Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan usule aykırı tebliğin hükmü ise, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlenmiş; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtildiğinde, 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 7201 sayılı Yasanın 32.maddesi uyarınca muhatabın öğrenme tarihi olarak beyan ettiği tarih olarak düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılırsa bile hükümsüz sayılacaklarından dolayı anılan haciz ihbarnamelerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2019/28249 Esas sayılı dosyasından müvekkiline 89/2 haciz ihbarnamesi ve aynı tarihli tekitler gönderildiğini, müvekkili dernekle aynı binada bulunan başka bir şirket çalışanına tebliğ edildiğini belirterek, 89/2 haciz ihbarnamesi ve tekitlerinin tebliğinin Tebligat Kanununa aykırı olması nedeniyle tebliğ tarihinin 16.01.2021 kabulünü talep etmiştir. Davacı vekili 18.02.2021 tarihli beyan dilekçesinde, İcra Müdürlüğü eliyle çıkarılmış tebligat bulunmadığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ile gelen tebligatın müdürlük eliyle gönderilip gönderilmediğini anlayamayacağından dava açılmasında kusuru bulunmadığı iddiası ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; İcra Müdürlüğünce tebligat çıkarıldığı, tebligatı alan... 'in davacı çalışanı olduğu, tebligatın usule uygun olduğu iddiası ile şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

      Somut olayda; üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusu, Yasanın emredici kurallarına aykırılıktan kaynaklanan şikayet niteliğinde olup; bu şikayet, "bir hakkın yerine getirilmemesi" ile ilgili olduğundan, İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi değildir. 28/10/2016 tarihli 03/11/2016 tebliğ tarihli birinci haciz ihbarnamesindeki haciz miktarının 104.347,40 TL (faiz ve masraf hariç), 13/12/2016 tebliğ tarihli tarihli ikinci haciz ihbarnamesindeki miktarın 104.347,40 TL (faiz ve masraf hariç) ve 07/02/2017 tebliğ tarihli üçüncü haciz ihbarnamesindeki miktarın ise 104.347,40 TL (faiz ve masraf hariç) olduğu anlaşılmaktadır....

      Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde sadece müvekkiline birinci haciz ihbarnamesi tebliği işleminin usulsüz olduğunun iddia edildiği, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğunun iddia edilmediği, davacıya ikinci haciz ihbarnamesinin 11/11/2019 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 06/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre en geç ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte birinci haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olduğuna muttali olunduğunun kabulünün gerektiği, davacının iş bu şikayet yoluna 11/11/2019 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde başvurması gerektiği halde, 7 günlük süre geçtikten sonra 23/11/2022 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece salt davalı yanın iddialarının esas alarak hüküm kurulduğunu, ilgili iddiaların doğruluğunun denetlenmemiş olup gerçekliği net şekilde ortaya konulmadığını, taraflarınca ismine yer verilmişse de ıslak imzanın veya e-imzalarının bulunmadığını, protokolün kim tarafından hazırlandığının belirsiz olduğunu, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilmesi hasebiyle usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğunun dikkate alındığında 7 günlük şikayet sürelerinin içerisinde davanın açıldığını, Kayseri Genel İcra Dairesi 2022/1260 Esas sayılı icra dosyasında müvekkiline sıralı haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, müvekkilinin akademik eğitimi ve dil öğrenimi için geçici olarak Ağustos 2021 döneminde yurt dışına çıktığını, tebligatların müvekkiline değil muhtara bırakılarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebligattan komşusunun yaptığı bilgilendirme sayesinde haberinin olduğunu...

      İcra Hukuk Mahkemesi 04.05.2012 tarih 2012/20-49 esas karar sayılı karar ile istihkak iddiasının reddine karar verildiğini, bu kararın istihkak iddia eden bankaya 12.06.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, İcra Müdürlüğü'nün borçlunun bankadaki bulunan mevduatının haczi için doğrudan gönderdiği haciz yazısının İİK'nun 88. maddesi gereği kapsamında olup İİK'nun 89, kapsamında haciz ihbarnamesi olmadığını, haciz yazısı icra dairesinde yazıldığı tarihte haciz tamamlanmış olacağından 3. kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı banka nezdindeki mevduat üzerinde rehin hakkı olduğunu ileri sürmesinin istihkak iddiası olduğunu, bu durumda İcra Müdürlüğü tarafından istihkak prosedürünün başlatılmış olması işleminde Usul ve Yasaya aykırı bir durum olmadığından şikayet isteminin reddine, istihkak davası açılabilmesi için merci kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde dava açılması gerektiğinden 12.06.2012 tarihinde tebliğ edilen istihkak iddiasının reddine ilişkin istihkak davasını 19.06.2012...

        üçüncü kişilere ikinci haciz ihbarnamesi tebliğe gönderildiğini, 22.02.2022 tarihinde tebliğ edildiğini ve iş bu üçüncü kişiler tarafından 25.02.2022 tarihinde ''İkinci haciz ihbarnamesinde tarafıma 36.309,54 TL borç çıkarılmış isede benim alacaklı tarafı tanımam alacaklı tarafla ilgim ve alakam yoktur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, İİK'nun 89. maddesi gereğince kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. kişi tarafından açılan haciz ihbarnamelerinin tebliğ usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve dairemizce benimsenen gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Maddesi gereğince davacı tarafından tebligatın öğrenildiği beyan edilen ve davalı tarafından aksi ispat edilemeyen 24.08.2020 tarihinin davacıya 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar vermek gerektiği, 89/2 haciz ihbarnamesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği gözetilerek 89/3 haciz ihbarnamesinin iptaline karar vermek gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile davacıya gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 24.08.2020 olarak düzeltilmesine, davacıya gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinin iptaline karar vermiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2015/2381 esas sayılı takip dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacı 3.kişiye 09/10/2015 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesi, 27/02/2018 tarihinde 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiği, haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi üzerine, 22/03/2018 tarihinde 89/3 haciz ihbarnamesinin bizzat davacıya tebliğ edilmek suretiyle gönderildiği, davacı borçlunun 3.haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren İİK'nun 89/3 maddesi uyarınca 15 gün içerisinde menfi tespit davası açması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olup mahkemece süresinde açılıp açılmadığının re'sen araştırılmasının gerektiği, davacı borçlu tarafından Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 04/04/2018 tarihinde 2018/2017 esas sayılı dosyasıyla Ahmet Demir'e borçlu olmadığına ilişkin tespit davası açtığı, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı borçlu haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğü nedeniyle...

        UYAP Entegrasyonu