WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Araklı İcra Müdürlüğünün 2020/205 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, takipte ödeme emrinin tebligat kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, ancak söz konusu tebligatın ihbarnamenin kapıya yapıştırılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, öte yandan ödeme emrinin takip talebine aykırı olacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle iptalinin gerektiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.06.2021 olarak düzeltilmesine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Talep, usulsüz tebligata yönelik memur işlemi şikayeti, usulsüz tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden hacizlerin kaldırılması gerektiği ve takibe aykırı şekilde ödeme emri hazırlandığından bahisle ödeme emrinin iptali istemi noktalarındadır....

mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi” başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35. maddesinin (f) bendinde ise; “30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür....

    Kanunları re'sen tatbik ederek iddia ve müdafaadaki netice-i talepleri karara bağlamakla mükelleftir (4/6/1958 tarih ve 15/6 sayılı İBK). Eldeki dava, icra müdürlüğü işlemini şikayet olarak açılmış ise de, davacının talebi İİK'nın 362/a maddesine dayalı olarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebidir. İş bu şikayet İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporunun 20/06/2019 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olmasına ve davacının kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine yönelik bir iddiasının da bulunmamasına göre haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetin süre nedeni ile reddine dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararı yerindedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik ve İİK 82/4 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Şikayetçi haczedilen taşınmazının, İİK'nın 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 103. maddeye ilişkin davetiyenin 07/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarihe göre şikayetin yasal süreden sonra olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. Takip dosyasının incelenmesinde; Bolu İli Göynük İlçesi Karacalar Köyü 163 Ada 24 Parsel numaralı taşınmaza ve diğer taşınmazlara 23/12/2020 tarihinde haciz şerhi işlendiği görülmüştür....

    Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 08.02.2016 gün ve 2015/2931 Esas, 2016/558 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Şikayetçi vekili, ... .... ... Müdürlüğünün 2009/10134 sayılı dosyasında hazırlanan ........2014 tarihli sıra cetvelinde .... sırada yer alan takip dosyasında satışa hazırlık işlemleri tamamlanmadan satış talebinin kabulünün usulsüz olup bu itibarla da haczin düştüğünü ileri sürerek sıra cetvelindeki .... sıranın iptali ile .... sıraya müvekkili alacağının yazılmasını talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkiline ait dosyasında usulüne uygun olarak devam eden satış avansının bulunduğunu ve eksik avansın ise sonradan ikmalinin mümkün olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir....

      Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespitine ve ödeme emri tebliğ tarihinin 18.11.2021 olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        İstinaf Sebepleri Şikayetçi vekili; şikayet olunan takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanunu'na açıkça aykırı olarak tebliğ edildiğini, tebligat üzerinde ismi bulunan ''... '' adlı kişinin gerçekte var olup olmadığının belli olmadığını, tebliğ tarihi olarak 31.01.2011 belirtilmiş ise de ... adresinden yapılan sorgulamada tebligat tarihinin 02.02.2011 olarak belirtildiğini, şikayet olunanın satış isteme sürelerini geçirmiş olması nedeniyle haczinin düştüğünü, borçlu şirket sicilden terkin edildiğinden ihya edilmeden takip işlemlerine devam edebilmesinin mümkün olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve şikayetin kabulü istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....

          Borçlu Belediyeye ödeme emri 25.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup bu tebligat usulsüz olsa dahi borçlunun icra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle başvurduğu tarih olan 15.04.2014 tarihi itibariyle tebligata muttali olduğunun kabulü gerekir. Ittıla tarihinden itibaren de 7 gün içinde icra dairesine itirazda bulunulmadığından tekip kesinleşmiş olup alacaklının haciz isteme hakkı doğmuştur. Alacaklının, talep tarihi olan 24.04.2014 tarihi itibariyle haciz istemekte hakkı olduğuna göre icra müdürünün haciz isteminin reddi kararı hukuka aykırı olup mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Müdürlüğünün 2020/11407 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, mernis adresine çıkartılan tebligat zarfının açık mavi renkte olması gerektiğini, tebligat muhtara usulüne uygun yapılmadığını, takipten 10/09/2021 tarihinde haberdar olduklarını, ayrıca kamu düzenine ilişkin davalarda şikayetin süresiz olduğunu, müvekkili aleyhine haksız olarak konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini söyleyerek tebliğ tarihinin 10/09/2021 olarak düzeltilmesine, borca ve ferilerine yönelik itirazlarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunarak haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmazın icra müdürlüğünce 150.000,00 TL'den aşağı satılmamak üzere satış bedelinden 150.000,00 TL'nin borçluya bırakılarak aşan kısmın alacaklıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır....

              UYAP Entegrasyonu