İcra Müdürlüğü'nün 2020/22330 Esas numaralı dosyasından da taraflarınca yine aynı borçlular bakımından davacı şirkete İİK 89/1 uyarınca birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, birinci haciz ihbarnamesinin 15/02/2021 tarihinde davacı-üçüncü şahsa tebliğ edildiğini, bu haciz ihbarnamesine karşı davacı-üçüncü şahıs şirket herhangi bir cevap ve itirazda bulunmadığından İİK 89/2 maddesi uyarınca ikinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini ve bu ihbarnamenin ise 05/03/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı şirket ise 11/03/2021 tarihli itiraz dilekçesinde, borçlu Baş Madencilik bakımından yedinde hak ve alacağın olduğunu bildirerek vadesi geldiğinde dosyaya gönderileceğini beyan ettiğini, akabinde dosyaya 76.265,86- TL ödeme yapıldığını, açılan davanın yerinde olmadığını, reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''İcra dosyasının incelenmesinde, alacaklı Gemo Gıda T3 Ltd. Şti....
Ancak, 3. kişinin elinde borçluya ait yeni bir hak veya alacağın doğması ihtimali bulunduğundan, üçüncü kişinin 1. haciz ihbarnamesine itiraz etmesinden sonra alacaklının yeniden 1. haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep etmesine engel bir durum yoktur.Diğer yandan, 3. kişi tarafından yeniden gönderilen 1. haciz ihbarnamesine cevaben iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı uyarınca ihtiyati hacizler de dahil olmak üzere takip işlemleri durduğundan borçlunun hesapları üzerine haczin işlenemediği belirtilmişse de, bu durum sadece borçlu tarafından şikayet yolu ile ileri sürülebilir. İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca 3. kişiye 1. haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği anda 3. kişi nezdinde borçluya ait bir hak veya alacak mevcut ise haciz uygulanması gerekir. 3. Kişinin borçlu tarafından şikayet yolu ile ileri sürülebilecek iflasın ertelenmesi davasındaki tedbir kararını ileri sürmekte hukuki yararı yoktur....
ye, 03.02.2014 tarihinde 76.364 TL alacak için İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca hazırlanan birinci haciz ihbarnamesi, 21.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, şikayetçi 3. kişi süresinde haciz ihbarnamesine itiraz ederek borçlunun herhangi bir alacağının olmadığını bildirmiş, bunun üzerine şikayetçiye karşı herhangi bir işlem yapılmamıştır. Haciz ihbarnamesi, borçlunun üçüncü kişideki alacağının kendisine tebliğ edildiği an itibariyle hüküm ifade eder. Borçlunun tebliğ tarihi itibariyle 3.kişi nezdinde alacağının sonraki günlerde tahakkuk etmeyeceği anlamına gelmez. Bu nedenle ilk haciz ihbarnamesinin gönderilmesinden sonra alacaklı tarafça üçüncü kişiye yeniden haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı borçluya gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin, davacı borçlu tarafından bizzat tebliğ alındığını, tebliğlerin usulüne uygun olmadığını kabul etmemekle birlikte, birinci ve ikinci haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olmadığını bir an için kabul etsek dahi üçüncü haciz ihbarnamesi bizzat davacı borçluya tebliğ olduğundan davacı tarafça usulsüz olduğu iddia edilen tebligatlara muttali olmuş sayılacağını, davacı borçlu tarafa gönderilen haciz ihbarnameleri tebligatı usulüne uygun olup, üçüncü haciz ihbarnamesi bizzat borçlunun imzasına tebliğ olduğunu, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayet hakkı İİK 16 hükmü uyarınca 7 günlük hak düşürücü süreye tabi olup süresinde açılmayan davanın reddi gerekirken yerel mahkemece davanın kabulü hukuka aykırılık teşkil etmekte olup, yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, uyuşmazlık, davacı 3....
Davacı üçüncü kişi istinaf dilekçesinde; 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği babaannesinin okuma yazma bilmediğini iddia etmiş ise de, tebliğ evrakındaki imzaya itiraz edilmediği, buna göre tebliğ evrakı imza atılmak suretiyle bizzat alındığına göre; artık tebliğ alanın okuma yazma bilip bilmediği hususunun dar yetkili icra mahkemesinde incelenerek değerlendirilmesi mümkün olmadığından davacıya yapılan 89/3 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemi Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliğinde yazılı hükümlere uygun olup, davacının bu yöndeki istinafında isabet bulunmamaktadır. Buna göre tüm dosya kapsamına göre; haciz ihbarnameleri usulün uygun olarak tebliğ edilmiş olduğundan usulsüz tebligat şikayetinin reddi gerekmektedir. Davacı üçüncü kişi dava dilekçesi ve istinaf dilekçesinde; haciz ihbarnamelerindeki miktarların farklı olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir....
Haciz ihbarnamesine süresi içindeki itirazı gözetilerek işlem yapılmasına, adı geçenin 3. kişiler nezdindeki hak ve alacakları ile malvarlığı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. "...Üçüncü kişinin şikayetinde kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine itiraz edildiği ve müzekkerelere cevap verildiği ileri sürülmüş olup bu nedenle kendisine ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderilemeyeceğine dair şikayeti süreye bağlı değildir..." ( Yargıtay 34 XX 164/12/2013 Tarih, 2013/32788 Esas 2013/39667 Karar) Somut olayda; T1 89/1 haciz ihbarnamesi 10/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 89/2 haciz ihbarnamesi 26/10/2017, 89/3 haciz ihbarnamesi 16/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihi 16/10/2017 olup, muhabere evrakının zabıt katibi tarafından aynı tarihte havale edildiği, ikinci haciz ihbarnamesine itiraz dilekçe tarihinin 31/10/2017 tarihi olup, bu durumda süresi içinde haciz ihbarnamelerine itiraz edildiği, bu husustaki...
İcra Müdürlüğünün 2017/20438 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T4 tarafından, borçlu T1 Zehra Kandaz, Ümit Bülbüloğlu, Asuman Güven, Mustafa Öztaş, Asiye Vardaloğlu, Hanım Bülbüloğlu, Esin Beran, Ayşen Güneş hakkında 956.455,48 TL alacağın tahsili amacıyla 07/11/2017 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin şikayetçi borçluya 10/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemiş olması halinde ise, en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak, yazılı belge ile ispatlanabilir. (H.G.K.'nun 12/02/1969 T. ve 1967/172- 107 Sayılı kararı)....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddası İİK'nun 16. maddesi kapsamında bir "şikayet" olup, bu şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca, şikayet konusu işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda, borçluya 30.01.2014 tarihinde yenileme emrinin tebliğ edildiği, ancak borçlunun icra mahkemesine başvurusunda yenileme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayetine dair bir iddiasının olmadığı görülmüştür. Bu durumda, borçlunun ödeme emri tebliğ işlemini, kendisine yenileme emrinin tebliğ edildiği 30.01.2014 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, 28.05.2014 tarihinde yapılan başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olduğu anlaşılmıştır....
Kişi banka vekili icra dosyasına gönderilen birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmelerine rağmen ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ikinci haciz ihbarnamesine de süresinde cevap verdiklerini, buna rağmen 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini söyleyerek haciz ihbarnamelerinin iptalini talep etmişse de, davacı tarafın 89/1 haciz ihbarnamesine 04/04/2018 tarihinde adaletbakanlığı@hs01.kep.tr adresine göndermek sureti ile itiraz ettiklerini beyan ettiği, ancak ilk derece mahkemesince alınan cevap yazısına göre birinci haciz ihbarnamesi ile ilgili icra müdürlüğüne gönderilmiş bir itirazın bulunmadığı, ayrıca birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmelerine rağmen ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve ikinci haciz ihbarnamesine karşı 21/05/2018 tarihinde itirazda bulunduklarını beyan etmesine rağmen davacı tarafın 21/05/2018 tarihinde tebliğ edilen ikinci haciz ihbarnamesinin iptali için süresi içerisinde icra hukuk mahkemesine başvurulmadığı, bu nedenle ikinci haciz ihbarnamesinin...
Müdürlüğü'nün 2020/20979 Esas sayılı dosyasında icra dairesi memuru tarafından müvekkili adına düzenlenen "Birinci Haciz İhbarnamesi", "İkinci Haciz ihbarnamesi" ve "Üçüncü Haciz İhbarnamesinin" ve bu kapsamda yapılan haciz işlemlerinin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin 12/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı vekili tarafından dava dilekçesi tekrar edilerek üçüncü haciz ihbarnamesinin müvekkili şirket çalışanı Hüseyin Tanır'a teslim edildiği, Hüseyin Tanır'ın müvekkili şirketin yetkilisi olmadığı, dolayısıyla üçüncü haciz ihbarnamesinin de usulsüz olduğu, mahkemece sadece birinci haciz ihbarnamesinin 12/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına, diğerlerinin hükümsüzlüğüne ve hacizlerin kaldırılmasına...