yapılmadığından, usulsüz olup mahkemece şikayetin kabulüne dair verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygundur....
varlığının tebliğ edilmediğinden haczin bu sebeple de geçersiz olduğunu, ihalenin usulsüz olduğunu, sıkı şekil şartlarına haiz olan satış tutanağının usulüne uygun düzenlenmediğini, tutanak içerisinde taşınmazın İlhami Yavuz'a ihale ediliği yazıldıktan sonra, tutanak kapatıldıktan sonra ismin T3 olarak değiştirildiğini, ihale satış tutanağı ve kıymet takdiri raporlarının tüm paydaşlara ve tapudaki tüm takiyat alacaklılarına tebliğ edilmediğini, usulsüz tebligatların mevcut olduğunu, tebligatlarla ilgili bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, ihale şartnamesine uygun olarak saate dikkat edilmediğini, ihalenin sonuçlandığı saatin açıkça yazılmadığını, yapılan usulsüzlükler ve yanlışlıkların ihaleye katılımı engellediğini ve malın değerinin altına gitmesine sebep olunduğunu, satış bedelinin dosya borcunu karşılamadığını, elektronik ortamda satış prosedürüne uyulmadığından ihaleye katılımın engellendiğini belirtilerek kararın kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur...
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2022/1905 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkili bankaya 27.04.2022 tarihinde fiziken tebliğ edildiğini, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun Elektronik Tebligat başlıklı 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi uyarınca elektronik tebligat adresi bulunan müvekkili T1 ödeme emrinin elektronik tebligatla (UETS 35057- 67509- 05185) gönderilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankaya fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usule aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkili bankaya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle yasal sürede müvekkili bankaca borca itiraz edilemediğini, icra dosyasının alacaklı vekilinin iletişimiyle haricen 10.05.2022 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, aynı gün dosyaya...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte kısmen borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK 16, Tebligat Kanunu'nun 13,17 nci ve 32 nci maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçlu...'nün taşınmazı üzerine 04.02.2009 tarihinde müvekkilinin alacağı yönünden haciz konulduğunu, şikayet olunanın alacağı yönünden ise 14.01.2009 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, müvekkilinin haczinin şikayet olunanın haczinden evvel olduğunu ve şikayet olunanın takiplerinin ödeme emri borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden kesinleşmediğini, alacak hesabının yanlış yapıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir....
İstinaf Sebepleri Alacaklı istinaf dilekçesinde; TK'nın 12 ve 13. maddelerinde hükmi şahıslara ve hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat Teb. Yön.'...
HGK'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunludur. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları göre çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.). Somut olayda, borçlu... adına kayıtlı taşınmazın 17.04.2008 tarihinde haczedildiği, ... 3....
HGK'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunludur. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları göre çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.). Somut olayda, borçlu D.A.K adına kayıtlı taşınmazın 17.04.2008 tarihinde haczedildiği, İstanbul 3....
Nitekim, tapudaki haczin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımaması halinde, tescil kararı hacizden sonra verildiğinden, haczin kaldırılması istemi, 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir ve dolayısıyla bu karar sebebiyle ihalenin feshine hükmedilemez. O halde, mahkemece, şikayetçi tarafından ileri sürülen diğer fesih nedenlerinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TK'nın 21/1. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Yargıtay 12.HD 2019/573 E, 2020/538 K). Eldeki dosyada vasiye çıkan tebliğ mazbatasında bu hususların yer almadığı ayrıca komşusuna haber verildiği yazılı ise de komşusunun kim olduğu ile ilgili bir şerhin bulunmadığı, bu sebeple tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Borçluya tebligat çıkarılması zorunlu değilse de dosya kapsamında borçluya tebligat çıkarıldığı ve tebligatın TK'nın 21/2 hükmüne göre yapıldığının şerh edildiği anlaşılmıştır....