CEVAP Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; şikayetçinin 28.05.2015 tarihli sıra cetveline karşı süresi içinde sadece itiraz davası açtığını, şikayet hakkını kullanmadığını, şikayete konu sıra cetveli ile ilgili devam etmekte olan bir dava bulunduğundan icra müdürlüğünce şikayetçi talebinin reddinin doğru olduğunu, sıra cetveline itiraz davası sonuçlanmadan yeni bir sıra cetveli düzenlenemeyeceğini savunarak şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçinin icra mahkemesi nezdindeki şikayet yolu ile mevcut sıra cetvelinin iptalini sağlamadan icra müdürlüğünden yeniden sıra cetveli düzenlenmesi talebinde bulunmayacağı bu nedenle icra müdürlüğünün şikayet konusu işlemi ile talebin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık tespit edilmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Bu durumda, mahkemece, şikayet olunan BDDK'nın şikayet tarihi itibariyle Fon bankalarının ve böylece TMSF'nin alacaklarını takip, tahsil ve davada TMSF'yi idare ve temsile yetkili olmadığı ve temsilcide hata yapıldığı, temsilcide hata halinde davanın husumet yönünden reddedilemeyeceği, doğru hasma tebligat yapılarak, taraf teşkilinin sağlanması gerektiği gözetilerek, şikayet dilekçesinin TMSF'ye tebliği ile taraf teşkiline ilişkin bu usuli eksikliğin giderilmesinden sonra varsa savunma ve delilleri tartışılıp, değerlendirilerek, şikayetin karara bağlanması gerekirken, bu hususun gözetilmemesi doğru olmamıştır. 2....
Mahkemece davacı borçluya ödeme emrinin 07.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 25.02.2018 tarihinde 5 günlük şikayet süresi geçtikten sonra açıldığından reddine karar verilmiştir. Davacı vekili şikayetin süresiz şikayete tabi olması gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. İİK 168/3. maddesine göre; takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu ödeme emrine yazılır. Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle İcra Mahkemesi'ne başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2)....
Şikayet olunan müflis şirket iflas idaresi vekili, sıra cetvelinin 6183 sayılı AATUHK'nın .... maddesine uygun düzenlendiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ... vekili ve ... Katılım ... A.Ş. vekili ise, şikayetin reddini istemişlerdir. Mahkemece, sıra cetvelinin İİK'nın 206. maddesine uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine Dairemizin ....02.2012 tarih ve 521 Esas, 1346 Karar sayılı ilamıyla onanmış ancak şikayetçi vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin ....09.2012 tarih ve 2817 Esas, 5004 Karar sayılı ilamıyla, '' iflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak ... mahkemesinde değil, İİK'nın 235/.... maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmelidir. ......
her takip dosyasında ayrı ayrı tahsil harcı alınması koşuluyla talebin kabulüne karar verildiğini, ancak tüm takiplerin aynı alacaktan kaynaklanması nedeniyle tekrar tahsil harcı alınamayacağını belirterek ......
Görüldüğü üzere geçici 5. maddede belirtilen muafiyet, 492 sayılı Harçlar Kanununun tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamamaktadır. Tahsil harcını ödeme yükümlülüğü Harçlar Yasasının 15.maddesine göre borçluya aittir. Ancak Harçlar Kanununun 28/b maddesi gereğince, alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan tahsil harcının alınması, tahsil harcının sorumlusunun borçlu olduğu yönündeki düzenleme bakımından sonuca etkili olmayıp, takip borçlusu olan davacının söz konusu sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin tahsil harcına ilişkin şikayeti red kararı hukuka uygundur. İleri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....
, tahsil harcının mahkeme kararında 265.935,25 TL olarak belirlendiğini ve kesinleştiğini, ancak icra müdürünün kesinleşmiş mahkeme kararını hiçe sayarak tahsil harcını 329.918,73 TL olarak hesapladığını ve peşin ödenen harcın mahsubu ile, depo tutarından 294.987,98 TL harç tahsil ettiğini, kesinleşmiş mahkeme kararı ile belirlenen tahsil harcından, ödenen peşin harç tutarının mahsup edilerek bakiye harcın hesaplanması ve tahsilinin yapılması gerekirken, mahkeme kararına uymayarak harç hesaplanmasının ve tahsilinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, fazla tahsil edilen 329.918,73- 265.935,25 = 63.983,48 TL' nın, harcın tahsil edildiği 04/08/2020' den fiili iade tarihine kadar işleyecek kanuni faizi ile birlikte iade edilmesini talep ettiklerini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, borçlunun taşınmazlarının satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, şikayet olunanın farklı usullere tabi takiplerinin yasaya aykırı biçimde birleştirildiğini, sıra cetvelinin ilk haczi koyan İcra Müdürlüğü' nce yapılmadığını ve şikayet olunanın alacağının esas ve miktarına itiraz ettiklerini ileri sürerek, icra dosyalarının tefrikine, şikayet olunanın bir kısım dosya borcunun tahsil edildiğinin tespitine ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, sıra cetveline konu paranın tasarrufun iptali davasına konu taşınmazın satışı nedeniyle elde edildiğini, iptal davasını kim açtıysa karardan onun yararlanacağını, tasarrufun iptali davasında şikayetçinin taraf olmadığını savunarak, şikayetin reddini talep etmiştir....
Takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden, ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının da yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir....