Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin yüzde yüzünün üzerinde satıldığı ve dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmakta ise de, satış ilanı tebliği ve kıymet takdiri tebliğinin de usulsüz olması karşısında kıymet takdirinin kesinleşmediği ve borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz ettiği görülmektedir. O halde mahkemece, mahallinde keşif yapılarak, taşınmazın icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdiri tarihine göre değeri belirlenerek, belirlenen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise İİK'nun 134/8. maddesine göre zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ihalenin feshi talebinin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Davacılar vekili, satış ilanında taşınmazın niteliklerinde hata yapıldığını ileri sürmüş ise de yukarıda belirtildiği üzere davacının bu iddialarına yönelik vakıaları şikayet dilekçesinde somut olarak bildirmesi gerekmekte olup, bu iddialarının soyut nitelikte olduğu, davacı tarafından taşınmazın hangi vasıflarında hata yapıldığına dair somut bir iddia ileri sürülmediği gibi satış ilanı usulüne uygun tebliğ edilen davacıların tebliğden itibaren yasal süre içinde de satış ilanına yönelik bir şikayette bulunulmadığından davacının bu yöne ilişkin istinaf talebinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır. İİK'nun 150/e maddesi hükmü gereğince; "Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebilir....

    Davalı alacaklı T3 duruşmadaki beyanında tedbirin uygulanması sebebiyle % 20 tazminat talebinin olduğunu beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler neticesinde; davacı vekili her ne kadar usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin 16/05/2022 olduğunu beyan etmiş ise de icra dosyasından 21/03/2022 tarihinde 103 davetiyesi ve 12/05/2022 tarihinde satış ilanının tebliğ edilmiş olduğu, şikayete konu tebligatı davacının 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 21/03/2022 tarihinde öğrenmiş sayılması gerektiği, davanın ise 16/05/2022 tarihinde açıldığı, bu haliyle şikayetin süresinde yapılmadığı anlaşılmakla şikayetin reddine, şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine" karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 20.04.2011 gün 2011/2825 Esas 2011/5280 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, süresinde satış istenmemesi nedeniyle düşen hacze öncelik veren sıra cetevlinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan banka vekili, avans yatırmadıklarını fakat satış istediklerini bildirerek şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, şikayet olunanın yasal süresi içinde satış istediği, avansın her zaman tamamlanabileceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, karar şikayetçi vekilinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 19....

      İİK’nun 134/6.maddesi gereğince satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti öğrenme tarihinden başlar. Aynı maddede bu müddetin ihale tarihinden itibaren bir seneyi geçmeyeceği açıklanmıştır. Görüldüğü gibi, İİK’nun 134.maddesinde, İİK’nun 16.maddesinde olduğu gibi süresiz şikayete ilişkin bir düzenleme mevcut değildir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2018/8058 esas sayılı dosyasındaki satış talebinin reddine ilişkin kararı, takibin kesinleşmediğinden ve borçlu T4'e yapılan tebligatın geçersizliğinden memur işleminin iptalini talep ettiği, davacının dosya kapsamındaki borçlunun tebligatının usulsüzlüğünden bahisle dava açamayacağı, ancak kendi tebligatının usulsüzlüğüne dayanabileceği, bu nedenle satış talebinin reddine ilişkin memur işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir....

      nin haczinin ....09.2007 tarihli, satış talebinin ise 01.....2009 tarihli olduğu, bu itibarla, şikayet olunanın bu haczinin iki yıllık süre içerisinde satış istenmediğinden düştüğü, 02.....2009 tarihinde ise haczini yenilediği, birleşen 2012/160 E. sayılı dosyada şikayetçinin haciz tarihinin ....06.2009, birleşen 2012/161 E. sayılı dosyadaki şikayetçinin haciz tarihinin ise 06.....2008 tarihleri olduğu, sıra cetvelinin mevcut bu hacizler esas alınarak düzenlenmesi gerektiği, ... Müdürlüğü'ne husumet yöneltilmesinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl dosyadaki şikayetin reddine, birleşen dosyalardaki şikayetlerin kısmen kabulü ile 05.04.2012 tarihli sıra cetvelinin iptaline, ... Müdürlüğü aleyhinde yapılan şikayetlerin husumetten reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl dosyada şikayetçi ... Vergi Dairesi Müdürlüğü ile birleşen dosyalarda şikayet olunan ... vekilleri temyiz etmiştir. ...-Asıl dosyada şikayetçi ......

        Davalı alacaklı/ihale alıcısı vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdiri üzerinden 2 yıllık geçerlilik süresi dolmadan satışın gerçekleştiğini, davacı tarafından rapora itirazda bulunulmadığını, ihalenin feshinde taşınmaz değerine itiraz hakkının bulunmadığını, satış ilanının usulüne uygun tebliğ edildiğini, satış bedelinin malın tahmin edilen bedeli ve satış tutarlarını karşıladığını, davacının adli yardım talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        Değerlendirme Dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup şikayet olunan sıra cetvelinde ilk sıra alacaklısının geçerli bir haczi olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiş ise de şikayet olunanın 01.08.2016 tarihinde koyulan hacze henüz satış süresi içerisinde 02.06.2017 tarihinde satış avansı olarak 500,00 TL para yatırıldığı, buna göre satış avansını yatıranın satış talebinde bulunmuş olduğu da kabul edilmesi gerektiği, bu durumda mahkemece şikayet olunan ...’nın alacaklı olduğu dosyada haczinin geçerli olduğunun kabulü gerektiği dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. VI. KARAR: Açıklanan sebeplerle; 1-Temyiz olunan Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2022/905 Esas, 2022/1046 Karar ve 25.05.2022 tarihli kararının ortadan kaldırılmasına, 2-İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde şikayet olunan ...'...

          Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle;Satış ilanının hem borçluya hem de vekiline usulüne uygun tebliğ edildiğini, satış tarihi ile ilam tarihi arasındaki sürenin bir ayı aşkın olduğunu, kıymet taktirinin üzerinden iki yıl geçmeden satış yapıldığını, kıymet taktirinin itiraza uğramadan kesinleştiğini, satış talebinin süresinde yapıldığını, ihaleye ilişkin takvime ve prosedüre uyulduğunu, ihale bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin %50 si ve satış-paylaştırma giderlerini karşıladığı, 11 kişinin katıldığı ihalede ihaleye katılımın engellendiği iddiasının gerçek dışı olduğu, davacı vekili T2'in 03.04.2019 tarihli dilekçesi ekinde vekaletnamesini takip dosyasına sunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu