Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespitine ve ödeme emri tebliğ tarihinin 18.11.2021 olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    İcra Müdürlüğünün 2020/11407 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, mernis adresine çıkartılan tebligat zarfının açık mavi renkte olması gerektiğini, tebligat muhtara usulüne uygun yapılmadığını, takipten 10/09/2021 tarihinde haberdar olduklarını, ayrıca kamu düzenine ilişkin davalarda şikayetin süresiz olduğunu, müvekkili aleyhine haksız olarak konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini söyleyerek tebliğ tarihinin 10/09/2021 olarak düzeltilmesine, borca ve ferilerine yönelik itirazlarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

    Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 08.02.2016 gün ve 2015/2931 Esas, 2016/558 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Şikayetçi vekili, ... .... ... Müdürlüğünün 2009/10134 sayılı dosyasında hazırlanan ........2014 tarihli sıra cetvelinde .... sırada yer alan takip dosyasında satışa hazırlık işlemleri tamamlanmadan satış talebinin kabulünün usulsüz olup bu itibarla da haczin düştüğünü ileri sürerek sıra cetvelindeki .... sıranın iptali ile .... sıraya müvekkili alacağının yazılmasını talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkiline ait dosyasında usulüne uygun olarak devam eden satış avansının bulunduğunu ve eksik avansın ise sonradan ikmalinin mümkün olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir....

      Davacı yan işbu dava ile, icra dosyasında taraflarına yapılan ödeme emri tebligatına ilişkin bulundukları usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne dair verilen kesin karar da göz önünde bulundurularak icra dosyasına ihtirazi kayıt ile depo ettikleri paranın taraflarına iade edilmesine ilişkin müdürlüğe bulundukları taleplerinin reddine dair verilen kararın kaldırılması isteminde bulunmuştur. İcra dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 10/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı yanın mezkur tebligat işlemine ilişkin olarak usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, şikayet yargılamasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25....

      Kanunları re'sen tatbik ederek iddia ve müdafaadaki netice-i talepleri karara bağlamakla mükelleftir (4/6/1958 tarih ve 15/6 sayılı İBK). Eldeki dava, icra müdürlüğü işlemini şikayet olarak açılmış ise de, davacının talebi İİK'nın 362/a maddesine dayalı olarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebidir. İş bu şikayet İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporunun 20/06/2019 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olmasına ve davacının kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine yönelik bir iddiasının da bulunmamasına göre haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetin süre nedeni ile reddine dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararı yerindedir....

      mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi” başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35. maddesinin (f) bendinde ise; “30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulüne ve ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün tespiti ile ıttıla tarihinin 23.10.2020 olarak tespitine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Borçlu Belediyeye ödeme emri 25.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup bu tebligat usulsüz olsa dahi borçlunun icra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle başvurduğu tarih olan 15.04.2014 tarihi itibariyle tebligata muttali olduğunun kabulü gerekir. Ittıla tarihinden itibaren de 7 gün içinde icra dairesine itirazda bulunulmadığından tekip kesinleşmiş olup alacaklının haciz isteme hakkı doğmuştur. Alacaklının, talep tarihi olan 24.04.2014 tarihi itibariyle haciz istemekte hakkı olduğuna göre icra müdürünün haciz isteminin reddi kararı hukuka aykırı olup mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ evrakının şirket yetkilisi ve çalışan olmayan kişiye usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 13.04.2022 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 13.04.2022 olarak düzeltilmesini, hacizlerin fekkini ve itirazın kabulü ile takibin durmasını/iptalini taleple %20'den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; tebligatın Kanuna uygun olarak tebliğ edildiğini, ....., isimli kişinin sigortalı çalışan olmasa bile sigortasız işçi olabileceğini beyanla talebin reddini istemiştir. III....

              Davacı hakkında yürütülen takip sırasında kıymet takdir raporunun 05/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından kıymet taktir raporunun tebligatı hususunda herhangi bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı, İİK 16. maddesi gereğince usulsüz tebligat şikayetinin en geç 05/02/2019 tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede mahkememizde ileri sürülmediği, davanın ise 09/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. " şeklindeki gerekçelerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu