Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2017/20438 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T4 tarafından, borçlu T1 Zehra Kandaz, Ümit Bülbüloğlu, Asuman Güven, Mustafa Öztaş, Asiye Vardaloğlu, Hanım Bülbüloğlu, Esin Beran, Ayşen Güneş hakkında 956.455,48 TL alacağın tahsili amacıyla 07/11/2017 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin şikayetçi borçluya 10/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemiş olması halinde ise, en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak, yazılı belge ile ispatlanabilir. (H.G.K.'nun 12/02/1969 T. ve 1967/172- 107 Sayılı kararı)....

Esas sayılı takip dosyasında müvekkili bankanın genel müdürlüğüne 05.10.2018 tarihinde 181.372,76-TL tutarlı 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 06.10.2018 tarihinde itiraz edildiğini, ardından müvekkiline aynı dosya kapsamında 08.10.2018 tarihinde 181.372,76-TL tutarlı 89/1 haciz ihbarnamesi borçlu şikete ait VKN bildirilerek gönderildiğini, 08.10.2018 tarihinde de haciz ihbarnamesine cevap verildiğini, daha sonra yine aynı dosyadan 181.372,76-TL tutarlı 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu ihbara karşılık da önceki cevaplarının tekrarlandığını, bu sefer 212.624,70-TL tutarlı 01.11.2018 tarihli 89/3 haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, cevaplarının yeniden tekrarlandığını, Usul ve Yasalara aykırı olarak müvekkili bankaya gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesi sebebiyle ... 25. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ......

    Müdürlüğü'nün 2020/20979 Esas sayılı dosyasında icra dairesi memuru tarafından müvekkili adına düzenlenen "Birinci Haciz İhbarnamesi", "İkinci Haciz ihbarnamesi" ve "Üçüncü Haciz İhbarnamesinin" ve bu kapsamda yapılan haciz işlemlerinin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin 12/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı vekili tarafından dava dilekçesi tekrar edilerek üçüncü haciz ihbarnamesinin müvekkili şirket çalışanı Hüseyin Tanır'a teslim edildiği, Hüseyin Tanır'ın müvekkili şirketin yetkilisi olmadığı, dolayısıyla üçüncü haciz ihbarnamesinin de usulsüz olduğu, mahkemece sadece birinci haciz ihbarnamesinin 12/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına, diğerlerinin hükümsüzlüğüne ve hacizlerin kaldırılmasına...

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04.05.2012 tarih 2012/20-49 esas karar sayılı karar ile takibin devamına karar verildiği, bu kararın istihkak iddia eden bankaya 12.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği, İcra Müdürlüğü'nün borçlunun Bankada bulunan mevduatının haczi için doğrudan gönderdiği haciz yazısı İİK'nun 85. maddesi kapsamında olup, İİK'nun 89.maddesine göre gönderilen bir haciz ihbarnamesi olmadığı, haciz yazısı icra dairesinde yazıldığı tarihte haciz tamamlanmış olacağından 3. kişi durumundaki Bankanın haciz yazısına karşı banka nezdindeki mevduat üzerinde rehin hakkı olduğunu ileri sürmesinin istihkak iddiası olduğu, bu durumda İcra Müdürlüğü tarafından istihkak prosedürünün başlatılmış olması işleminde Usul ve Yasaya aykırı bir durum olmadığından şikayet isteminin reddine, istihkak davası açılabilmesi için merci kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde dava açılması gerektiği takibin devamına ilişkin kararın 3.kişiye 12.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği, istihkak davası 19.06.2012...

      Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.Somut olayda, şikayetçi vekili dilekçesinde, 2. haciz ihbarnamesini 22.12.2014 tarihinde öğrendiklerini bildirdiğine göre, beyan edilen bu ittıla tarihine nazaran yasal şikayet süresinin son günü 29.12.2014 Pazartesi mesai bitimi olduğundan, 30.12.2014 tarihinde yapılan usulsüz tebligata yönelik şikayet, İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonra olmakla, süresinde değildir.O halde, mahkemece; 89/2 haciz ihbarmesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilerek, sair şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

        Bu nedenle mevduatın haczi için haciz yazısı dışında bankaya ayrıca İİK'nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi tebliği şart değilse de mevduatın 3. kişi nezdinde alacak niteliğini de arzetmesi sebebi ile sözü edilen madde doğrultusunda haciz ihbarnamesi gönderilmesi sureti ile haczedilmesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu işlem yapıldığı takdirde İİK.nun 89 ve bunu izleyen maddelerindeki hukuki sonuçlar doğar. İİK.nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz. Somut olayımızda suç tarihi itbarıyla bankaya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş haciz ihbarnamesi bulunmamakta, fakat İİK’nun 78.maddesine uygun olarak 30.5.2005 tarihli haciz müzekkeresi bulunduğu gözetildiğinde İİK’nun 89.maddede düzenlenen sonuçlar da gerçekleşmemiştir....

          İcra Dairesi'nin 2019/6329 E sayılı dosyasından başlatılan icra takibi kapsamında davacı üçüncü kişiye birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, süresi içerisinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmiş olmasına rağmen, icra müdürlüğünde alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda 18/11/2019 tarihli karar ile ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesine karar verildiği ve ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmiş olunması sebebiyle anılan kararın ve ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın ve ikinci haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda; İİK m. 89/1, 89/2 ve 89/3 kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulsüz olduğunu ileri sürerek, öğrenme tarihinin 25.06.2015 tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece; 1. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği, ancak 2. haciz ihbarnamesinin usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesi ile şikayet kısmen kabul edilerek, 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 25.06.2015 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, mahkeme kararının şikayetçi tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat...

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklı tarafından her bir borçlu yönünden ayrı ayrı haciz ihbarnamesi gönderilmesinin yargı üzerindeki yükün daha da arttırılmasından ve aşırı şekilcilikten başka birşey olmadığını, davacının haciz ihbarnamesinin her bir borçlu yönünden ayrı ayrı gönderilmesi gerektiği hususunda ve bunun süresiz şikayet hakkına sahip olunduğunu yasal dayanağı bulunmadığını, haciz ihbarnamesi her bir borçlu yönünden ayrı ayrı gönderilmemişse de bu hususun 3.kişinin haklarını ihlal eder mahiyette olmayıp olumsuz bir sonuç doğurmadığını, üçüncü kişinin şikayet hakkını ihlal etmediğini ve netice bakımından hiçbir farklılık meydana gelmediğini, davacının haciz ihbarnamesine vermiş olduğu cevapta tüm borçlular yönünden verilmiş olduğunu, davacıya verilen şikayet hakkının kötüye kullanıldığını ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini...

            Bu yola tevessül etmeden, sadece haciz tezkeresi ile konulan haciz aynı yasanın 88. maddesindeki menkul haczi olarak nitelendirilebilir ve ancak mevcut bir hak ve alacak üzerine konulabilir, bir diğer ifade ile üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların tezkere yazılması suretiyle haczi mümkün değildir. Somut olayda şikayet olunanın Artvin Bölge Müdürlüğüne yazdığı haciz yazısının 88. madde kapsamında düzenlenen haciz olduğu görülmektedir. Mahkemece şikayet olunanın 89. maddeye göre gönderdiği bir haciz ihbarnamesi olup olmadığı araştırılmadan ve ayrıca haciz ihbarnamesi tarihinde doğmuş bir alacak olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu