Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .. İcra Müdürlüğü'nün 2012/ 1673 Esas sayılı dosyasından borçlu adına 24/06/2013 tarihinde ödeme emrinin, 29/01/2014 tarihinde ise hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 24/06/2013 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 29/01/2014 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre 13/01/2015 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/412 Esas, 2021/777 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında İzmir 24.İcra Müdürlüğünün 2021/4203 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, takip kapsamında 24/05/2021 tarihinde yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, davacının takipten 16/06/2021 tarihinde haberdar olarak aynı gün takibe itiraz ettiğini, takibin usulsüz tebligata rağmen yasaya aykırı olarak kesinleştiğini, TK'nın 10. maddesi gereği davacının bilinen adresine çıkan ilk tebligattaki adresin davacının işyeri olduğunu, bu işyerinin niteliği gereği gündüzleri kapalı olduğu gibi pandemi nedeniyle de 1 yılı aşkın süredir kapalı olduğunu ve tebligata elverişli olmadığını, bu nedenle ilk tebligatın da davacının mernis adresine yapılması gerektiğini...

    Somut olayda, 11.06.2015 tarihli hacze ilişkin olarak üçüncü kişi şirket vekilince istihkak iddiasında bulunulması üzerine, İcra Müdürlüğünce takibin taraflarına istihkak varakası tebliğine karar verildiği, alacaklı vekilinin usulüne uygun tebligata rağmen yasal süresi içerisinde istihkak iddiasına karşı cevap vermediği, borçlu şirketin ise 24.06.2015 tarihinde tebliğ edilen istihkak varakasına karşı yasal üç günlük süreden sonra 09.07.2015 tarihinde itiraz ettiği, borçlu vekilinin 24.06.2015 tarihli tebigata ilişkin tebliğ usulsüzlüğü iddiasıyla yaptığı şikayet başvurusunun, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 02.06.2016 tarihli ve 2015/158 Esas, 2016/91 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, Yargıtay 12....

      Ödeme emrine ilişkin tebligat davacının isminin nüfus kaydına uygun olarak doğru yazılmaması nedeniyle yukarıda açıklanan 7201 sayılı Kanun'un 23/3 .maddesindeki koşulları taşımadığından yapılan ilk tebliğ işlemi usulsüzdür. Bu durumda usulsüz tebliğ işlemine dayanılarak Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre yapılan tebliğ işlemi geçersiz olacağından davacının usulsüz ödeme emri tebliğine ilişkin şikayetinin kabulü gerekirken reddinini isabetsiz olduğu görüşünde olmam nedeniyle sayın Heyetin çoğunluk görüşüne katılmamaktayım. Üye Hakim 38263 ¸e-imzalıdır...

      İcra Müdürlüğü’nün 2015/2381 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkiline İİK 89 maddesine dayalı olarak 1/2/3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, ihbarnamelere süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle müvekkiline ait taşınır ve taşınmazların haczedildiğini, müvekkilinin icra takibine karşı Niğde İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet davası açtığını, davanın usulsüz tebligata ilişkin şikayetin yasal süreden sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini akabinde müvekkili tarafından icra takibine itiraz davası açtığını, davanın usulden reddine karar verildiğini, müvekkilinin Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davası açtığını, davanın açılmamış sayılmasına kararı verildiğini, müvekkili tarafından son olarak Niğde 1....

      İcra Müdürlüğünün 2019/26760 Esas sayılı takip dosyasının celbedildiği, davacının ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligata yönelik usulsüz tebligat şikayetinin bulunmadığı, davacı borçluya ödeme emrinin 24/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise İİK'nın 168/3. maddesi gereği 5 günlük yasal süre geçtikten sonra 17/10/2019 tarihinde açılmış olduğu bu sebeple imzaya itiraz için gerekli olan yasal sürenin geçmiş olduğu, ayrıca takibe dayanak bono üzerindeki kaşede bulunan vergi numarası ile davacı tarafın vergi numarasının aynı olduğundan davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....

      Maddesine göre usulsüz olduğu anlaşılmakla usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile icra dosyasındaki tebliğ tarihinin başkaca bir iddia ve dosyada aksine delil bulunmadığından beyan edilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine" karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2021/21858 Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış olup ödeme emrinde, takip talebinde davalı/alacaklının bilgisinde olan müvekkilinin adresi belirtilmeksizin müvekkiline KEP yolu ile ödeme emri tebliğ edildiğini ve takibin usulsüz kesinleştirilerek haciz işlemlerine girişildiğini, müvekkilinin takipten 23/12/2021 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkili şirketin faal olarak kullandığı kayıtlı Elektronik Posta Adresi olmamasına ve bu yönde bir Elektronik Adresi aktif etmemesine rağmen, tebliğin bu yolla usulsüz olarak yapıldığını ileri sürerek, ödeme emri tebliğ tarihinin 23/12/2021 tarihi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının UETS adresinin olduğunu ve tebligatın bu adrese usulüne uygun olarak yapıldığını, bu sebeple davacının usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      takibe itiraz edildiğini, yerel mahkeme Hakiminin erişiminde olan UYAP işlem kütüğünde müvekkilinin hangi belgeleri açtığının ve muttali olduğunun bilinebilir olmadığını ve taraflara da açıklanmadığını, katılım sağlamadıkları bir duruşmada gıyaplarında karar verildiğini, belki de müvekkilinin sadece ödeme emri veya takip talebini açtığını, ancak usulsüz tebligat mazbatalarını açmadığını, bu hususun yargılama kapsamında tartışma konusu dahi yapılmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkilinin otel işletmeciliği yaptığını, mesleki faaliyetleri gereği hukuki mevzuat bilgisinin olmadığını, müvekkili takip talebi veya ödeme emrini açmış ise, tebliğden haberdar olduğunun da söylenemeyeceğini, takipten haberdar olmanın tebliğden haberdar olmak anlamına gelmediğini, icra hukukunda sürelerin tebliğ ile başladığını, usulsüz tebligata ilişkin tüm delillerinin dosyaya sunulduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

      İİK 16.maddesinde, "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir." hükmü düzenlenmiştir....

      UYAP Entegrasyonu