O halde her halükarda borçlunun öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra ileri sürdüğü usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresi içerisinde ileri sürülmemesi nedeniyle Mahkemece istemin süre yönünden reddi kararı isabetli olup, istemin yasal süre içerisinde ileri sürülmemesi nedeniyle icra müdürlüğünün red kararına yönelik şikayet başvurusu ile hacizlerin kaldırılması isteminin reddine dair Mahkeme kararının İİK'nın 62, 66 ve 78. maddelerine uygun ve isabetli olduğu açıktır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçluya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu için davanın kabulü kararının bozulması gerektiğini, zira tebligatta hiçbir usulsüzlük bulunmadığını, şikayete konu işleme dosyada alacaklı olan müvekkilin kusurlu ve kötü niyetli davranışının sebep olmadığı için müvekkil aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği nedenleri ile kararın kaldırılarak davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, davacı borçluya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla, ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi, yetki itirazı, borca itiraz, takibin iptali ayrıca haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince; kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru; tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; "davalının şikayet eden aleyhine Tufanbeyli İcra Dairesi'nde icra takibi başlattığı, 13/11/2015 tarihinde ödeme emrinin şikayet edene tebliğ edildiği, 24/11/2015 tarihinde şikayet edenin malları üzerine haciz konulduğu, 12/04/2016 tarihinde satış talep edilip, 13/04/2016 tarihinde satış kararı verildiği; şikayet edenin ihalenin feshi talebiyle Tufanbeyli İcra Hukuk Mahkemesi'nde dava açtığı ve kararın 04/05/2018 tarihinde kesinleştiği; şikayet edenin Tufanbeyli İcra Hukuk Mahkemesi'ne usulsüz tebligat, meskeniyet iddiası ve kıymet takdirine itiraz davası açtığı ve bu davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 110'uncu maddesi gereğince bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar....
İcra müdürlüğünün 2012/6630 sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanın alacağının birinci, müvekkilinin alacağının ikinci sıraya kaydedildiğini, oysa şikayet olunanın icra dosyasında süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczin düştüğünü, bu durumun gözetilmeden düzenlenen sıra cetvelinin usulsüz olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayete cevap vermemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunan tarafından başlatılan.... İcra Müdürlüğü'nün 2012/6630 esas sayılı takip dosyasında konulan haczin, İcra İflas Kanunu'nun 106 ve 110. maddelerine uygun şekilde ve süresinde satış talep edilmesi nedeniyle düşmediği, bu nedenle düzenlenen sıra cetvelinin usulüne uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
Somut olayda, borçlunun miras hissesi bulunan ve meskeniyet şikayetinin konusu olan taşınmaza 08.10.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, alacaklı tarafından şikayete konu taşınmaza ilişkin ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/769 E. sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu dava dilekçesinin şikayetçi borçluya 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebliğ işleminin usulsüz olması sebebiyle hacizden bu tarihte haberdar olamadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 10.09.2015 tarihinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dilekçesinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece resen gözetilemeyeceği gibi, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmediği bu iddiasını temyiz aşamasında ileri sürmüş olması da, şikayet konusu yapılmayan hususların temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabii olduğundan sonuca etkili olmayacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 12.09.2013 tarihli ihtiyati haciz kararı üzerine bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, 20.000 TL’lik ihtiyati haciz kararına dayalı olarak senet bedelinin tamamı üzerinden ve takip kesinleşmeden borcun tümü üzerinden malvarlığı üzerine haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek usulsüz işlemlerin ve takip dosyasının iptalini talep ettiği, mahkemece, davacının usulsüz tebligat...
bu yapılan usulsüz tebligat sebebiyle haksız haciz işlemleri uygulanmıştır....
Bunun dışında davacıların mernis adreslerine çıkartılan TK 21/2'ye göre çıkartılan tebligatlarda mazbata üzerine tebligat yapıldığının kime haber verildiği, kişinin neden evde bulunmadığı yazılmadığından usulsüz yapıldığı anlaşılmıştır." gerekçesiyle davanın kabulü ile Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2019/3429 Esas sayılı dosyasında borçlular T1 ve T2 yapılan 30/06/2020 tarihli tebligatların usulsüz yapıldığının tespitine, Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2019/3429 Esas sayılı dosyasında borçlular T1 ve T2 yapılan 30/06/2020 tarihli tebligatın öğrenilme günü olan 09/07//2020 tarihinde yapıldığının tespitine, Borçlu T3 yönünden İİK 89/2 anlamında tebligat çıkartılması talep edilmediği ve çıkartılmadığından bu borçlu yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, tebligatın usulsüz olup, tebligattan hiç haberi olmadığını ve .... merkez ... mahallesi 20ada 14 parsel 1 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmazın haline uygun meskeni olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 17.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve 15.05.2015 tarihinde yapılan başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine...