WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olayda, şikayete konu 19/02/2013 tarihli haczin incelenmesinde; haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 17/10/2014 tarihinden önce düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde mahkemece, belirtilen nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 04.10.2011 gün ve 2011/601 Esas 2011/816 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet edilen vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: -K A R A R- Şikayetçi vekili, istem dışı borçluya ait bir başka icra dosyasındaki alacağının dağıtımına ilişkin olarak düzenlenen sıra cetvelinde şikayet edilene ait ihtiyati haczin kesinleşme tarihinin yanlış hesaplanması nedeniyle şikayet edilene 1. sırada, müvekkiline 2. sırada yer verildiğini, sıra cetvelinin hatalı olduğunu ileri sürerek, iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilen vekili, müvekkilinin takip dosyasındaki haczin kesinleşme tarihinin şikayet edilenin haczinden önce olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

      Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikâyetçinin alacaklı olduğu dosyadan konulan ihtiyati haczin itiraz süresi sonunda 02.02.2009 güünü, şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyadan konulan ihtiyati haczin ise aynı sürenin geçmesi ile 05.09.2009 günü kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunanın ilk hacze iştirak hakkının da bulunmadığı gerekçesiyle ve şikayetçinin talebi de göz önünde tutularak, garameten paylaşım yapılmak üzere sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikâyet olunan vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan ......

        Şikayetçi vekili, şikayet konusu taşınmazlar için haciz isteme süresinin hacizden itibaren iki yıl olduğunu, şikayet olunanın borçlu... aleyhine başlattığı icra takibinde söz konusu taşınmaz üzerine 21.12.2009 tarihinde haciz konulduğunu ve şikayet olunan tarafından taşınmaz için aldığı yetki üzerine açtığı ortaklığın giderilmesi davasının açılma tarihinin 06.08.2012 olduğunu, süresi içerisinde satış istenilmediğinden haczin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayet konusu taşınmazın hisseli olması sebebiyle icra dosyasından alınan yetki çerçevesinde süresi içerisinde ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, süresi içerisinde satış için gerekli olan işlemlerin yapıldığını, İcra İflas Kanunu'nun ilgili hükmü gereğince çekişmenin giderilmesi açısından hakkında dava açılan hacizli mal üzerindeki haczin dava sonuna kadar devam edeceğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....

          Değerlendirme Şikayete konu haczin, icra müdürlüğünün 07.3.2019 tarihli haciz talebini kabul kararı üzerine taşınmazın tapu kaydına 14.3.2019 tarihinde şerh edilen haciz olduğu görülmekle birlikte, İİK'nın 106-110. maddeleri gereğince alacaklı tarafından süresi içerisinde satış istenmediğinden şikayet tarihi itibariyle haczin düşmüş olduğunun ve borçlunun haczin kaldırılmasına dair şikayette hukuki yararının bulunmadığının, her ne kadar şikayet tarihinden sonra taşınmazın tapu kaydına konulan 09.7.2020 tarihli hacze ilişkin olarak süresinde satış talebinde bulunulmuş ise de, bu haczin şikayet konusu olmadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet edilen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayet eden vekili, müvekkilinin alacağı nedeniyle dava dışı borçlular aleyhine ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi başlattığını, ilk haczi 27.02.2009 tarihinde konulmasına rağmen, müvekkilinin icra takibi başlattığı icra dairesi dışında şikayet edilenin icra takibi başlattığı icra dairesince sıra cetveli düzenlendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Şikayet edilen vekili, istemin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ilk haczin şikayet edenin başlattığı icra dairesince konulduğu gerekçesiyle, istemin kabulüne karar verilmiştir....

              İleri sürülen temyiz itirazları yerinde değil ise de, İcra ve İflas Kanunu'uın 82. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde ise şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekecektir....

                Uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nun 97. ve 99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet talebi ile haczin ve muhafaza işleminin kaldırılmasına yönelik şikayet talebine ilişkindir. İcra dosyasında taraf olmayan 3. kişi dosyadaki haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemez, bu konuda aktif dava ehliyeti yoktur ancak 3. kişi istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebilir. Bununla birlikte, 3.kişinin İİK'nun 96, 97. maddelerinin uygulanmasına yönelik şikayet başvurusunda bulunma hakkı vardır. Ne var ki; dava dosyası ekinde gönderilen ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2013/7511 sayılı takip dosyasının incelenmesinden, alacaklı vekilinin iş bu dava açılmadan önce 7.1.2014 tarihinde İcra Müdürlüğü'ne vermiş olduğu dilekçeyle takipten feragat ettiği, dosyanın işlemden kaldırılmasını talep ettiği, İcra Müdürlüğü'nce aynı gün talep gibi işlem yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahcuzlar üzerindeki haciz kendiliğinden kalkmıştır....

                  İcra Müdürlüğünün 2010/2405 talimat) esas sayılı dosyasında hacizli olduğu yazmasına rağmen satışı yapılan menkule ilişkin haczin devam edip etmediği bildirilmediğinden bahisle şikayetçinin sıra cetveline alınmaması ve kaldı ki sıra cetvelinin ilk haczin uygulandığı dosyada düzenlenmesi gerekirken tarih itibariyle daha eski olan İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2010/30101 esas sayılı dosyasında düzenlenmeden ... İcra Müdürlüğünün 2011/82 esas sayılı dosyasında düzenlemesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı şikayet olunan vekili temyiz etmiştir....

                    nin alacaklı olduğu icra takip dosyasında, haczin 06.06.2006 tarihinde kesinleştiği ve 05.06.2007 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, İcra Müdürlüğü'nün aynı tarihli kararıyla şartları oluşmadığından satış talebinin reddine karar verildiği, şikayet olunan tarafından İcra Müdürlüğü'nün bu işlemine karşı şikayet yoluna başvurulmadığı ve 29.07.2008 tarihinde satış avansı geri alındığından, şikayet olunanın süresi içerisinde satış talebinde bulunduğundan söz edilemeyeceği ve haczinin düştüğü, bu durumda mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, intifa hakkının satışı konusunda İİK'nın 121. maddesi uyarınca 28.01.2008 tarihinde alınan kararın bedeli paylaşıma konu taşınmaza ait olmadığı hususu da gözardı edilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş olup uyma kararı verilen mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; bozma ilamı doğrultusunda şikayetin kabulü ile şikayet olunan haczi düştüğünden şikayet olunana ait sıranın iptaline...

                      UYAP Entegrasyonu