Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haciz ihbarnamesi ise müvekkilinin mernis adresine; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sitemindeki adresi olup tebliğ adresinin kapalı olması sebebi ile tebliğ evrakı küçükbakkalköy mahalle muhtarına teslim edildi." açıklaması ile usulüne aykırı olarak tebliğ edildiğinin tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle; Üçüncü Haciz ihbarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeni nedeni ile ihbarnamenin tebliğ tarihinin 23.02.2022 tarihi olarak kabulünü, -------- sayılı dosyası ile görülmekte olan davanın bekletici mesele yapılmasını, takibin müvekkili yönünden tedbiren durdurulmasını, davanın kabulünü, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Dava dilekçesi ve tensip tutanağı davalı tarafa 21.04.2022 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı taraf cevap dilekçesi vermemiştir....

    Somut olayda, alacaklı tarafından haklarında haciz uygulanması istenilen 3. kişilerin hiç birisine üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ edilmemiştir. Kaldı ki bu kişilerden Cehri Okyar, İbrahim Okyar ve Şadiye Okyar'ın 25/07/2018 tarihinde kendilerine tebliğ edilen 1. haciz ihbarnamesine 27/07/2018 tarihinde, Ayşe Okyar'ın ise 14/09/2018 tarihinde kendisine tebliğ edilen 2. haciz ihbarnamesine 20/09/2018 tarihinde itiraz ettikleri, yapılan itirazların süresinde olduğu anlaşılmakla, haciz ihbarnamesinin sonuç doğurabilmesi için İİK'nın 89. maddesindeki prosedürün tamamlanması gerekmekte olup, anılan maddedeki prosedür tamamlanmadan, kendilerine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. kişilerin mallarına haciz uygulanması mümkün değildir. Buna göre icra müdürlüğünün şikayete konu kararı yerinde olup bu karara yönelik şikayetin mahkemece benzer gerekçe ile reddedilmesi ve aleyhine hüküm verilen davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi yerindedir....

    (Yargıtay HGK'nın 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 Esas, Karar sayılı kararı) Somut olayda, davacının dava dilekçesinde 3. haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüzlüğünü şikayet konusu etmediği, 3. haciz ihbarnamesinin 12/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının usulsüzlüğünü iddia ettiği 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinden en geç 12/03/2018 tarihi itibariyle haberdar olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığı anlaşılmakla, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur....

    Bu durumda yukarıda da açıklandığı üzere davacıya gönderilen birinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise, birinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmesi halinde artık şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılamayacak olup, somut olayda da davacı tarafça haciz ihbarnamesine muttali olunduğu bildirilen ve aksi ispatlanamayan tarihe göre süresinde haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinden ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme ile haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usule aykırı olduğuna yönelik şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    gönderilen yazının 89/1 haciz ihbarnamesi olmayıp, İİK'nun 78. maddesine göre düzenlenmiş haciz müzekkeresi olduğu ve iptalinde de şikayetçinin hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece, şikayete konu yazının 89/1 haciz ihbarnamesi olduğundan bahisle, Dairemizin bozma kararına karşı direnildiği görülmektedir....

      Somut olayda, şikayete konu 89/3 haciz ihbarnamesinin davacı 3. kişiye 10/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde, 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 27/09/2022 olarak düzeltilmesini talep ettiği, takip dosyasının UYAP sistemi üzerinde yapılan incelemesinde de, davacı 3. kişi vekilinin 30/09/2022 tarihinde dosyaya vekaletname sunduğu görülmektedir. Ancak, dava dilekçesinde açıkça haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 27/09/2022 olarak düzeltilmesi talep edildiğinden, bu tarihten itibaren haberdar olunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda davacı tarafın 89/3 haciz ihbarnamesinden beyan ettiği tarihte haberdar olduğu sabit olduğundan, bu tarihe göre 06/10/2022 tarihinde yapılan usulsüz tebligat şikayeti süresinden sonradır....

      Haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine 2.haciz ihbarnamesi yine aynı usulle davacı şirket vekilinin UETS adresine gönderildiğini ve herhangi bir itiraz edilmediğini, 2....

      DAVA Alacaklı şikayet dilekçesinde; davalı borçlu ...Uluslararası ...A.Ş. hakkında vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak hükmüne dayalı olarak başlattığı ilamlı takipte, davalı borçlunun 3. kişilerdeki mal ve haklarının haczi için borçlu şirketin ortaklarına İİK'nın 89. maddesine göre 1. haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve ihbarnamenin 27.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı 3. kişilerce itirazda bulunulmaması üzerine 2. haciz ihbarnamesi düzenlenerek 17.09.2020 tarihinde 3. kişilere tebliğ edildiğini, 3. kişiler tarafından normal posta yoluyla gönderilen itiraz dilekçesinin 28.09.2020 tarihinde İcra Müdürlüğüne ulaştığı ve sisteme kaydedildiğini, 01.10.2020 tarihli İcra Müdürlüğü kararı ile “adi posta yoluyla gönderilen itiraz dilekçesinin kabul edilemeyeceği, ayrıca dilekçenin müdürlüğe 28.09.2020 tarihinde, yasal süresi geçtikten sonra ulaştığı" gerekçesiyle itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiğini, bu nedenle talebi üzerine 3. kişilere 3. haciz ihbarnamesi gönderildiğini...

        İcra Müdürlüğünün 2019-3786 Esas sayılı dosyasında davacı adına gönderilen 21.05.2019 tarihli 89/2 haciz ihbarnamesinde alacak tutarının belirtilmediğini bu hususun süresiz şikayete tabi olduğunu, ikinci haciz ihbarnamesinde alacak tutarının yazmadığını, yasal şartlara aykırı olarak haciz ihbarnamesi düzenlendiğinden şikayetlerinin kabulü ile 21.05.2019 tarihli 89/2 haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetinin süresiz şikayet kapsamında olmadığını ve şikayetin süresinde yapılmadığını, davacının mühürlü imzalı haciz ihbarnamesi sunmadığı gerektiğini, ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu 21.05.2019 tarihli 89/2 haciz ihbarnamesi incelendiğinde (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18....

          Asıl dosyada şikayet olunan ..., borçlunun SGK Başkanlığı'ndan olan alacakları üzerine 28.10.2011 tarihinde İİK'nın 89/1. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi ile haciz koydurduğunu, ihbarnamenin SGK'ya 31.10.2011 tarihinde ulaştığını, şikayetçinin ise borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi başlattığını, takibin 30.10.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine 31.10.2011 tarihinde haciz müzekkeresi ile haciz koydurduğunu, fiilen şikayetçinin haczinin kendi haczinin önüne geçmesinin mümkün olmadığını, her nasılsa şikayetçinin haciz numarasının kendisinin numarasından önce gözüktüğünü, haczi 28.10.2011 tarihli haciz ihbarnamesi ile gerçekleştiğinden hangi numaranın önde olduğunun önemi olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Asıl dosyada şikayet olunan ... vekili, şikayetin reddini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu