Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen icra dosyası kapsamına göre; taşınmazların esaslı unsurlarını içeren bir ilan yapıldığı, satış bedelinin taşınmazlara takdir edilen ve kesinleşen muhammen bedelin % 50'si ile satış masraflarını karşıladığı, kıymet takdirinin yapıldığı 21/09/2018 tarihinden itibaren 2 yıl içinde 17/09/2020 tarihinde ihalenin yapıldığı, ilanların süresinde yapıldığı, elektronik ortamda da ilanın gerçekleştirildiği, böylece resen incelenmesi gereken hususlarda da ihalenin feshini gerektiren bir nedenin bulunmadığı anlaşılmakla mahkemenin ihalenin feshi talebinin reddine dair kararı yerindedir. Bununla birlikte, İİK'nın 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedeli veya bedellerinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen uygulanmalıdır....

Kat 8 nolu bağımsız bölüm nolu parselin belediyede ki yüz ölçümünde net 100,43 m2 brüt 134,24 metrekare olan yüzölçümünün satış ilanında net 98 metrekare, brüt 125 metrekare olarak gösterildiği iddiası satışa hazırlık işlemine şikayet niteliğinde olup, borçluya satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğ edildiği halde yasal 7 günlük süresi içerisinde bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı, bu durum karşısında süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden davacının artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshini isteyemeyeceği anlaşıldığından davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine, %10'u oranında para cezasının davacıdan alınmasına karar vermiştir. Davacı dava dilekçesinde belirtmiş olduğu taşınmazların yüzölçümüne ilişkin iddialarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

Kişilere devir ve temlikinin önlenmesine ilişkin olduğunun bildirildiği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece tapu kaydına düşülen şerhin, cebri icra yolu ile yapılacak satışa engel olmayacağı açıktır. O halde, mahkemece, icra müdürlüğünün satış talebinin reddine ilişkin 22.06.2021 tarihli şikayet konusu kararının iptaline karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçeler ile ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı Fatma Akın'ın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliğiyle karar verildi....

Açıklanan nedenlerle davacının meskeniyet şikayetine ilişkin istinaf taleplerinin HMK 353(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, İlk derece mahkemesince satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin kısmı yönünden ise, davacının talebinin istinafa tabi olmadığı anlaşılmakla, İİK'nun 363/1 , HMK352 ve HMK 346 maddeleri gereğince istinaf dilekçesinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Meskeniyet şikayeti yönünden İstanbul 11....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esasdan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacaklı bulunduğu icra dosyalarında satış avansının eksik yatırıldığını ve daha sonra tamamlanmadığını, bu nedenle haczi düşmüş olmasına rağmen, düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunana pay ayrıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, süresinde satış talebinde bulunulup, masrafın yatırılmış olmasının haczi ayakta tutacağı, salt eksik avans yatırılması sebebiyle haczin düşmeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, şikayetçi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17....

    Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Somut olayda, davacı borçlu tarafından kıymet takdiri ve satış ilanı tebligatının usulüne uygun olmadığı ileri sürülmemiş olup, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olan kıymet takdirine itirazın, satış ilanı tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez ( Yargıtay 12. HD'nin 18.01.2021 tarihli, 2020/8322 E, 2021/478 K. sayılı içtihadı). 2) Davacı borçlu vekili, ilgililere ve tüm alacaklılara satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürmüştür. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, satış talimatına konu icra takibin yönelik itiraz ve şikayet hakkında verilen karara ilişkin temyiz incelemesinin henüz sonuçlanmadığını ve kararın kesinleşmediği, şikayet hakkında verilen kararın temyiz tarihinin satış talimatı yazılması tarihinden önce olduğu, takibin iptaline yönelik şikayet keşinleşmeden ve borçlunun satışın durdurulması talebi olduğu halde satışa gidilmesi ve bu hususta satış için talimat yazılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2010/4921 Esas sayılı dosyasından konulan haciz tarihi itibariyle 2 yıllık süre içinde satış talep edilip, satış avansının da dosyaya bloke edildiği, bu itibarla 06.09.2016 tarihli sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, şikayetçi vekilinin istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince, esastan reddedilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 21.06.2017 tarihli ek kararı ile temyiz isteminin süresinde olmadığı gerekçesiyle, temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

      Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Satış ilanının davacılar vekiline 29/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların satış ilanı tebliği işlemine ilişkin usulsüzlük iddiasının bulunmadığı, tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede yukarıda belirtilen iddialarla şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla artık bu hususlar ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemez. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediğini ileri süremez. Bu nedenle davacıların kendileri dışındaki ilgililere satış ilanının hiç tebliğ edilmemesi ya da tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin fesini istemesine de olanak bulunmamaktadır....

      Davalı borçlu istinaf dilekçesinde özetle; süresi içerisinde satış istenmediğini bu nedenle şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiş, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa karşı cevap dilekçesi sunmamıştır. GEREKÇE: Dava dosyası ve icra dosyasının birlikte tetkiki neticesinde, iptali istenen müdürlük işleminin dayanağının İİK'nın 106- 110 maddeleri olduğu, yine kıymet takdiri tebliği talebinin reddine karar verildiğinden aynı zamanda satışa hazırlık işlemlerine dair bir şikayetin söz konusu olduğu görülmüştür. İİK'nın 106- 110 maddelerine ilişkin şikayet hakkında verilen kararlar İİK'nın 363. maddesine göre kesin niteliktedir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/31326 E 2018/3934 K sayılı kararı) Yine satışa hazırlık işlemlerine ilişkin olarak icra mahkemesince verilen kararlar da İİK'nın 363. maddesine göre kesindir. (Yargıtay 12....

      UYAP Entegrasyonu