103 davet kağıdının tebliğ edildiği görülmüş olup, 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 08.03.2016 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat işleminin iptali ile tebligatın öğrenme tarihi olan 21/09/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, Ankara İcra Müdürlükleri yetkili olduğundan yetki itirazının kabulüne, takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesin talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddine, borca ve yetkiye itirazın süreden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul...

        İlk derece mahkemesince; davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine, davacının kıymet takdirine ilişkin şikayetinin süreden reddine, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

        Ancak, mahkemece Dairemizin kaldırma kararından sonra; ilk derece Mahkemesince satış ilanının usulsüz tebliğine yönelik şikayet bakımından tefrik kararı verilmesi ve hesap kat ihtarı tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet bakımından değerlendirme yapılması yerinde ise de; dava dilekçesinde şikayet konusu yapılan icra emri ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğine yönelik şikayet bakımından yine hiçbir değerlerdirme yapılmaması HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olmuştur. Dairemizin HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca verilen kaldırma kararı ile ilk hüküm ortadan kaldırıldığından mahkemece yapılacak yargılama sonucunda yeniden verilecek kararda yine taleplerin değerlendirilmesi ve karar verilmesi zorunludur. Bu nedenle davacının icra emri ve kıymet takdiri raporu tebliğine ilişkin şikayet nedenleri değerlendirilmelidir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2019 NUMARASI : 2019/74 ESAS, 2019/186 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen şikayet davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından Erzincan İcra Müdürlüğünün 2019/1884 Esas sayılı dosyası ile yapılan takip nedeniyle gönderilen ödeme emrinin kardeşinin eşine 27/03/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak kardeşinin eşinin kendisini 02/04/2019 tarihinde haberdar ettiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, bu nedenle tebligatı öğrendiği tarih olan 02/04/2019 tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu