"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi ŞİKAYETÇİ : ŞİAKAYET OLUNANLAR : Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait menkul malların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde 1. sıradaki haczin süresinde satış istenmemesi ve satış ilanının yapılmaması nedeniyle düşmüş olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan Vildan vekili, süresinde satış istendiğini, ancak satış talebinin dosyadan düşmüş veya çekilmiş olabileceği, satış masrafının yatırıldığını, gazete ilanının yetişmemesi nedeniyle yapılamadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Diğer şikayet olunan, cevap vermemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; Ankara 10. İcra Müdürlüğü'nün 2009/3027 Esas sayılı takip dosyasında Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/6 Esas sayılı dosyasındaki 28.03.2019 tarihli celsede verilen karara dayalı olarak tapu kaydına haciz konulduğunu, gerekçeli kararın halen yazılmadığını, duruşma tutanağına dayalı olarak konulan haczin usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklılar cevap dilekçesinde; şikayetçiden olan vekalet ücreti alacağını tahsil için Ankara 10....
KARAR Şikayetçi vekili, şikayet olunanın icrai haczi sonrasında yaptığı satış talebinin İcra Müdürlüğünce reddedildiğini, şikayet olunan bu karara karşı yargı yoluna başvurmadığından bir yıllık sürede geçerli bir satış talebinin olduğunun kabul edilemeyeceğini, haczin düşmesi sebebiyle sıra cetvelinde yer alamayacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
Müdürlüğü'nün 2008/6013 Esas sayılı dosyası üzerinden düzenlenen ....05.2011 tarihli İİK'nun 100. maddesine yarar bilgileri içeren müzekkerede haczin düştüğünün bildirildiği, ... müdürlüğünce bu bilgiler doğrultusunda sıra cetveli düzenlediği, haczin düşürülmesinin usulsüz olduğu yönündeki iddiaların mahkemece incelenmesinin mümkün olmadığı, bu iddianın ayrı bir dava konusu edilebileceği ve bu yönde açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar şikayetçi vekilinin temyiz istemin üzerine Dairemizin ........2012 tarih 2012/4433 Esas 2012/6150 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu kez, şikayet olunan vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. ... ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nun 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, şikayete konu haczin 27/12/2019 tarihli olduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 13/03/2020 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu, mahkemece kararın 10/02/2021 tarihinde tesis edildiği, tarafların da kabulünde olduğu üzere alacaklı vekilince davaya konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansının yatırılmadığı görülmüştür....
Değerlendirme İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde ise, şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekecektir....
ŞİKAYET OLUNAN : Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayet eden vekili, Uşak 1. İcra Müdürlüğü'nün 2006/4630 esas sayılı dosyasında borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını ve ... plakalı aracın haczedildiğini, aynı araç üzerine 2006/4284, 4286 ve 4485 sayılı dosyalarda da haciz konulduğunu, aracın satılmasından sonra düzenlenen sıra cetvelinde haczin kesinleştiği tarih yerine, hatalı olarak haczin konulduğu tarihin nazara alındığını ileri sürerek, hacizlerin kesinleşme tarihine göre yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Görüldüğü üzere satış isteme süresi haczin uygulandığı tarihten itibaren başlamaktadır. İlk derece mahkemesinin benimsediği üzere satış isteme süresi haciz talep etme tarihinden itibaren başlamaz. Somut olayda şikayet konusu taşınmaz üzerine haczin 09/12/2020 tarihinde işlendiği, satış isteme süresinin bu tarihten itibaren başladığı, dosya kapsamında davalı alacaklının 09/11/2021 tarihli satış talebinin bulunduğu, eldeki şikayet tarihinin ise 16/11/2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda şikayet tarihi itibariyle satış isteme süresi dolmamıştır. İlk derece mahkemesince şikayet tarihi itibariyle satış isteme süresinin dolmadığı dikkate alınarak uyuşmazlığın esası hakkında inceleme yapılması, haczedilen taşınmazın fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığının (Yargıtay 12.HD 2018/4938 E, 2019/228K sayılı içtihatta belirtilen ilkeler ışığında) değerlendirilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile şikayetin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
in takip dosyasından ilk haczin 30.06.2010 tarihli olduğunu, 05.05.2011 tarihli satış talebinin reddedildiğini, red kararı ile ilk haczin hükümsüz olduğunu, fiili haciz tarihi olan 10.11.2011 tarihinin ilk haciz sayılması gerektiğini, kendi hacizlerinin ise daha önce olduğunu ileri sürerek, 16.05.2012 tarihli derece kararının iptaline, 10.11.2011 tarihinin ise şikayet olunanın ilk haciz tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, bir yıl içerisinde avans yatırılarak satış talebinde bulunulduğunu, avansın alınmasına rağmen satış talebinin reddedilmesinin fiili imkansızlıktan kaynaklandığını, hacizlerinin geçerliliğini koruduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunanın haczinin daha önce olduğu, haczin düşmemesi için yeniden talepte bulunduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
Davacının dava dilekçesindeki açıklamalarından davanın davacının finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı makinenin Finansal Kiralama Kanunun 9 ve 17/1 maddesine göre haczin mümkün olmadığı ve yapılan haczin anılan madde gereğince usulsüz olduğuna ilişkin sikayet niteliğindedir. Bu anlamda dava şikayet istemine ilişkin olmakla birlikte mahkemece hatalı nitelendirme ile istihkak davası olarak görülmesi hatalı olmuştur. Ancak hacizli makinenin finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kaldığı ve haczin kaldırılmasına karar verildiğinden sonuç itibari ile karar yerinde olmuştur. Dava şikayet istemine ilişkin olduğundan, davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırdır. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....