Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haciz ihbarnamesinin ise doğrudan TK'nun 21/2 maddesine göre usulsüz tebliğ edildiğini, haciz ihbarnamelerinin içerik ve düzenleniş itibariyle kanuna aykırı olduğunu, 1. haciz ihbarnamesinde müvekkilinin ve alacaklının adresinin, borçlunun Vergi Kimlik Numarasının ve adresinin belirtilmediğini, birinci haciz ihbarnamesinde alacağın 123.340,69 TL olduğunun belirtildiğini, ikinci haciz ihbarnamesinde birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bulunmadığını, ikinci haciz ihbarnamesinde davacının adresi, alacaklının adresi, borçlunun Vergi Kimlik Numarası ve adresinin belirtilmediğini, ikinci haciz ihbarnamesinde alacağın 123.340,69 TL olduğunun belirtildiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinde birinci haciz ihbarnamesi ve ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihlerinin yer almadığını, üçüncü haciz ihbarnamesinde davalı müvekkilin adresinin, alacaklının adresinin, borçlunun Vergi Kimlik Numarası ve adresinin belirtilmediğini, üçüncü haciz ihbarnamesinde alacağın 128.246,90 TL ve 125.666,14TL...

İcra Müdürlüğünün 2019/10582 sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, taraflarına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, , ardından ikinci haciz ihbarnamesi ve akabinde de 3. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, söz konusu haciz ihbarnameleri taraflarına usulsüz olarak tebliğ edildiğini, bu ihbarnamelerden müvekkili şirketin 20/09/2020 tarihinde haberdar olduğunu, usulsüz tebligatlarla ilgili olarak şikayette bulunulduğunu, söz konusu ihbarname ekinde müvekkilinin borçlu olduğunun ispatina yarar hiçbir fatura senet, belge , evrak gönderilmediğini. müvekkili ile borçlu firma arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığı gibi, borcu da bulunmadığını, müvekkilinin ihbarnamede belirtilen şekilde takip borçlusu yada borçlularına 329.659,29 TL tutarında bir borcu bulunmadığını belirterek müvekkili şirketin dava dışı takip borçlularına herhangi bir borcu olmadığının tespitine ve davalı aleyhinde haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle % 40 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi...

    İcra Müdürlüğü'nün 2009/23873 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanın alacağının ilk sırada yer aldığını, şikayet olunan tarafından borçlunun şirketteki tasfiye hissesine yapılan haczin tasfiye memuru yerine mahkemeye bildirildiği, müvekkilinin alacaklı olduğu...4. İcra Müdürlüğü'ndeki haciz tarihinin şikayet olunanın haczinden önce olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline ve alacaklarının ilk sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, icra müdürlüğünce tasfiye bedeline haciz kararının verildiği tarihin haciz tarihi olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

      Maddesine göre yapılan ilk haciz ihbarnamesi tebliğ işlemine davacı tarafın cevap verdiği, itiraz etmediği, yine ikinci haciz ihbarnamesine de aynı şekilde itiraz etmediği, İİK 89/3 ihbarneme tebligatının da 17/10/2019 tarihinde taraf tebliğ edildiği, davacının üçüncü haciz ihbarnamesine verdiği tarihsiz cevapta üçüncü haciz ihbarnamesi tebligatının barkod numarası da bildirerek haciz ihbarnamesini işçi maaşından sırası dahilinde keserek göndereceğini bildirip her üç haciz ihbarnamesine verdiği cevapta herhangi bir itirazda bulunmadığı üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 17/10/2019 tarihi olup her üç haciz ihbarnamesine de süresinde cevap verdiği nazara alındığında davanın 14/11/2019 tarihinde açıldığı bu hale göre tebligatın yapıldığı 17/11/2019 tarihinden itibaren yedi günlük şikayet süresi içerisinde açılmayan davanın süreden reddi gerekirken mahkemenin esasa dair reddi yerinde olmayıp süreden redde dair HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince dairemizce yeniden hüküm kurulması...

      Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK.nun 16/l.maddesi gereğince 7 günlük süreye tâbi olduğundan, ileri sürülmediği takdirde mahkemece resen nazara alınamaz. Somut olayda, borçluya örnek 10 ödeme emrinin 12.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, başvurunun ise 25.03.2014 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayette bulunmadığı halde mahkemece bu hususun resen incelenerek tebliğ tarihinin düzeltildiği ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazların esastan incelenerek reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

        Şti. aleyhine 19.898,58 TL alacağın tahsili talebi ile Örnek No:13 ödeme emri tebliğ edilmek sureti ile 21/12/2016 tarihinde ilamsız icra takibi yapılmış, borçluya 30/01/2017 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, alacaklı vekilinin talebi üzerine davalı şirkete 1. haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve 18/05/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, 25/07/2019 tarihli ikinci haciz ihbarnamesi düzenlenerek tebliğ edilmiş, 31/07/2017 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş, 25/08/2017 tarihinde açılan dava ile takip konusu alacak tutarında tazminata hükmedilmesi istenilmiş, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar verilmiştir....

        Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Söz konusu icra takip dosyasında usulsüz tebliğe ilişkin, icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önceden muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet tarihi olan 27.04.2015 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve bu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir....

          No:4 Çankaya/ANKARA'' adresine usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligat mazbatası üzerinde yazılan ''şirket yetkilisinin Çarşıya gittiği beyanı''nın gerçeği yansıtmadığını, tebligat yapılan şahsın tebligat almaya yetkili olmadığından tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, şikayetlerinin kabulü ile İİK 89/1 ,2 ve 3 haciz ihbarnameleri kapsamındaki tebligatlara ilişkin memur işleminin iptaline ve tüm haciz ihbarnameleri bakımından tebliğ tarihinin 04/07/2019 tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihbarnameler usulüne uygun tebliğ edildiği gibi İİK 89/1 ve 2 haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edilmediğinden 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 29/06/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK 89.md gereğince davacının itirazının kanunen bir sonuç doğurmayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          şahsa İİK 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilmediğini, borçluya, birinci haciz ihbarnamesinde kesinleşen miktarın gönderilmesi için müzekkere gönderildiğini, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre de; '89/1 haciz ihbarını alan üçüncü kişi 7 gün içinde (hatta daha sonra) kendisinden istenen alacağı, takip borçlusuna borçlu olduğunu (yazılı veya sözlü olarak) icra dairesine bildirir ise üçüncü kişiye artık ikinci (veya üçüncü) haciz ihbarnamesi gönderilmesine gerek yoktur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun, örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, icra takibinden 10.12.2015 tarihli kıymet takdiri sırasında haberdar olduğunu ileri sürerek, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde yapılması zorunludur....

            UYAP Entegrasyonu